Alparslan Kuytul’un Yeğeni Atkı Sebebiyle Gözaltına Alınıp Darp Edildi! İşte İfadesi...

Dün İstanbul'da özgürlük simgeli atkı takmaları sebebiyle 79 kişi haksızca gözaltına alınmıştı. Hatta yapılan paylaşımlarca gözaltına alınanlardan bazılarının polis memurları tarafından hakaret, küfür ve fiili müdahaleye maruz kaldıkları öğrenilmişti. Dün mağdur edilenlerden biri olan Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin yeğeni Gülşah Kuytul'un emniyete verdiği ifade tutanağı ortaya çıktı. Emniyete verdiği ifadede maruz kaldıkları haksız muameleyi gözler önüne seren Kuytul, yaşadığı haksızlıklardan ötürü bazı polis memurlarından şikayetçi oldu.

İşte Dün İstanbul Vatan Emniyetinde Rezilce bir muamele ile gözaltına alınanlardan biri olan Gülşah Kuytul'un ifadesi;

21.10.2018 günü İlimiz Fatih İlçesi’nde meydana gelen 2911 SKM suçu şüphelisi olarak yakalandınız. İfadenizi veriniz?

CEVABEN: Biz öğlen saatlerinde birkaç arkadaş olarak Sultan Ahmet Meydanında dolaşmaya başladık. Daha sonra öğle namazından sonra Eminönü Sahile doğru gittik. Sahilde dolaştıktan sonra Eminönünden vapura bindik. Üsküdar’a geçtik. Biz Üsküdar’a ulaştıktan sonra tekrar aynı vapur ile Eminönüne gitmek istedik ancak vapur daki görevli vapurdan inerek tekrar akbil basmamız gerektiğini söylemesi üzerine tekrar basmak için iskele dışına doğru ilerlerken polis bizi durdurarak “ SİZİ BURADAN BİR ADIM DAHİ DIŞARI ÇIKARTAMAM. TEKRAR VAPURA BİNİN.” Dedi. Biz de bunun üzerine “ZATEN BASMAK İÇİN İNDİK. ARAÇLARIMIZ EMİNÖNÜN’DE ORAYA TEKRAR DÖNECEĞİZ” dedik. “ne suç işledik” diye sorduğumuz da “ATKILARINIZ SUÇU VE SUÇLUYU ÖVÜYOR.” Dedi. Bizde “KİM TARAFINDAN SUÇLU KABUL EDİLİYORUZ.” Dediğimizde görevli memurlardan “DEVLET TARAFINDAN SUÇLU” cevabını aldık. Bende ve başka arkadaşlarımızda “BİZE GÖRE BU ATKI SUÇ UNSURU DEĞİL, ATKILARIMIZI ÇIKARMADAN TEKRAR EMİNÖNÜNE DÖNÜYORUZ.” Dedik ve vapur ile Eminönüne döndük. Orada indiğimiz esnada tekrar başla polis memurları tarafından durdurulduk. “ATKILARINIZI ÇIKARIN SUÇ İŞLİYORSUNUZ” dediler. Bide suç olmadığını söyledik. Daha sonra erkek ve kadın olarak bizi ayırdılar. Kadınları etten bir duvar ile ayırdılar. Çocukları için sıcak bir yere geçmek isteyen arkadaşlarıma “ HAKETTİNİZ BURADA BEKLEYİN” dediler. “ÇOCUKLARIMIZ ACIKTI” diyenlere ise “ÇOCUĞUNLA GELMESEYDİN” dediler. “ERKEKLER ARAÇTA BEKLİYOR MADEM KADINLARDA ARAÇTA BEKLESİN” denilmesine rağmen kabul etmediler. Yaklaşık bir buçuk saat sonra bizi götüreceklerini söylediler. Araca binmeden önce onlarca erkek polisin içerisinde ve etrafta dolaşan insanların önünde rahatsız edici şekilde bana detaylı diğer arkadaşlarıma da normal üst araması yapıldı. Daha sonra araçlara bindik sağlık kontrolü için hastaneye görüldük. Sıra bana geldiğinde araçtan aşağıya indim. Hastane kapısına doğru 10-15 mt doğru polis eşliğinde yürüdüğüm esnada kolumdan tuttuğu sırada tırnaklarını koluma geçirdi. O şekilde hastane kapısından içeri girdik. “NE YAPIYORSUN TIRNAKLARINI KOLUMA GEÇİRİYORSUN” dedim. Sonrasında daha sıkı bir şekilde kolumdan tuttu. Sonrasın da başka bir bayan polis memur gelerek diğer kolumdan tuttu. “NAPIYORSUNUZ ZATEN HASTAHANE İÇERİSİNDEYİZ” dememe rağmen bu sefer iki kolumu birden kıvırarak arkaya çevirdiler. Daha çok canım acıdığı esnada “NE YAPIYORSUNUZ” diyerek bayan polislere döndüğüm esnada polisler boğazıma sarıldı. Can havliyle daha sonra tam ne olduğunu hatırlamıyorum. Sadece aramıza bir erkek polisin girdiğini gördüm. Saha sonrasında erkek polis “SEN KİMSİN” demesi üzerine bende “ VATANDAŞIM SEN KİMSİN TEHTİD Mİ EDİYORSUN BENİ” dedim. Bu olayda şahitlerim, B.C., M.K. , ve oradaki tüm polis memurlarıdır. Daha sonra o halde iken tansiyon hastası da olduğum için ilk olarak adli rapor alınması için ilk beni aldılar. Doktor beni o halde gördükten sonra acile göndererek tansiyonumun düşürülmesini istedi. Sonrasında tekrar araçlara bindirilerek emniyet önüne getirildik. İfadelerin alınması için beklerken bayan üniformalı ve sivil polisler araç içerisine girerek ve bağırarak “ HADDİNİZİ BİLECEKSİNİZ, DEDİĞİMİZİ YAPACAKSINIZ!” diyerek , arkadan görmediğim ve önde de görmüş olduğum arkadaşların boynundan çekerek zorla atkıları alındı. Bu sırada “BU ATKILAR BİZİM ŞAHSİ EŞYALARIMIZ, ZORLA ALAMAZSINIZ, EĞER BİR SUÇ VARSA ÜZERİNDE BUNUN SAVCI KARARI İLE BELİRTEREK ALINABİLECEĞİNİ” söyledim. Ben bunu bir polis memuruna söylerken diğer bir bayan polis memuru aniden boynumdan zorla atkımı çekmeye çalıştı. Bende son anda tuttum. Yaklaşık on saniye kadar zorla almaya çalıştı. Aynı sırada yanımda oturan Z.E’nin atkısını boynundan bağladığı için diğer bayan memur boynundan çekerek almaya çalıştı. Ancak atkı boynunda bağlı olduğu için boynu sıkıştı. Daha sonra arkadaşımızın o halini gören diğer arkadaşımız “NE YAPIYORSUNUZ? BOYNU SIKIŞTI” demesi üzerine atkıyı çekmeyi bıraktı. Bu işlerin son anında erkek bir sivil bir memur elinde telefon ile bize “SAVCININ ŞİFAİ TALİMATI VAR BU ATKILARI ALACAĞIZ” dedi bende “ DEVLETTE İŞLER ŞİFAİ YÜRÜMEZ YAZILI TALİMATINIZI GÖSTERİN BİZDE VERELİM” dedim. Sonrasında atkıyı çantama koydum. Tutanak ile vereceğimi söyledim. Bana sağlık kontrolü esnasında boğazıma sarılan, kolumu kıvıran iki polis memurundan şikayetçiyim. Bu uygulamalar esnasında kolum kırıldığı için sol kolum halen uyuşuktur. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.