Furkan Vakfından Kudüs Mitingi

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararını protesto için Furkan Vakfı’nın organize ettiği miting, bugün Adana’da gerçekleştirildi.

Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosunda gerçekleştirilen miting için alanda büyük bir hazırlık yapılırken, katılımcıların mitingi daha rahat takip edebilmeleri için sahneye dev ekran yerleştirildi.

Furkan Vakfı’nın düzenlediği Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin konuşmacı olarak katıldığı Kudüs Mitingi'ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Miting alanına Türkiye’nin dört bir tarafından saat 14.00'ten itibaren yoğun şekilde gelen vatandaşlar, alanın büyük bölümünü doldurdu. Mitinge katılan vatandaşlar ellerindeki bayraklarla sık sık "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika", "Kudüs’e selam, direnişe devam" sloganları attı.

Filistin'e destek mesajları içeren atkılar takan, Kelime-i Tevhid bayrakları taşıyan birçok vatandaş, sık sık tekbirler getirdi. Ayrıca, “Hamas'a Selam Direnişe Devam”, “Kudüs Bizimdir, Bizim Kalacak”, “Yahudi, Yahudi Hayber’i Hatırla, Muhammed Ordusu Gelecek Yakında”, “Katil İsrail Filistin’den Defol”, “İşgalci İsrail Devlet Değilsin”, “Mescid-İ Aksa Onurumuzdur” “Müslüman Zulme Sessiz Kalamaz” gibi birçok slogan atıldı.

Program Kuran’ı Kerim tilavetiyle başladı. Akabinde açılış ve selamlama konuşması için Hasan Demir beyefendi sahnede yerini aldı.

Coşkulu bir şekilde devam eden programda Mescidi Aksa’yı konu alan şiir dinletisi ve Şeyh Şehit Ahmet Yasin’in yazdığı mektup yer aldı.

Grup Furkan’ın muhteşem yorumuyla seslendirdiği ezgilerden sonra Alparslan Kuytul Hocaefendi halka hitap etti.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin konuşmasından alt başlıklar şöyle;

YAHUDİLERİN ZULMÜ HİÇBİR ZAMAN BİTMEDİ

Kıymetli kardeşlerim daha evvel de birkaç defa Filistinli kardeşlerimizi desteklemek için miting yaptığımız gibi yine zulüm ve haksızlık sebebi ile bir miting için toplandık.  Yahudilerin zulmü hiçbir zaman bitmedi. Hz. İsa gelene kadar da devam edecek. Hiçbir zaman değişmediler, değişmeye niyetleri de yok.  Allah Hz. İsa’nın eliyle Deccali ve onunla beraber olanları kahredinceye kadar tevbe etmeyecekler bunu da çok defa gösterdiler. Kıyamete kadar geçerli olan Kur’an’ı Kerim’de de Allah, sürekli olarak İsrailoğullarından bahsetti. Çünkü onlar değişmeyecekler!

İSRAİL İLE DOST OLDUK, BUGÜN BAŞIMIZA GELENLER BUNUN SONUÇLARI

Allah Azze ve Celle, onların ne mal olduğunu kıyamete kadar okuyalım, hiçbir zaman unutmayalım diye kitabında defalarca bildirmektedir. Biz bugün onların bu zalimliklerini anlamakta zorlanıyor olabiliriz ama Kur’an’ı Kerim onların peygamberleri bile öldürdüklerini anlatıyor. Kendilerine gelen peygamberleri öldürenler elbette ki bugün Müslümanlara da bu zulmü yaparlar. Ama biz bunları unuttuk ve İsrail ile dost olduk. Bugün başımıza gelenler bunun sonuçları. Allah bize unutmayalım diye kitabında defalarca anlattığı halde biz onları dost kabul edersek işte o zaman bunlar başımıza gelir. Allah’ın kitabına güvenmiyor muyuz? Kur’an onların bizden razı olmayacağını söylüyor. Siz ne yaparsanız yapın sizden asla razı olmayacaklar.

TRUMP, KONJONKTÜRÜN UYGUN OLDUĞUNU GÖRDÜ

İsrail çok iyi biliyor ki Ortadoğu’daki ülkelerin birçoğu Amerikan uşağı, hemen hemen tamamı İsrail ile güzel ilişkiler içerisinde dolayısıyla İsrail neden çekinsin ki? Savaşanlar Müslümanlar ama iktidarda olanlar başkaları. Eğer bugün Ortadoğu’da İslam devletleri olmuş olsaydı; Suriye'de, Türkiye'de, İran'da, Irak'ta, Ürdün'de, Kuveyt'te, Katar'da, Arabistan'da İslam devletleri olsaydı bunları hesaba katmak zorunda kalacaktı. Bugün bunları hesaba katmıyor. Nasıl olsa Suudi Arabistan, Amerika ile gayet güzel geçiniyor. Nasılsa Kâbe’nin imamı Suudi Arabistan’da; İsrail aleyhinde konuşmanın, İsrail'e karşı savaşmanın caiz olmadığını söylüyor. Böyle hocalar, devletler ve iktidarlar oldukça İsrail neden bu zulmü terk etsin!

Kıymetli kardeşlerim eğer bugün İslam âleminin her tarafında, İsrail karşıtı iktidarlar olmuş olsaydı eğer İslam âleminde İslam hâkim olmuş olsaydı bugün kâfirler bu kadar ileri gidemeyeceklerdi. İsrail’e düşman olan ülkeler bitirildi. Irak bitirildi. Suriye bitirildi. Türkiye, “İsrail'e dostuz” dedi. Suudi Arabistan aynı şekilde “İsrail'e karşı savaşmak caiz değil” diyecek kadar alçaldı. Müslümanlara düşman, Hamas'a düşman, Filistin halkına düşman bir Suudi Arabistan bir Mısır varken İsrail neden Kudüs'ü başkent ilan etmesin? Amerika neden bunu kabul etmesin?

Trump, konjonktürün uygun olduğunu gördü. Nasılsa artık karşı koyacak bir güç yok! Nasılsa herkes İsrail'e dost olmaya mecbur oldu! Dolayısıyla ‘tam zamanıdır’ diye düşündü ve işte o yüzden bugün Kudüs'ü başkent ilan etti.

MÜSLÜMANLAR BU DURUMA ‘DUR’ DEMEK İSTİYORLARSA ÖNCE ‘İSRAİL DİYE BİR DEVLET KABUL ETMİYORUZ’ DİYECEKLER

Eğer Müslümanlar bu duruma bir dur demek istiyorlarsa, sadece Kudüs’ün başkent ilan edilmesine karşı gelmeyecekler! Bugün Müslümanlar, İsrail Devletini tanıyorlar, İsrail devletinin tanırsanız elbette ki meşru egemen bir devlet olarak kabul ederseniz, tabii ki İsrail'in başkentine de razı olmak zorunda kalırsınız.

Mesele sadece Başkent meselesi mi? İsrail'i meşru egemen bir devlet olarak kabul etmişsiniz orada büyükelçiliğimiz var, ‘dostuz’ demişsiniz dolayısıyla daha onun başkentine karışabilir misiniz? İsrail'i tanırsanız, İsrail’in nereyi başkenti ilan edeceğine karışamazsınız. İsrail'i tanımayacaksınız. ‘İsrail diye bir devlet kabul etmiyoruz’ diyeceksiniz. ‘Seni devlet olarak tanımıyorum ki başkentini kabul edeyim’ diyeceksiniz. Başka çaremiz yok.

İSRAİL’E KARŞI MÜCADELE VERECEK OLANLAR AMERİKA’YA KARŞI DA MÜCADELE VERMEK ZORUNDADIRLAR

Kıymetli kardeşlerim eğer İsrail’e karşı bir mücadele verilecekse emperyalistlere karşı mücadele vermeden bu mümkün değildir. İsrail’e karşı mücadele verecek olanlar Amerika’ya karşı da mücadele vermek zorundadırlar. Amerika’ya karşı mücadele vermeyenler İsrail'e karşı da mücadele veremezler.

Türkiye, İsrail'e karşı mücadele vermek istiyorsa Amerika'yla arasını bozmak zorundadır. Çünkü İsrail, emperyalistlerle birliktedir. Amerika, Avrupa hatta Rusya kendi içindeki Yahudileri Filistin’e gönderdi. Filistin topraklarında suni bir İsrail devleti kurulacaktı. Dünyada böyle insanları oradan buradan toplama ile kurulmuş ikinci bir devlet yok.

AVRUPA VE AMERİKA NEDEN DESTEKLİYOR?

Ortadoğu’da İslami gelişmeleri durdurabilmek için. Avrupa ve Amerika’nın desteğiyle İsrail Ortadoğu’nun bağrına saplanmış bir hançer! Neden? Çünkü Ortadoğu’yu kontrol altına almak istiyorlar. Küçük ama çok güçlü bir İsrail devleti, atom bombasına sahip olan bir İsrail devleti. Böylece bütün İslam’ı gelişmeleri duracaklar. Nerede bir İslam’ı gelişme var orayı İsrail ile vuracaklar. İsrail’i bir yumruk gibi kullanmak istiyorlar. İsrail bir taraftan Amerika’yı ve Avrupa’yı kullanırken bir taraftan da onlar İsrail'i kullanıyorlar. İslami gelişmelerin durdurulmasını İsrail’e havale ediyorlar. Eğer burada önemli bir gelişme olacak olursa o zaman İsrail mutlaka devreye girecektir. O yüzden Amerika ve Avrupa İsrail’i terk etmez.  Amerika’nın dünyada iki tane müttefiki var. Türkiye istediği kadar kendisini Amerika ile stratejik müttefik kabul etsin. Amerika Türkiye’yi hiçbir zaman stratejik müttefik olarak görmez Amerika’nın stratejik müttefiki İngiltere ve İsrail’dir. Amerika’nın düşündüğü Ortadoğu ile İngiltere’nin ve İsrail’in düşündüğü Ortadoğu aynıdır. Amerika’nın düşündüğü Kıbrıs ile İngiltere’nin ve İsrail’in düşündüğü Kıbrıs aynıdır.

TRUMP’IN BU KARARI VERMESİ AMERİKA VE İSRAİL’İN ZAYIFLATILMASI İÇİN BİR FIRSAT OLMALI

Türkiye kendisini kandırmayı bıraksın ve bu yanlıştan dönsün. Amerika bizim müttefikimiz olamaz. Neden? Çünkü bizim düşündüğümüz Ortadoğu ile Amerika’nın düşündüğü Ortadoğu aynı olamaz. Bizim düşündüğümüz Kıbrıs ile Amerika’nın düşündüğü Kıbrıs aynı olamaz. Amerika’nın düşündüğü planlar ile bizim planlarımız aynı olamaz. Dinimiz farklı, her şeyimiz farklı dolayısıyla müttefiklerimiz de farklı olmak zorundadır. Müslümanlar birbirlerini müttefik olarak görmek zorundadırlar. Bu zulmü durdurmak istiyorlarsa artık Amerika ile müttefikiz demeyecekler, artık İsrail’e dostuz demeyecekler. Bundan böyle herkes safını belirlemelidir. İslam âlemi bir araya gelmelidir. Bu olayı bir vesile kılmalıdır. Trump’ın bu kararı vermesi Amerika ve İsrail’in zayıflatılması hatta yok edilmesi için bir fırsat olarak görülmelidir.

Kıymetli kardeşlerim eğer bu yapılacak olur ve Amerika ile İsrail dost olarak görülmezse, herkes safını belirlerse Allah’ın yardımı o zaman gelecektir. Müslümanlar saflarını belirlemedikleri, kâfirlerden ayrılmadıkları müddetçe saflar ayrılmadıkça Allah’ın yardımının gelmeyeceğini Kur’an bize haber veriyor.

Kıymetli kardeşlerim eğer Iraklılar Irak’ta bir İslam medeniyeti kurarlarsa, Türkiyeliler Türkiye’de, Suriyeliler Suriye’de Ürdünlüler Ürdün’de, Arabistan’dakiler Arabistan’da bütün müslümanlar kendi bulundukları topraklarda İslam Devleti ve Medeniyeti kuracak olurlarsa işte bu, Filistin’e en büyük yardımdır. Eğer gerçekten Filistin’e yardım etmek istiyorsanız burada kendi mahallenizde İslam’ı yayacaksınız, tebliğ çalışmaları yapacaksınız, komşunuza anlatacaksınız, arkadaşlarınıza, akrabalarınıza anlatacaksınız. Davanın yayılmasını sağlayacaksınız, sayınız çoğalacak ve işte o zaman İslam bu bölgeye (Ortadoğu’ya) hâkim olursa işte ancak o zaman İsrail’e haddini bildirebileceğiz.

MÜSLÜMANLARIN KURTULUŞUNU İSTEYENLER İSLAMI DOĞRU BİR ŞEKİLDE YAŞAMALI

 Kıymetli kardeşlerim konuşmamı şekilde bitirmek istiyorum. Eğer hakikaten Müslümanların kurtuluşunu istiyorsanız sadece Filistin değil buradaki gençliğimizin, Müslümanların ezilmesinin de bitmesini istiyorsanız, Suriye’nin, Afganistan’ın, bütün İslam âleminin kurtuluşunu samimi olarak istiyorlarsa yapmaları gereken şey evvela İslam’ı doğru bir şekilde öğrenecekler sonra komşularına, arkadaşlarına anlatacaklar. Cemaat olacaklar, cemaat halinde büyük faaliyetler yapacaklar. Bunun dışında kurtuluşumuz mümkün değil.

BU OLAYI KENDİ LEHİMİZE ÇEVİREBİLİRİZ

Türkiye hükümeti Kudüs için, “Bizim kırmızıçizgimizdir” dediyse eğer bunda samimi iseler o zaman bundan böyle “İsrail’e dostuz” demeyecekler. Dostuz dedikleri o sözlerini de geri alacaklar. ‘Size dostuz demiştik dostumuz değilsiniz” diyecekler. Mesela Ayasofya’nın ibadete açılması bütün Avrupa’ya da, Amerika’ya da, İsrail’e de büyük bir cevap olur. Siz böyle yaparsanız biz de böyle yaparız denilmeli ve onlarla olan bütün ilişkiler durdurulmalı. Gerek iktisadi, gerek siyasi, gerek askeri bütün ilişkiler kesilmeli. Büyükelçilik kapatılmalı. Büyükelçi Türkiye’ye dönmeli. İsrail ile olan ilişkiler zaman içerisinde tamamen bitirilmeli. Ama en azından şimdilik bir başlangıç olarak büyükelçi çağrılmalı. Aksi halde bunların kırmızıçizgileri yalandan ibaret derler ve yaptıklarını yapmaya devam ederler. Eğer gerçekten Kudüs bizim kırmızıçizgimiz ise o zaman bunun gereğini Türk hükümeti yapmalı. Sadece lafta kalmamalı.  Arap devletlerini toplamakla, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı toplamakla hiçbir şey olmaz. Türkiye bu işe öncülük yapmalıdır İsrail’e kafa tutabileceğini göstermeli. Amerika’ya kafa tutabileceğini göstermeli. Kudüs meselesi değil İsrail’in varlığını tanımadıklarını ilan etsinler. İşte o zaman bütün dünyada bir uyanış başlayabilir. Bu olayı kendi lehimize çevirebiliriz. İslam âleminde uyanış hareketleri başlayabilir. Milyonlarca insan şuur kazanabilir.

Filistinli kardeşlerimizi de diğer devletlerdeki kardeşlerimizi de sizleri de Allah'ın selamı ile selamlıyorum…

ALPARSLAN KUYTUL HOCAEFENDİ ARAPÇA HİTAP ETTİ

Alparslan Kuytul Hocaefendi “müsaade ederseniz şimdi de Filistinli kardeşlerimize hitap etmek istiyorum” diyerek Arapça hitapta bulundu. 

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin konuşmasından sonra kültürel etkinlikler kaldığı yerden devam etti. Grup Furkan’ın bir kez daha sahne almasının ardından son olarak Kudüs ve Filistinli kardeşlerimiz için yapılan dua ile program sona erdi.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin imamlığında kılınan İkindi Namazı sonrası mitinge gelen vatandaşlar alandan ayrıldı.

Mitingden bazı görüntüler için;

https://furkanvakfi.net/furkan-vakfi-kudus-mitingi.html