Kardeşliğimizin zaferi

Bugün; Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i, Laz’ı... 400 bin vatan evladının, küffara karşı kol kola verip şehadet şerbetini içtiği destan-ı kebirin 104. yıldönümü.

Kardeşliğimizin zaferi
18 Mar 2019 09:00:00

250.000 şehit verdiğimiz Çanakkale'de her yaştan insanımız gönüllü olarak savaşmış, kadınlar cephedekiler için çorap örmüş, kurşun imalatında dahi çalışmışlardır. Kısaca ümmetin her bir ferdi kendisine yönelen bu vahşi akına imanları ile dur demesini bilmiştir.

Birinci Dünya Savaşı'ndaki pek çok cephe ve muharebe alanları arasında, tarafları en çok etkileyen, bugün de dünya tarih literatüründe en çok anılan cephe olan Çanakkale'de, dünya denizlerine çıktığından bu yana hiç yenilmeyen, bu özelliğiyle de "yenilmez armada" olarak tarihe geçen İngiliz donanması ağır bir yenilgiye uğratıldı.

İngiltere, Fransa, İtalya'nın sömürge ülkelerinden getirdiği milletlerin çocuklarını savaşa sürmesinin yanı sıra kara, deniz ve hava kuvvetlerinin ilk kez kullanılmasıyla da özel bir öneme sahip Çanakkale'de dünya muharebesi yaşandı.

Birinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde girdiği savaşlar, ülke içindeki karışıklıklar ve ekonomik sıkıntıların yanı sıra çeşitli sorunlarla uğraşan Osmanlı Devleti, girmek istemediği savaşa "itilerek" dahil edildi. Avrupa'daki savaşın mevzi çatışmalarına dönüşmesi üzerine İngiltere, Çanakkale ya da Balkanlar'da yeni bir cephe açıp İstanbul'u ele geçirerek, Osmanlı Devleti'ni Almanya'dan ayırmayı amaçladı.

Osmanlı güçlerinin 3 Şubat 1915'te Süveyş Kanalı'na taarruzu sonuç vermeyince İngiltere, Mısır'daki güçlerini boğazlara yöneltti.

Bütün planlarını önceden yapan ve kesin kazanacağını düşünen İngiltere donanması, Türk milletinin tecrübesi, bilgisi, imanı ve askerlerinin birikimiyle Çanakkale'ye gömüldü.

İlk bombardıman 19 Şubat'ta başladı

İtilaf devletleri, 12'si İngiliz, 4'ü Fransız olmak üzere 16 muharebe gemisi, 6 muharip, 14 mayın arama tarama ve 1 uçak gemisinden oluşan donanmasıyla 19 Şubat 1915 sabahı, ''Müstahkem Mevki Methal Grubu Bataryaları''na bombardıman başlattı.

Methal Grubu'nda Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale, Orhaniye bataryaları ile Erenköy civarında yerleştirilmiş bir kısım seyyar obüs bataryası, Merkez Grubu'nda ise Anadolu ve Rumeli bataryaları bulunuyordu.

Hava şartlarının olumsuzluğu nedeniyle ikinci bombardıman 25 Şubat'ta yapıldı. 26 Şubat-17 Mart arasında ise itilaf devletleri donanması ileri teknoloji sistemleriyle mayın arama taraması gerçekleştirdi. Ancak 17-18 Mart gecesi Binbaşı Nazmi Bey ve Yüzbaşı Hakkı Bey'in komutasındaki Nusrat Mayın Gemisi, Erenköy koyuna ve Boğaz'a mayın döşedi.

Nusrat'ın 26 mayını

18 Mart günü Çanakkale boğazını geçmek için bir kez daha harekete geçen itilaf devletleri donanmasına yönelik saat 11.15'te ilk atışlarla büyük bir taarruz başlatıldı. Önemli gemilerin ilk taarruzda yara almasının ardından savrulan İngiliz ve Fransız donanması, güneye yöneldi. Erenköy mevkiine gelen gemiler, bu kez de Nusrat Mayın Gemisi'nin döşediği 26 adet mayınla karşı karşıya kaldı. Mayınlara çarpan gemilerin batması ve yan yatmasıyla tarihin akışı değişti.

Ayrıca Rumeli kıyılarında Seyit Onbaşı'nın attığı 275 kilogramlık top mermisinin de itilaf devletlerinin geldikleri gibi gitmelerinde büyük yeri oldu.

Saat 18.00'e kadar süren şiddetli çatışmalar sonunda, itilaf devletleri donanmasının üç muharebe gemisi Bouvet, Irresistible ve Ocean zırhlıları batarken 2 muharebe gemisi ile 1 muharebe kruvazörü de yara aldı.

Olağanüstü anların yaşandığı savaşta Osmanlı Devleti ordunun iman gücüyle kesin zafer elde etti. Bu zafer, tarihe "Çanakkale Deniz Zaferi" olarak geçti ve Çanakkale'nin geçilmezliği tüm dünyaya ispat edildi.



0 Yorum

Yorum Yaz