Rumeysa Sarısaçlı Çin Zulmü Hakkında: Devlet Büyüklüğünü Göstermeli!

Eğitimci-Yazar Rumeysa Sarısaçlı Hocahanım, dün gerçekleştirdiği tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen bir soru üzerine Doğu Türkistandaki Çin zulmünü ele alarak hükümete çağrıda bulundu.

Rumeysa Sarısaçlı Çin Zulmü Hakkında: Devlet Büyüklüğünü Göstermeli!
10 Haz 2018 10:18:51

Eğitimci-Yazar Rumeysa Sarısaçlı Hocahanım dün gerçekleştirdiği tefsir dersi sonrası kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Hocahanım; ‘Özellikle Ramazan ayında İsrail'in Gazze'ye füze saldırısı, İdlib'de cami bombalanmasını, ve Doğu Türkistan müslümanlarına zulmün artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna verdiği cevapta özellikle Doğu Türkistanı ele alarak zulmün fiili olmaktan öteye geçtiğini manen ve değerlerimiz açısından farklı bir boyutta devam ettiğini söyledi. 

Ayrıca, 'bu konuda elimizden sadece dua etmek geliyor' dedi ve devletin birşeyler yapması gerektiğine vurgu yaparak tepkisini şu sözlerle ifade etti;
“Şimdi sen İslami hassasiyeti olan bir hükümetsen seni buralarda görelim. Ne hikmetse senin gücün hiç kafire zalime işlemiyor” 


Eğitimci-Yazar Rumeysa Sarısaçlı Hocahanımın açıklamasının tamamı şu şekilde; 

ASİMİLASYON ÖTESİ BİR DURUM YAŞATILIYOR

Doğu Türkistan’dan başlayayım. Doğu Türkistan’da 55 yıldır 40 milyon müslümanın öldürüldüğünden bahsediliyor. Büyük bir kıyım var. Zulmün boyutu fiili olmaktan öteye geçti. Yani manen ve değerlerimiz açısından da çok farklı bir boyutta artarak devam ediyor. Kadınlara tecavüzler, erkekleri hapsetme, öldürme ve erkeksiz evlere Çinli olan erkekleri gönderip Doğu Türkistanlı kadınların evlenmesi sağlanıyor. Kimisi evlendiriliyor, kimisi de evlendirilmeden direk o eve yerleştiriliyor.O evin erkeğini alıyorlarmış sonra da Çinli erkeleri yerleştiriyorlar. Bununla ilgili çok haber var. Milyon tane şahit var.  Zindanlar Doğu Türkistanlı erkeklerle dolu. Oradaki zindandan çıkmak mümkün değil. Çin'in nüfusu almış başını gidiyor, 1 buçuk milyar. İslam alemi kadar Çin’in nüfusu var, düşünebiliyor musunuz? Bu evlerde Müslümanlıklarını unutsunlar, Çinin berbat dini hakim olsun, İslam’ın esamesi kalmasın diye asimilasyon ötesi bir durum yaşatılıyor.

NE HİKMETSE SENİN GÜCÜN HİÇ KAFİRE ZALİME DEĞİL, MÜSLÜMANA İŞLİYOR

Ne yapabiliriz? Aslında çok şey yapılabilir ama yapan yok. Bizim yapacağımız tek şey dua. Başka bir şey yapamayız, maalesef güçlü değiliz. Elimizde büyük bir güç yok. Bizim duamız var. Ama devlet bir şey yapabilir. Devlet güçlüdür. Koskoca TC devleti yapamaz mı? Çinle görüşemez mi? Çinin ekonomik damarlarını kesemez mi? Türkiyedeki hemen herşey Çin malı. 


Şimdi sen İslami hassasiyeti olan bir hükümetsen seni buralarda görelim.

Ne hikmetse senin gücün hiç kafire zalime işlemiyor. Senin gücün müslümana işliyor. Sen gücünü müslümanlar üzerinde çok rahat, çok pervasız kullanabiliyorsun. Ama sözkonusu kafir zalim olduğunda ‘bizim gücümüz yetmez’ diyorsun.

'Mantıklı olalım, devlet duygusallıkla yönetilmez' diyorlar. Nasıl duygusallıkla yönetilmez? Bu duygu ötesi. Bunlar bizim kardeşimiz. Ölümden beteri yapılıyor. Sen buna duygusallık mı diyorsun? Devlet büyüklüğünü, gücünü böyle olaylarda göstermeli.
Bunların dini imanı ekonomi olmuş. Çin ekonomi ile ayakta kalan bir devlet. Sen biraz musluğu kıssan telaşlanır, bu kadar pervasız olamaz. Böyle noktalarda zerre kadar devletin gücünü kullanmıyorlar. 

Ümmetin yaşadığı sıkıntılar artarak devam ediyor maalesef.



0 Yorum

Yorum Yaz