Çıt Diyene Büyük Bir Öfke Var!

Alparslan Kuytul Hocaefendi dün gerçekleştirdiği tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Amerika başkanı Trump görüşmesini ve protestocular ile Erdoğan'ın korumaları arasında yaşanan kavgayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna cevap verdi.

Çıt Diyene Büyük Bir Öfke Var!
20 Mayıs 2017 15:54:21

Alparslan Kuytul Hocaefendi dün gerçekleştirdiği tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Amerika başkanı Trump görüşmesini ve protestocular ile Erdoğan'ın korumaları arasında yaşanan kavgayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine “Türkiye’den giden heyet oradayken Amerikan ordusu zaten Suriye'de YPG’ye ağır silahlar vermeye başladı.” Dedi.

Hocaefendi, “Cumhurbaşkanı gitmeden evvel sonucun ne olacağı belliydi. Hiçbir şeyin verilmeyeceği belliydi ve hiçbir şey verilmedi. Sadece görüşme yapılmış geri gelinmiş olundu. Zaten devlet başkanlarının görüşmelerinden çok bir şey çıkmaz. Aslında daha evvel heyetler arası görüşmeler yapılır. Ondan sonra her şey planlanır, görüşmeler tamamlandıktan sonra liderler görüşür. Bu görüşmeler yapılmıştı. Hatırlarsanız Mit müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ile bir bakan birlikte üç kişilik bir heyet gittiler. Zaten gerekli görüşmeleri daha evvel yapmışlar. Gitmelerinin en temel sebebi herkesin de bildiği gibi Amerika'nın Suriye'deki YPG’ye silah vermesini engellemekti. Ve heyet oradayken Amerikan ordusu zaten Suriye'de YPG’ye ağır silahlar vermeye başladı.

Bu ne demek?

Heyet daha oradayken daha Türkiye'ye bile geri gelmemişken zaten buraya talimat verildi ve silahları vermeye başlayın denildi.

 Bu ne demek? Bu Türkiye ile alay etmek demek. İnsan bari bir kaç gün bekler Cumhurbaşkanı geri döndükten sonra yine verecekseniz verirsiniz ama adeta rezil etmek istediler. Yani siz buraya bize yalvarmaya geldiniz, burada siz yalvarırken biz orada silahları vereceğiz. Sizin bizim gözümüzde bir kıymetiniz yok bu artık anlayın. Reisi Cumhurunuz gelecek yakında onun da gelmesinin bizim için bir ehemmiyeti yok aslında hatta gelmese daha da iyi olur mesajını verdiler. Çünkü Türkiye'den bazı kimseler bu olayı protesto etmek için Cumhurbaşkanı gitmemeli deyince oradan da bir açıklama geldi “aslında çok da iyi olur dediler yani gelmese daha da iyi olur" resmen Türkiye'ye tavır koydular ve kendilerince Türkiye’yi rezil ettiler.

 Cumhurbaşkanı buna rağmen gitti hiçbir şey alamayacağı da belliydi ve bazı taassup sahibi insanlar orada Cumhurbaşkanının söylediği bir iki kelimeye takılıyorlar ve işte bak ne güzel konuştu bak şunu söyledi. Bunu zaten her gün söylüyordu bunu Beyaz Saray'da söylemek, YPG bizim gözümüzde terör örgütüdür, ona silah verilmemelidir sözü yeni bir söz değil. Ve bunu söylemekte kahramanlık değil. Bu zaten sizin için bir dava haline gelmiş tabii ki söyleyeceksiniz. Bunu söylemek çok büyük bir başarı mı? Yani çok küçük şeyleri bir kahramanlık gibi göstermeye çalışan bir ekip var başarısızlıklar örtbas etmeye çalışan ekip var. Bu işi çok iyi yaptılar şimdiye kadar ama artık yapamıyorlar. Ama artık olaylar kadar açık seçik ki ne yapsalar da başarısızlık örtbas edilemiyor. Türkiye hiçbir şey alamadan geri gelmiştir.” dedi

Ve Alparslan Kuytul Hocaefendi protestocular ile Erdoğan'ın korumaları arasında yaşanan kavganın da çok çirkin bir olay olduğunu ifade ederek “bu olay şunu gösteriyor; Türkiye'de artık güvenlik güçleri çok acımasız davranmaya başladılar” dedi

Protestocular ile Erdoğan'ın korumaları arasında yaşanan kavgayı değerlendiren Hocaefendi, Orada yaşanan olay da çok çirkin bir olay yani dışarıda böyle yüzlerce, binlerce insan değil birkaç kadın birkaç erkek gitmişler cumhurbaşkanını protesto etmişler. Sonuçta protesto etmek herkesin hakkıdır. Cumhurbaşkanının korumaları haberlerde duyduğumuza göre bu insanlara saldırıyorlar. Kardeşim protesto eden insanlara saldırma hakkını nereden buluyorsunuz? O protesto etti ise sende onu protesto et.  Orası senin ülken değil sen oranın istihbaratı polisi değilsin, Türkiye'de davrandığın gibi davranmaya kalkıyorsun Türkiye'de de böyle davranmanız doğru değil. Orada buna izin vermezler orası senin memleketin değil orada senin kanunlarına geçerli değil.

Çok kötü bir olay yani Cumhurbaşkanının koruması yerdeki bir kadına 3 tane polis 3’üde koruma mı bilmiyorum. Ama bir tanesinin koruma olduğunu haberlerde söylendi. Üç kişi yerde yatan bir kadına vuruyorlar. Bu insanlık değil. Bir kere yere düşene vurulmaz, ikincisi erkeksin bir kadına vuruyorsun ayıp, üçüncüsü sen Cumhurbaşkanlığı korumasısın dördüncüsü sen korumasın böyle bir görevin yok, beşincisi cumhurbaşkanının koruması olduğuna göre sen güçlü bir insansın spor yapan bir insansın.  Ayıptır yani bir kadına mı gücün yetiyor? Ve o yumrukla vururken bir tanesi tekmeyle vuruyor.

Bu nasıl öfkedir bu nasıl bir insanlıktır?

Ya senin babanı mı öldürdü? Ne yaptı sana? Protesto etti ve görüşünü söylüyor. O insan değil mi? Onun görüşü yok mu? Yani bence bundan üç sene evvel olsaydı böyle olmazdı. Üç senedir Türkiye diktatörlüğe doğru götürülüyor. Ve herkes çok sertleşti, herkes birbirine düşman olmaya başladı. Burada o kadar katı davranışlar başladı ki hızını alamayınca kendini Türkiye’de zannediyor Amerika’da da aynısını yapıyor.

Bu Olay Şunu Gösteriyor; Türkiye'de Artık Güvenlik Güçleri Çok Acımasız Davranmaya Başladılar.

Bizim başımıza gelen olayda da gördünüz zaten bir basın açıklaması yapacaktık nasıl müdahale ettiler. Hiç merhamet var mıydı? Hiç kendi insanı gibi davranıyorlar mıydı?

Biz kardeşiz biz sizin insanınız biz Ermeni, Rum değiliz bu vatanın çocuklarıyız.  Nasıl vicdansızca davrandılar hepiniz şahitsiniz kaç arkadaşımızın eli ayağı kırıldı. Şimdi böyle bir durum var bunun yansıması aslında oradaki durum. Zaten Avrupa ve Amerika hep bunu söyleyip duruyor. Aslında cumhurbaşkanının korumaları bunu ispat etmiş oldular.  Dünya âlemin gözü önünde herkes şunu fark etti Türk korumaları burada bile böyle yapıyorsa Türkiye'de kim bilir neler yapıyor. Kameraların önünde Amerika'da bunu yapıyorsa Türkiye'de daha ne yapıyordur, kamera olmayan yerde kim bilir daha neler yapıyorlar. Aslında bu söylenen lafları bir bakıma doğrulamış oldular. Bence eğer Cumhurbaşkanı bunlardan haberi varsa bu olaya müdahale etmeli. En azından benim haberim yoktu mesajını vermek için bu korumaları görevden almalı. En azından kendini kurtarmalı, devletin şerefini kurtarmalı. “Ben böyle bir talimat vermedim. Bu birisinin kendi şahsi hatasıdır” demeli. Ve artık Türkiye'de bu gerginlik bitirilmeli. Şu olağanüstü hal belası artık bitirilmeli. Olağanüstü hal diye diye herkes olağanüstü davranmaya başladı.

Daha evvel böyle davranılmazdı. Yerde yatan bir kadına güçlü kuvvetli bir koruma bütün kuvvetiyle vurur mu ya bir tane değil iki tane değil habire vuruyor. Yerde yatan bir kadına vurulur mu?

Bu Olağanüstü Hal Bitmeli Bu Olağanüstü Davranışlarda Bitmeli!

Sanki yani Cumhurbaşkanı'nın koruması olmasalar güvenilir kimseler olmasalar cumhurbaşkanının altına uyuyorlar diyeceğim. Sanki dünyada cumhurbaşkanının daha da kötü göstermek istiyorlar.  Bunu sanki kasten yapıyorlar zaten diktatör diyorlar ve bu olaylar da tuzu biberi oluyor. Sanki birileri daha çok altını oyuyor. Düşmanını çoğaltıyor. Eğer cumhurbaşkanı buna razı değilse bu olaya müdahale etmeli. Sadece bu olay değil bu olayın benzerleri Türkiye’de çok oluyor. O gün Diyarbakır’da panzer bir eve girdi. İki tane çocuk öldü. Bu nasıl iş! Bu nasıl emniyet! Panzer eve girer mi? Bu ne öfke! Bu ne düşmanlık! Bu nasıl bir insanlık! Emniyet kuvvetlerinin yeniden dizayn edilmesi lazım. Emniyet kuvvetlerine bir ayar verilmesi lazım. Merhamet kalmadı. Çıt diyene büyük bir öfke var. Bunların hepsinden hükümetin haberinin olmaması mümkün değil. Böyle gergin bir ortam meydana getirdiler. Herkes susturuluyor. Türkiye nereye gidiyor. Azmış, derin bir komite var.” dedi



0 Yorum

Yorum Yaz