Beni Emekli Etmeye Çalışıyorlarsa Bilsinler ki; Bizim Emekliliğimiz Mezarda Olur!

Furkan Vakfı Kahramanmaraş’ta gerekli tüm izinleri alarak 14 Ocak 2017 Cumartesi günü “Allah'a Yönelmek” konulu gerçekleştirmeyi planladıkları konferanslarının hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin Valilik kararı ile iptal edilmesi üzerine Kahramanmaraş Dernek Binası önünde saat: 16.30’da basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Beni Emekli Etmeye Çalışıyorlarsa Bilsinler ki; Bizim Emekliliğimiz Mezarda Olur!
14 Oca 2017 22:45:33

K.Maraş’daki Basın açıklamasında konuşan Furkan Hareketi lideri Alparslan Kuytul Hocaefendi; Nereye doğru gidiyoruz kıymetli kardeşlerim! Türkiye iki buçuk üç sene evvel böyle değildi. 17-25 Aralık ve darbe girişimi operasyonlarından sonra bu olayların önü açıldı. O olaylar bahane edilerek her tarafta cemaatlere vakıflara, derneklere zulüm başlatıldı. Hiç kimse konuşamaz hale geldi.” diyerek yapılan zulmü anlattı ve devamında önemli açıklamalarda bulundu.

Basın Açıklamasından Bazı Önemli Başlıklar;

İki Gün Kala Konferansın İptal Haberi Geldi.

Kıymetli kardeşlerim bildiğiniz gibi bugün bu saatte burada olmayacaktık. Birkaç saat sonra düğün salonunda konferansımız vardı. Gerekli başvurular yapılmıştı ve iki gün öncesine kadar bir sorun olduğu da söylenilmedi. Ve iki gün kala konferansın iptal haberi geldi.

Bildiğiniz Gibi Bu Haksızlık, Bu Zulüm İki Buçuk Yıldır Devam Ediyor.

Bu ne ilki ne de sonu gibi görünüyor. İki buçuk sene evvel 2014’ün Nisan ayında spor salonlarının verilmemesi ile başladı. Düğün salonlarında yapmaya başladık. Düğün salonlarında yapmaya başladıktan sonra da bütün konferanslarımızda afişler toplandı. Belediye zabıtalarıyla mücadele başladı. O şekilde engellemeye çalıştılar. O şekilde başaramayınca bu sefer başka yollar denediler. Düğün salonlarının sahiplerini tehdit ettiler. O da olmayınca bu sefer kaymakamlıklar, valilikler yoluyla engellemeye başladılar.

Başımıza gelen hadiseler peygamberimizin başına gelenlerin çok hafif şekli. Bu din yeryüzünde inkılaplar gerçekleştirmek üzere gönderildi. Bu din sadece namazı, orucu, ahlakı anlatmak üzere gönderilmedi. Yeryüzünde inkılaplar gerçekleştirmek üzere gönderilmiş olan bu dinin, müntesiplerinin başına gelen olaylara benzer hadiseler bu davanın müntesiplerinin de başına gelecektir. Allah acze ve celle peygamberimize “Ey Rasulüm başına gelenlere sabret senden evvel ki ululazm peygamberlerin Hz. Nuh’un, İbrahim’in, Musa’nın ve İsa’nın sabretmesi gibi sende sabret ey Rasulüm.”  Allah azze ve celle peygamberine sabrı emretti ve imtihanlara hazır olmaları gerektiğini söyledi. Müslümanlar imtihanlara hazırlandılar ve imtihanlar oldukça daha da değerleri yükseldi, iradeleri güçlendi, sabırları arttı, günahları bağışlandı, dereceleri yükseldi. Allah azze ve celle kullarının derecelerini yükseltmek ister. Kullarının sağlamlaşmasını ister. Kullarının iradelerinin güçlenmesini ister. Allah böyle imtihanlar yaratır ki;  herkesin kalitesi ortaya çıksın. Herkesin gerçek kimliği ortaya çıksın.

Allah’a Yönelmiş Bir Nesli Meydana Getirmek İçin Mücadele Ediyoruz.

Mademki dindar nesil meydana getireceklerdi. İşte bizde dindar nesil meydana getirmeye çalışıyoruz. Konferansımızın konusu ‘Allah’a Yönelmek’ idi. Bir neslin nasıl meydana geleceğini anlatacaktık. Allah’a yönelmiş bir nesli meydana getirmek için mücadele ediyoruz. İki buçuk sene evvel bu haksızlık ilk başladığında söylemiştim. Bu haksızlık sadece bununla kalmaz düğün salonlarında yaparız ona da engel olurlar demiştim hatırlarsınız.

Şimdi Dindar Nesil Yetiştireceğiz Diyenler Öğrenci Evlerini De Kapatmaya Başladılar.

Sadece yurtları değil, birkaç tane öğrenci bir evde kalıyorlarsa o evlere baskınlar düzenleniyor ve burası yurt olmuş deniyor ve bu yurdun kapatılacağı şeklinde ifadelerde bulunuluyor, yazılar gönderiliyor.

Nereye Doğru Gidiyoruz Kıymetli Kardeşlerim! Türkiye İki Buçuk Üç Sene Evvel Böyle Değildi.

17-25 Aralık darbe girişimi operasyonlarından sonra bu olayların önü açıldı. O olaylar bahane edilerek her tarafta cemaatlere vakıflara, derneklere zulüm başlatıldı. Hiç kimse konuşamaz hale geldi. Yetkililer bile kendinden korkar hale geldiler. Milletvekilleri kendilerinden korkuyorlar. Anayasa oylamasında zarfın içine koymuş olduğu pusulasını oradaki diğer milletvekillerine gösteriyor, kendini göstermek zorunda hissediyor. Fire olursa benden bilmesinler diye kendinden korkuyor. Herkesin kendinden korktuğu bir durum.

Kimsenin Konuşamadığı Bir Memlekete Doğru Gidiyoruz.

Şimdi biz burada bunu yapana kadar konferans salonunda konferans yapsak ne olurdu? Kime ne zararı olacaktı bunun? Allah’a yönelmeyi anlatacaktık.

Hükümetin Yanlışlarını Anlatmak İçin Gelmedim Ben Buraya.

Allah’a yönelen bir neslin meydana gelmesi için ne yapmalıyız bunu anlatacaktım. Allah’a yönelmek ne demektir bunu anlatacaktım, işi bu hale getiriyorlar. Ne yapmak istiyorlar?

Bizi Hizaya Getireceklerini Mi Zannediyorlar?

Yani bu şekilde önlersek, engellemeler yaparsak ondan sonra bizi tenkit etmezler diye mi düşünüyorlar.

 Biz Bildiklerimiz Konuşmak İçin Öğrendik.

 Eğer konuşmayacaksak o zaman neden öğrendik. Yunus Emre diyor ki; Bana diyorlar ki Yunus söyleme söylemeyim de öleyim mi? Diyor. Bize de aynısını söylüyorlar, söyleme diyorlar.

Irak politikalarını tenkit ettim. Suriye politikalarını tenkit ettim. Neden tenkit ettin?

Rus uçağını düşürdüler yanlış dedim. Neden yanlış dedin?

Bütün Bunların Hepsinde De Haklı Çıktım Mı Çıkmadım Mı?

Irak politikanızın tamamen yanlış olduğu ortada mı değil mi? Suriye politikanızın tamamen yanlış olduğu ortada mı değil mi?

Neden Takdir Edeceğinize Böyle Engellemeler Yapıyorsunuz?

Kıymetli kardeşlerim Rus uçağını düşürdüler yanlış dedim. Ben vatanını seven bir insanım, ben hain değilim. Bana hain muamelesi yaptılar. Rus uçağını düşürmek memleketime zarar verir. Ben o yüzden tenkit ettim. Daha sonrasında gidip özür dilemediler mi? Haklı çıkmadım mı? Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinin Türkiye’ye zarar verdiğini gördüler. Sonra gidip özür dileyip arayı düzletmediler mi? Şu an da Irak’la da Suriye ile de arayı düzletmeye çalışmıyorlar mı? Mısır ile de arayı düzelmeye çalışmıyorlar mı? Bütün bunların hepsinde haklı çıktım mı çıkmadım mı?

İnsan Böyle Mi Davranır?

Senin Dediklerin Haklı Olsa Da Neden Bizi Tenkit Ettin Diyorlar. Siz Tenkit Edilmez Misiniz?

Allah Mısınız Peygamber Misiniz?

Siz Allah’ın koyduğu esasları değiştiriyorsunuz. Allah’ın koyduğu hükümlere uymuyorsunuz, bu zamanda öyle olmaz diyorsunuz. Ben size “sizin yaptığınız böyle olmaz!” diyemeyecek miyim?

Peygamberimize de böyle ambargo uyguladılar üç sene. Bizim ki de üç seneye üç ay kaldı. Üç sene peygamberimize de böyle ambargo konuldu. Müslümanlarla kimsenin görüşmesine izin vermediler, ekmek yemek verilmesine müsaade etmediler, kız alış verişini yasakladılar, Müslümanlarla hiç kimsenin görüşmesine müsaade etmediler. Ve bu zulüm üç sene devam etti.

Ben Bu Yapılanları Bütün Kardeşlerim Adına Kınıyorum.

Eğer bunu yapanlar bu haksızlıklarından vazgeçmezlerse onlara hakkımızı haram ediyorum. Burada bu kadar insan emek verdi. Şu soğukta birçok kardeşimiz afişler astı sabahlara kadar. Bir hafta uğraştılar. On binlerce lira masraf ettiler. Birçok insan sabahlara kadar elleri dona dona afiş astılar. İki gün kala iptal ettiler. Hiçbir haklı gerekçe söylemediler.

Hangi Gerekçe İle İptal Ettiniz Söyleyin.

Hangi gerekçe lütfen söylesinler. İptal edenlerde bilmiyorlar. Bize böyle söylendi biz bunu yapmak zorundayız diyorlar.

Herkesi Susturmayla Bir Yere Varacaklarını Zannediyorlar.

Daha evvel başka memleketlerde böyle düzenler kurdular. Sonları iyi olmadı.

Herkesin Sustuğu Bir Memlekete Allah Bela Verir.

 Herkesin susturulması caiz olamaz.

İyi Niyetli Konuşanlarla Kötü Niyetli Konuşanların Farkını Anlamıyorlarsa Devleti İdare Etmeye De Layık Değildirler Demektir.

Bir teröristi dinler gibi beni dinleyen adam beni anlamıyor demektir. Benim konuşmalarımla vatan millet düşmanlarının konuşmalarını aynı kefeye koyan adam zerre kadar bir şey anlamıyor demektir. İyi niyetle konuşanla kötü niyetle tenkit edeni aynı kefeye koymak hangi vicdana sığar.

Ben Memleketimin Birliğini Beraberliğin İsteyen Bir İnsanım Ben.

Kıymetli kardeşlerim bugüne kadar terörün T’si ile bir alakamız olmadı çok şükür. Bundan sonra da olmayacak. Fakat o şekilde göstermek zorunda kalıyorlar. Çünkü başka bir gerekçe söyleyemiyorlar.

Ben Bu Zulmü Yapanları Allah’a Havale Ediyorum. Halkımızın Vicdanına Havale Ediyorum.

Ve tekrar ifade ediyorum;

Biz bu yola ölünceye kadar girdik.

Biz bu yola bu davanın emekliliği yok!

 Beni emekli etmeye çalışıyorlarsa bilsinler ki; bizim emekliliğimiz mezarda olur.

Allah buraya kadar gelmenizden bu soğukta beklemenizden dolayı ve burada emek veren kardeşlerin emek vermesinden dolayı herkesin mükâfatını fazlasıyla verecektir.



0 Yorum

Yorum Yaz