Türkiye Sapkınların Bayrağı Ve Renkli Işıklarıyla Donatıldı!

Avrupa’da zaten meşru olan eşcinsellik, son yıllarda ülkemizde de meşru hale getirilmeye mi çalışılıyor?

Türkiye Sapkınların Bayrağı Ve Renkli Işıklarıyla Donatıldı!
22 Haz 2017 21:12:06

LGBTİ+ Onur(suzluk) Haftası olduğu için Türkiye’nin çeşitli yerlerine LGBT'li sapkınların simgesel olarak kullandığı gökkuşağı bayrağını ve simgesel olarak kullandığı renkleri büründürülmesi büyük tepki gördü.

 MasterCard, Hollywood, Twitter, Scorp, YouTube gibi dev şirketlerin eliyle tüm dünyayı zehirleyen LGBTİ hareketi, toplumların aile yapısını açıkça tehdit ediyor. Avrupa’da had safhalara çıkan ve aile yapısını bozan eşcinsellik hastalığı Türkiye’de de hızla yayılıyor. Dev sermayelerle eşcinselliği özendiren filmler hazırlanıyor. Üniversitelerde karışık tuvaletler açılıyor. Köprüler ışıklandırılıyor, bayrakları asılıyor.

ABD ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİ'NE LGBTİ BAYRAĞI ASILDI

Cezayir’i sömüren, Libya’yı talan eden Fransa da LGBTİ’nin en önde gelen destekçilerinden. Eşcinselliğin yaygın olduğu ve devlet eliyle desteklendiği bir diğer yer ise İşgal rejimi İsrail. Tel Aviv, dünyada eşcinselliğin en yaygın olduğu yerlerin başında geliyor.

ODTÜ’DEN SKANDAL UYGULAMA

Boğaziçi Üniversitesi’nin ardından ODTÜ’de de karma tuvalet rezaleti uygulamaya konuldu. 32 bin 48 öğrencisi olan okulda,  400 öğrencinin isteği üzerine karma tuvalet açılması büyük tepki çekti. Geçtiğimiz ay da LGBT yürüyüşü düzenleyen ODTÜ’lü bir grup öğrenci,  yürüyüş boyunca aile karşıtı sloganlar atmıştı. Özenti yolu ile üniversitelerde hızla yaygınlaşan homoseksüellik virüsü, uluslararası kapitalist sermayenin de büyük desteğini görüyor.

TÜRKİYE’DE HIZLA ARTAN LGBTİ PROPAGANDASI

Türkiye’de 30 bin dolayında takipçisi olduğu iddia edilen LGBTİ derneklerine üye olanların yarısından fazlası homoseksüel eğilimi olmayan insanlar. Fakat yakınlarına destek olmak için LGBTİ kuruluşlarına üye olduklarını söylüyorlar. Homoseksüellik tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yayılıyor. Sapkınlığı özendiren filmler hazırlanıyor. Üniversitelerde karışık tuvaletler açılıyor. Köprülere bayrakları asılıyor. Sosyal medyada dolaşan LGBT renkleri ile donatılan cami minareside bu kadarı da doğru mu dedirtti.

Belediye, elçilik binalarına bayraklar asılırken, sokaklarda edebsizliği, hayasızlığını apaçık bi şekilde Ramazan ayında İslam’a hakaretler içeren pankartlarla rahatça dolaşabiliyorlar.

Hâlbuki İslam onursuz ve namussuz bir hayat tarzı yaşamamıza müsaade etmez. Rabbimiz Tealâ Kur’an’da, şeytanın uşaklığını yapanların, onun telkinleriyle fıtratı bozacağını anlatır. ‘Allah, onu lanetlemiştir. O da (şöyle) dedi: “Andolsun, kullarından ‘miktarları tespit edilmiş bir grubu’ (kendime uşak) edineceğim. Onları -ne olursa olsun- şaşırtıp saptıracağım, en olmadık kuruntulara düşüreceğim ve onlara kesin olarak davarların kulaklarını kesmelerini emredeceğim ve Allah’ın yarattıklarını değiştirmelerini emredeceğim.” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı dost (veli) edinirse, kuşkusuz o, apaçık bir hüsrana uğramıştır.’ 1

1. Nisa Suresi 118-119

İlgili Haberler;

Fıtratı Bozanlar   Bunun Ramazan Ayında Yapılması Ayrı Bir Saygısızlıktır!


1 Yorum
  • Furkan Haber - İslami Haber - Güncel Haber
    nafi 01 Oca 1970 02:00:00

    Alman hekimi Prof. Dr. Reckeweg "Domuz Eti ve İnsan Sağlığı" adlı eserinde bir hatırasını şöyle anlatır:rnrn"Tedavi maksadıyla bir çiftçi ailesinin biraz sapa yörede bulunan çiftliğine gitmiştim. Babada müzmin antroz (dejeneratif eklem hastalığı) ve kalça eklemi iltihabı vardı. Ayrıca karaciğerinden de rahatsızdı. Annenin bacaklarında varis ve eziyet verici kaşıntısı olan ekzama vardı. Ailenin kızları ise, kalp yetmezliği ve romatizmadan rahatsız idi. En sağlıklıları görünmesine rağmen oğulları da anjin sonrası kalp yetmezliğinden ve kan çıbanından müşteki idi. Evin öbür kızı ise müzmin bronşitten muzdarip idi. Oğullarından bir diğeri de, "domuz kıllanması" ve müzmin plörite yakalanmış olup, devamlı tekrar eden fistül ifrazatından rahatsız idi."rnrn"Yukarıda sakinlerinin hastalıklarından uzun uzadıya bahsettiğim çiftlik evinde muayene sırasında garip bir olaya şahit oldum. Ailenin arasında iri cüsseli bir domuz hiç istifini bozmadan, aşağıi doğru sarkan kalın bir ağaç dalına abanarak sırtını kaşıyordu. Hastalara 'Oradaki domuzu görüyor musunuz? Onun kaşınmasına ve iltihaplara yol açan maddeleri, etiyle beraber siz de yiyorsunuz. İşte bu maddeler, sizdeki hastalıkların yegane sebebidir.' dedim."rnrn"Yukarıda kendilerinden bahsettiğim, Kara Ormanlar havalisinde oturan benzeri çiftlik sahiplerinden verdiğim nasihati dinleyenler, domuz eti yemekten vazgeçerek hastalıklarının çoğundan kurtuldular. Şimdi o çiftliklerin etrafındaki otlaklarda İslam ülkelerinde olduğu gibi küçük koyun sürüleri yayılıyor."


Yorum Yaz