Başörtüsü Ümmetin Namusudur!

Basın açıklamasına gelen başörtülü bir bayanın örtüsünü çekiştirerek çıkartmaya çalışan kadın polisin ‘o eşarbı çıkart’ diye bağırması 28 Şubatı hatırlattı.

Olayın ertesi günü Furkan Vakfı Genel Merkez Binasında yaşanan zulmü konu alan forum programında başörtüsü olayının videosunun izletilmesi üzerine konu ile ilgili açıklama yapan Hocaefendi “Hocam en çok zoruna giden neydi diye sorarsanız, en çok zoruma giden olay işte bu olaydır. Bir bacımızın başörtüsünün çekilmesi. Başörtüsü ümmetin namusudur” dedi.

Hocaefendi, “Polisin bir bayana başörtünü çıkart demeye hakkı var mı? AKP hükümeti nerede? Bir polis bayana başörtünü çıkart diyor sonrada eşarbı kendisi çıkartmaya çalışıyor. Ve bu zulmü gören erkek polis ne yapıyorsun sen diyeceğine, sen hangi hakla kadının örtüsünü çıkart diyorsun, çıkartmayınca da kendin çıkartmaya çalışıyorsun diyeceğine, sen kimin polisisin diyeceğine, sen nerede yaşıyorsun, sen kimsin diyeceğine, gelip bizim bayan kardeşimizin direk gözüne gaz sıkıyor. Bu anlar bize 28 Şubatı hatırlatıyor. 28 Şubatı yaşıyoruz o günlere tekrar dönüyoruz. O zamanda Batı Çalışma grubu vardı. Bunlarda bu günün Batı Çalışma grubu bu olaylar bahanesiyle darbe sebebiyle tekrar her tarafa sızdılar, her tarafa yerleştirdiler. Ve şimdi onlar iş başındalar.  Bunu bir AKP’li yapmaz. Biz AKP’nin yanlışlarını tenkit ederiz fakat iftira atmayız. Biz adalet taraftarıyız. Başörtüsü yasak olan bu ülkede başörtüsünü serbestleştiren AKP’nin bu talimatı vermesi düşünülemez. Bu iftira olur. Dolayısıyla olaylar şunu gösteriyor demek ki  AKP’nin de üstünde bir güç var ve artık AKP’yi de dinlemiyor. AKP başta olduğu halde onlar bildiğini yapıyor ve başörtüsü düşmanlığı yapmaya başladırlar. Demek ki AKP gücünü epeyce kaybetmiş. Ve artık bunlar çekinmiyor pervasızca başörtüsüne saldırabiliyor. Bu bize hangi yılları hatırlatıyor? 28 Şubatı hatırlatıyor. İçişleri Bakanlığı nerede?! Bunlar senin polisin! Ve senin polisin 15 tane Tomanın şerrinden kurtulmak için camiinin avlusuna sığındığımız zaman camiinin avlusuna bile gaz attı. Ondan sonra bir yanlışlık oldu diyerek üzerini kapatmaya çalıştılar ama hepiniz oradaydınız bir yanlışlık yok bilerek attılar. Yani hocam en çok zoruna giden neydi diye sorarsanız, en çok zoruma giden olay işte bu olaydır. Bir bacımızın başörtüsünün çekilmesi bu ümmetin namusudur.” dedi.

Ardından olayın mağduru Gülseren Hanıma mikrofon uzatıldı.

22 Nisan günü polisin “Eşarbı çıkar” diyerek başörtüsünü çıkartmaya çalıştığı ve 28 Şubatı hatırlatan o görüntülerin mağduru olan Gülseren Hanım başından geçen vahim olayın etkisiyle büyük bir duygu yoğunluğu yaşadı, kendi toparlamaya çalışarak başından geçen ağır hadiseyi anlattı.

“Parka geldiğimiz esnada beyleri joplarlarla dövüyorlardı. Hatta bazı bayanların gözüne biber gazı sıkmak istiyorlardı. Ben o anaları kayda almak istedim. Bir beyefendinin kelepçe takılmış vaziyette hem üzerine biber gazı sıkarak hem de coplarla vurduklarını görünce o tarafa yöneldim. Arkamdan bir kadın polis ‘ne hakla çekiyorsun, çekemezsin’ diyerek bir anda eşarbıma saldırmaya başladı. Ben kendimi geriye çektikçe o tekrar saldırıyordu. Ve üzerime gelmeye başladı. Ben eşarbımı kurtardım kendimi çektim sonra direk gözüme biber gazı sıktılar. Aslında kayıtlarda görünmeyen bir kısım daha var arkamdan gelerek coplarla vurmaya çalışıp eşarbımı çıkart diyerek bağırdı. Ve uzun bir süre kovaladı. Ben karşıya geçtim orada bile hala bana bakıyordu. Hatta yanımda bir kadın polis daha vardı ben o da mı eşarbımı çıkartacak diye düşünürken toma tazyikli su ile üzerimize geldi.”

"Ben şunu söylemek istiyorum. Bu yapılanları Rabbime havale diyorum. Ama o bu haksız davası uğruna bana zulüm ederken şunu düşündüm. Ben oraya Allah’ın davası için gittim. Ve bu davamdan dönmeyeceğim inşallah. Ve hocam arkanızdayım. Yine gelin deseniz yine gelirim." dedi.