Savaşın Çocuk Kurbanları

Savaşlar yüzünden hayatı son bulan masum çocuklar ile ilgili araştırma sonuçlarını sizlerle paylaşıyoruz.

Savaşın Çocuk Kurbanları
16 Tem 2018 13:55:23

Savaş ve Savaşın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

İnsan hakları ihlallerinin en temel sebeplerinden biri olan savaş durumu, literatürde, devlet veya ulus içerisindeki rakip siyasi güçler arasında gerçekleşen ve hasım gücün iradesini kırmak için açıkça ilan edilmiş silahlı şiddet tekeli olarak tanımlanmıştır. Bu tanım ilk kez Soğuk Savaş’la birlikte değişmeye başlamış ve bu başkalaşım Sovyet Rusya’nın 1990 yılında yıkılmasıyla ortadan kalkan iki kutuplu dünya düzeniyle devam etmiştir. Sovyet rejiminin yıkılmasına müteakip ortaya çıkan yeni sistemde güvenlik ve tehdit algıları farklılaşmış, algıdaki ayrışma hasebiyle de etnik ve dinî kökenli yeni çatışmalar meydana gelmiştir. Bahse konu farklılaşmalar neticesinde vuku bulan çatışmalar, ilkel nefreti doğurmuş; akabinde yaygınlaşan şiddet, transnasyonal silahlı gruplarının türemesine sebep olmuştur. Bununla birlikte modern dönemde gerçekleşen savaşlar, yalıtılmış yahut uzak muharebe meydanlarında ya da muhalif ülkeler arasında değil, belirli bir coğrafyada ve vekâlet savaşları şeklinde gerçekleşmeye başlamıştır. Binlerce hatta milyonlarca insanın hayatını kaybettiği bu süreçte, savaşın dönüşen biçimi daha çok sivilin çatışmalar ortasında kalmasına ve rutin hedefler haline gelmesine yol açmıştır.  

Savaşın Çocuk Kurbanları

Bugün dünyadaki silahlı çatışmalardan en büyük zararı çocuklar görmekte, çatışma bölgelerindeki sivil kayıpların büyük çoğunluğunu çocuklar oluşturmaktadır. Devletler arasındaki politik çatışmalar, çeşitli terörist gruplar arasındaki çekişmeler, radikal algıların keskinleşmesinin bir ürünü olan savaşlar, çocukların yaralanmalarına, sakat kalmalarına hatta yaşamlarını yitirmelerine yol açmaktadır. Örneğin Soğuk Savaş sonunda 100.000’den fazla çocuğun hayatını kaybettiği, 2 milyondan daha fazlasının da kalıcı şekilde yaralandığı kaydedilmiştir.
O günden bu yana çeyrek asır geçmesine rağmen sivillerin, bilhassa da çocukların mağduriyetlerine sebep olan şiddet son bulmamış, aksine katlanarak artmıştır. 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 2,7 milyondan fazla çocuk yaşanan iç çatışmalar ve savaşın yol açtığı elverişsiz ortam nedeniyle yetersiz sağlık ve beslenme koşullarından dolayı hayatını kaybetmiştir. BM tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2017 yılının son iki haftasında 345 Filistinli çocuk, İsrail askerleri tarafından silahla yaralanmıştır. Ülkede her yıl yaşları 10-12 arasında değişen 500 ile 700 çocuk, İsrail güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak cezaevlerine gönderilmekte; bu çocukların %75’i türlü fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. 2017 yılı içerisinde 17 Filistinli çocuk İsrail askerlerince öldürülmüştür.   2004-2009 yılları arasında ABD tarafından Pakistan’a yapılan drone saldırılarında 129 çocuk hayatını kaybetmiştir; 2009-2016 yılları arasında bölgedeki hava saldırılarının şiddetini neredeyse sekiz kat artıran ABD, bu süre zarfında 78 çocuğun ölümüne sebep olmuştur.
Afganistan’da da durum çocuklar için diğer bölgelerden farksızdır. BM tarafından 2017 yılında yayımlanan Çocuk ve Silahlı Çatışmalar Raporu’na göre, 2016 yılında Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Güçleri ile Taliban arasında yaşanan silahlı çatışmalar, ülke çocuklarının mevcut durumunu daha da kötüleştirmiştir. 2015 senesinde meydana gelen çatışmalar sebebiyle hayatını kaybeden ve yaralanan çocuk sayısı %24 oranında artarak 2016 yılında 3.512’ye yükselmiştir. Bu oran her üç sivil kayıptan birinin çocuk olduğuna işaret etmektedir.
Yine aynı rapora göre, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde de savaşlardan etkilenen çocuk sayısı 2016 yılında artış göstermiştir. Başıboş mermiler, bıçaklanma ve patlayıcı askerî kalıntılar nedeniyle 32 çocuk yaralanmış, 34 çocuk hayatını kaybetmiştir. Aynı yıl 55 kız çocuğunun cinsel şiddetin her türüne maruz kaldığı Orta Afrika’da, okullara yönelik saldırılar da devam etmiştir. Bahse konu raporda 2016 yılı boyunca yoğun çatışmaların görüldüğü Irak’ta yaşanan silahlı mücadelelerde 229 çocuğun hayatını kaybettiği, 181’inin de yaralandığı; 17 yaşında bir erkek çocuğun tanımlanamayan silahlı gruba mensup bir kişi tarafından cinsel saldırıya uğradığı belirtilmektedir. Orta Afrika’da olduğu gibi Irak’ta da terör grupları okullara saldırılar düzenlemektedir. Bu durum birçok öğretmenin ve öğrencinin hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır. Lübnan da şiddet grupları arasında yaşanan çatışmalardan nasibini almıştır.   2017 yılında BM’den elde edilen verilere göre, Lübnan’da dördü erkek, dördü kız olmak üzere çatışmalar arasında kalan sekiz çocuk hayatını kaybetmiştir. Silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalar, ülkede okulların hasar görmesine yol açmaktadır. Savaş ve çatışmalar arasında canları mütemadiyen tehlike altında bulunan çocuklar, gelişen ve tekrar eden şiddet olayları nedeniyle eğitim hayatlarına devam edememektedir. 2017 yılında Lübnan’daki Ayn el-Helve kampında gerçekleşen silahlı çatışmaların 10.000’den fazla öğrencinin eğitim hayatını etkilemesi, bu durumun açık bir örneğidir.   Mart 2011’den bu yana Suriye’de yaşananlar da yukarıda altı çizilmeye çalışılan acı tablonun bir diğer çarpıcı örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan hakları sicili öteden beri kötü olan Baas rejiminin orantısız güç kullanımıyla vuku bulan savaş yedinci yılındadır. Son dönemde ise iç savaşın yaşandığı bu coğrafyanın muhalif ve rejim güçlerinin çatıştığı bir yer olmaktan çıkarak birçok devletin vekâlet savaşları yürütmeye başladığı kaotik bir alana evrildiği görülmektedir. Suriye’de rejim güçleri ve vekâlet savaşı yürüten taraflarca muhalifleri ve başta çocuklar olmak üzere sivilleri hedef alan saldırıların tam manasıyla savaş suçuna dönüştüğü gözlenmektedir.
Asker, kadın, çocuk ayrımı gözetilmeden yürütülen bu savaşta, bağımsız kaynaklara göre hayatını kaybedenlerin sayısı 1 milyonu bulmuştur. Bölgede 2018 Mart ayına kadar en az 450.000 kişi çatışmalar nedeniyle; 70.000 kişi ise açlık, hastalık ve benzeri sebeplerden dolayı hayatını kaybetmiştir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin açıkladığı rakamlara göre Mart 2011 ile Mart 2018 arasında hayatını kaybeden 24.000 çocuğun ve sivillerin %93’ünün müsebbibi Rusya ve Esed rejimidir. Bilhassa son yıllarda oldukça yoğun çatışmalara sahne olan Suriye’de en yüksek oranda çocuk ölümü 2017 yılı içerisinde yaşanmıştır. 2018’in ilk aylarında ise 1.000 çocuk silahlı çatışmalar ve muhtelif mağduriyetler nedeniyle hayatını kaybetmiştir. BM’nin açıkladığı verilere göre tahmini 3,3 milyon çocuk, savaş düzeneklerinin oluşturduğu tehlikelerle karşı karşıyadır. Gerekli tıbbi ve psikolojik bakıma erişemeyen çocukların maruz kaldıkları yaralanma ve sakatlıklarla ilgili rakamlar, her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Bu ortamda ebeveynlerini, yakınlarını ve akrabalarını yitiren engelli çocuklar ise, daha yüksek bir şiddet riskine maruz kalmakta; sağlık, eğitim gibi temel hizmetlere erişimde büyük güçlüklerle karşılaşmaktadır.

Yemen’de uzun yıllar boyunca devlet başkanlığını yürüten Ali Abdullah Salih’in koltuğundan indirilmesi ve Şii mezhebine mensup Husilerin başkent San’a dâhil olmak üzere bölgedeki geniş alanları kontrol altına alması, ülkede zaten mevcut olan insani kriz durumunu daha da derinleştirmiştir. Son üç senede 15.000 hava saldırısına maruz kalan Yemen’de 5.000’den fazla çocuk yaralanmış ve hayatını kaybetmiştir. Yemen’de saldırılarda yaşamını yitiren çocukların yanı sıra Ekim 2016’dan bu yana 1.698 çocuğun ağır insani hak ihlallerine maruz kaldığı, 11 milyondan fazla çocuğun ise acil yardıma gereksinim duyduğu belirtilmektedir. Ülkede ayrıca 400.000 çocuğun gıda yetersizliği çektiği, 2 milyondan fazla çocuğun da eğitim hayatına devam edemediği rapor edilmektedir.
Pakistan ve Hindistan’ın bağımsızlıklarını kazandığı 1947 yılından bu yana çözülemeyen Keşmir konusunun Temmuz 2016 itibarıyla iyiden iyiye kızışması, bu bölgedeki çocukların da hayatlarının tehlikeye girmesine yol açmıştır. 2017 yılında yayımlanan Cammu ve Keşmir Sivil Toplum Koalisyonu Raporu’na göre, Keşmir’de çıkan olaylarda 109’u sivil olmak üzere toplam 451 kişi öldürülmüştür. Hayatını kaybeden sivillerin 14’ü çocuktur.


0 Yorum

Yorum Yaz