Alparslan Kuytul Hocaefendi'den Ramazan'a Dair Tavsiyeler

Alparslan Kuytul Hocaefendi kendisine yöneltilen; "Ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirebilmek için bizlere neler tavsiye edersiniz?" sorusunu cevaplandırarak önemli tavsiyelerde bulundu.

Alparslan Kuytul Hocaefendi'den Ramazan'a Dair Tavsiyeler
30 Mayıs 2017 16:14:15

Ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirebilmek için bizlere neler tavsiye edersiniz?

Ramazan ayını iyi değerlendirebilmek sadece azalarımızla oruç tutmakla olmaz. Orucu midemizle ağzımızla tuttuğumuz gibi gözümüzle kulağımızla elimizle ayağımızla bütün azalarla tuttuğumuz zaman ramazanı değerlendirmiş oluruz. Hele birde kalbimizle oruç tutacak hale gelebilirsek, kalpteki dünya sevgisinden de kurtulabilirsek, yemek yemediğimiz gibi dünya sevgisine de dalmamayı başarabilirsek işte o zaman ramazanı hakkıyla değerlendirmiş oluruz.

Tüm arkadaşlarımız 50 kişilik 100 kişilik büyük iftar programları düzenlemeliler. Bu iftar sofralarında fakirler akrabalarınız da olmalı. Büyük çaplı iftarlarla ramazanı daha iyi değerlendirmeliyiz.

Ayrıca her gün teheccüd namazı kılmaya alışmak lazım.

Diğer taraftan her kardeşimiz normal zekatının fitresinin dışında 60-70 liralık bir yardım kolisi hazırlayıp fakiri sevindirse bu da ramazanı değerlendirmenin gereğindendir.

Bunu dışında teravih namazlarına gidilmeli. Teravih namazlarında halkla iç içe olmalıyız.

Ramazanda tabii birde itikaf. Ramazanın son 10 gününde inşallah camilerde itikafa gireceğiz. 



1 Yorum
  • Furkan Haber - İslami Haber - Güncel Haber
    nafi tanrıbuyurdu 01 Oca 1970 02:00:00

    rn31 Mayıs 2017, ÇarşambarnBir kıssa gibi anlatılır: Kâinat çözülmeyi bekleyen sırlarıyla adeta yalçın bir dağa benzer. Bilim adamları yüzyıllar süren çalışmalarıyla o dağın zirvesine ulaştıklarında şaşırırlar. Zira orada onları din adamları beklemektedir.rnRisale-i Nur “Kur’ân kâinatı okuyor” der ya, adeta bilim adamlarının çalışmaları da kâinatın Kur’ân’ı nasıl okuduğunun şifrelerini çözmektir. Her bir keşif, kâinatın sırlarını deşifre ederken görülür ki, İslâm’ın kuralları bilim tarafından da tasdik edilmektedir. Kâinat da bize Rabbimizi tanıtan muazzam bir kitaptır.rnrnYaptıkları araştırmalarla meşhur Nobel Ödülü’nü alan iki önemli bilim adamının çalışmaları üzerine bu yazımız. Yıllarca dirsek çürüttükleri araştırmalarıyla aldıkları bu ödül, aslında yaradılış kanunlarının laboratuvarlarda ispatı hükmünde. rnrnBilimsel keşifler kalbin tasdik ettiğini aklın da onaylamasına bir nevi yardımdır aslında. Biz inananlar, ibadetlerimizi hikmetleri için değil, Allah emrettiği için yaparız. Bilim sebepler üzerine yoğunlaştığından dinî kuralların hikmetlerini anlamada yardım da eder. Aklı ikna eder. rnrn“Medenilere galebe çalmak ikna iledir. Söz anlamayan vahşiler gibi icbar ile değildir”rnrnSANCAR ENZİMİrnrnBiliyorsunuz Prof. Dr. Aziz Sancar, “2015 Nobel Kimya Ödülü”nü alan önemli bir bilim insanı. Bir röportajında “Tanıdığım en zeki kadın annemdir” der. Çalışmalarını “Benim Yunus Emre Destanımdır” diye Türk arkadaşlarına sunan öz değerlerine bağlı bir bilim insanıdır. rnrnAziz Sancar’a Nobel Ödülü’nü kazandıran buluş aynı zamanda sağlıklı bir hayatı yakalamanın da sırrını anlatıyor. rnrnKısaca: Güneş ışığına maruz kalan bedenimizde DNA’larımız hasar görür, yıpranır. Sancar, sabahın erken vakitlerinde alacakaranlık sonrası oluşan laciverdimsi ilk ışıkların fotodiyalaz adı verilen enzimin oluşmasını sağladığını ve DNA hasarını tamir ettiğini ispatlamıştır. Bu ışıkları yakalamak için erken kalkmak gerekir. Enzim, mor mavi ışık enerjisini kimyasal enerjiye çevirir. Fotoliyaz, biyokimyada binlerce enzim arasında ışık enerjisini kullanan tek enzimdir. (www.hurriyet.com.tr)rnrnKısaca özetlemek gerekirse; sabahın ilk ışıklarına maruz kalmak hücreleri yeniler, gençleştirir. rnrnAtasözlerimizde, ilâhilerimizde seher vakti üzerine söylenen sözler boşa değildir. rnrnBeş vakit namazımız ve oruç ibadetinin güneşin ışıklarına göre tanzim edilmesinde kim bilir başka ne hikmetler vardır!rnrnAÇLIK İLÂÇTIRrnrn“2016 Nobel Tıp Ödülü” nü alan Japon bilim adamı Yoshinori Ohsumi, orucun (ki ilginçtir sadece İslâm’da değil, bütün inançlarda farklı şekillerde de olsa yer alıyor) insan sağlığı için faydalı olduğunu bilimsel olarak ispatladı, mekanizmayı hücre bazında çözdü ve bu çalışmasıyla ödülü kazandı. rnrnAraştırmaya göre oruç yaşlılarda, kanser hastalarında bile müsbet etkileri görülen, bağışıklık sistemini güçlendiren bir tedavi şekli. rnrnOruç ya da uzun süreli açlık sırasında beynimiz daha iyi çalışıyor, vücudumuzdaki sağlıklı hücreler de hasta hücreleri yiyor, ortadan kaldırıyor. Böylece bağışıklık sistemi güçleniyor, akyuvar sayısı artıyor, hücreler yenileniyor. rnrnOruç ibadeti bütün dinlerde farklı şekillerde yer alsa da İslâm’da en mükemmel haliyle yer alıyor. Yüzlerce hikmetinden sadece biri bu olsa gerek! (www.aksam.com.tr)


Yorum Yaz