Taptıkları putu elleriyle yiyen müşrikler gibiler

Mısır'da 14 sanığın yargılandığı, kamuoyunda "İttihadiyye olayları" olarak bilinen davada, "şiddete teşvik" suçlamasıyla yargılanan askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin 20 yıl hapse mahkum edilmesine şu ana kadar herhangi bir Batı ülkesinden tepki gelmemesi dikkatleri çekiyor. 

Fransa'nın Bakışı

Fransa Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, söz konusu kararın Fransa'nın demokratik değerleriyle örtüşüp örtüşmediği yönündeki soru üzerine, "Bizim pozisyonumuz bellidir. Uluslararası normlara ve Mısır Anayasasına uygun, kişilerin kendi haklarını savunma özgürlüğüne saygı duyan, bağımsız bir yargı sürecinin önemini hatırlatıyoruz" yorumunda bulundu.

Yetkililer, kararın Fransa-Mısır ilişkilerini ne yönde etkileyeceği sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Mısır, Fransa'nın önemli bir ortağıdır. Mısır, Ortadoğu'da barışın ve huzurun sağlanmasında önemli bir role sahiptir. Biz Fransa olarak, Mısır Anayasası ve Mısır'ın uluslararası taahhütleriyle bağdaşan, özgürlükleri garanti altına alan Mısır'daki geçiş sürecini destekliyoruz."

ABD, cezalardan kaygı duyulduğu yorumuyla yetindi

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, ülkesinin bu cezalardan kaygı duyduğunu ifade ederek, "Siyasi bağlantılarına bakılmaksızın tüm Mısırlıların, yargı sürecindeki tüm haklarına saygı gösterilmesi dahil, kanunlar önünde eşit ve adil muamele hakkı var. Diğer sanıklar gibi Mursi'ye de yargı sürecindeki temel hakları verilmeli. ABD, siyasi tutuklama ve gözaltılara güçlü biçimde karşı durmaya devam ediyor" diye konuştu. Earnest, kısa sürede yayınlanacak mahkemenin gerekçeli kararını görmeden daha ayrıntılı yorumda bulunmayacağını da kaydetti.

Avrupa değerleri yerine reel politik hassasiyeti

Dünya genelinde bilhassa yakın ilişkiler kurduğu hükümetleri demokratik standartları karşılamadığı gerekçesiyle yoğun biçimde eleştiren Avrupa kurumları da konuya sessiz kaldı.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin sözcüsü Catherine Ray, Mursi'nin 20 yıl hapis cezasına çarptırılmasını sadece "not ettikleri" şeklinde değerlendirirken, "Mısır hükümetiyle güçlü ve sabit ilişkilerin süreceğini" kaydetti.

"Taptıkları putu elleriyle yiyen müşrikler gibiler"

Batılı güçlerin demokrasi yalanıyla ortadoğuya zulüm ve kan getirdiğini birçok konuşmasında ve sohbetinde dile getiren muhterem Alparslan Kuytul Hocaefendi ise şu açıklamada bulundu:

"Avrupa birliğinin ne kadar demokrat olduğu görülüyor. Mısır’ın aldığı demokrasiye aykırı kararların kendilerini ilgilendirmediğini düşünen bir Avrupa! Bırakın başka din ve ideolojilere saygı duymayı,  Bunların daha kendi ideolojilerine (demokrasiye) bile saygıları, bağlılıkları yok. Taptıkları putu elleriyle yiyen müşrikler gibiler. ''