Devlet Bahçeli: Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa derhal kendisini feshetsin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen bazı hak ihlali kararlarını eleştirdi. Bahçeli, "AYM milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye’nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin. Başındaki zat da gecikmeden istifa etsin" dedi.

Devlet Bahçeli: Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa derhal kendisini feshetsin
16 Şub 2021 13:17:26

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu.

Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara bölgesine düzenlenen Pençe Kartal-2 Harekatı'na değinen Bahçeli, "Harekat süresince teröristlere ait barınak, sığınak ve mühimmat deposu ile sözde karargah olarak kullanılan pek çok yer tahrip edilmiştir. Aynı şekilde çok sayıda terörist ihanetlerinin bedelini canlarıyla ödemiştir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan meşru haklarını sonuna kadar kullandığını söyleyen Bahçeli, "Dileğimiz teröristlerin peşinin bırakılmaması, döktükleri kanların hesabının damla damla şerefsiz varlıklarından sorulmasıdır. Kandil’e bir şafak vakti Türk’ün şanlı bayrağı dikilmeli, terör elebaşları mağaralarına gömülmelidir. Mahmur’da kurulu bulunan terör kampları yakılıp yıkılmalıdır" diye konuştu.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Ayrıca PKK’nın Irak-Suriye arasında irtibat ve intikal sahalarından birisi olan Sincar’ın kısa süre içinde yerle bir edilmesi, özellikle örgütün nefes aldığı ve kontrolünde tuttuğu Peşhabur sınır kapısının da temizlenmesi artık hayat memat konusudur.
PKK köşeye sıkışmış, kaçış ve kurtuluş şansı önemli oranda azalmıştır. Örgüt can çekiştikçe, sonu göründükçe, yurt içinde ve yurt dışında zora girdikçe hiçbir canlının yapamayacağı iğrençliklere tevessül etmeye başlamıştır."
Ardından Gara'da PKK tarafından öldürülen 13 Türk vatandaşının isimlerini sayan Bahçeli, "Bu sefer ateş yalnızca düştüğü yeri yakmayacak, PKK’nın yanında yöresinde saf tutan kim varsa çembere alıp tepeden tırnağa tutuşturacaktır" açıklamasında bulundu. Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Türk milletinin izzet-i nefsiyle oynamaya cüret etmenin bedeli, masum evlatlarımızın hayatlarına kast etmenin ağır sonucu silahlı eşkıyaya, şehirlere tutunmuş yandaşlarına, elbet siyasi ortakçılarına felaket olarak yansıyacaktır. PKK terör örgütü ya silahlarıyla birlikte ve son teröristine kadar güvenlik güçlerine teslim olup Türk adaleti önünde hesap verecektir, ya da azdan az çoktan çok gidecek, hainlerin kafaları kopartılacaktır.
'O meşum mağarada aslında Türk milletinin tamamına ateş açılmıştır'
O meşum mağarada aslında Türk milletinin tamamına ateş açılmıştır. Kurşunlar hepimize isabet etmiştir. Biz göreceğimizi gördük, çekeceğimiz çileyi çektik. Acılara dayandık, sıramızı savdık. Bundan böyle gerisini bölücüler, yardım ve yataklık yapan işbirlikçiler, eli ve vicdanı kanlı teröristler düşünmelidir. Herkes kulağını açsın ve bizim kim olduğumuzu dinlesin: Şahikalar üstünde meydan okur bu erler. Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler. Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti. Tarihlere sorun ki bize 'Ölmez Türk' derler. Şehitler ölmez vatan bölünmez."
'Evlatlarımızın kurşun yediği mahalde, terörün elebaşları sallandırılmazsa yüreklerimiz soğumayacak'
Türkiye'nin artık bir karar arifesinde, bir kavşak noktasında olduğunu ifade eden Bahçeli, "Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümüne terörü bitirmiş, bölücülüğü yenmiş, milli birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim ve tescil etmiş şekilde ulaşmak durumundayız. Bu amaç tarihe boyun borcumuzdur" diye konuştu.

"Şühedaya vefamız, ecdada bağlılık irademizdir. Biliyorum, bu zor ve zahmetli bir süreçtir. Ancak Gara’da yaşanan barbarlık bir kırılma anıdır. Evlatlarımızın kurşun yediği mahalde, terörün elebaşları birer birer sallandırılmazsa yüreklerimiz soğumayacak, öfkemiz sönmeyecektir" değerlendirmesini yapan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Herkes tarafını ve tercihi yapmak mecburiyetindedir. Bölücülüğe ve teröre sessiz kalarak her gün bir yerimizden mi koparılacağız, yoksa kansızların, soysuzların kökünü mü kazıyacağız? Şehit olan evlatlarımıza ağlaya ağlaya göz pınarlarımızı mı kurutacağız, yoksa milletimize silah çekenlerin elini mi kıracağız?
Anaların bağırlarını yumruklamasını mı izleyeceğiz, yoksa analarımızın evlatlarıyla kucaklaşmalarını mı sağlayacağız? Teröre siyasi ve ideolojik ikmal yapan, lojistik imkan sunan Türkiye düşmanlarının suyunu mu keseceğiz, yoksa onlara basit ve sıradan oy kaygılarıyla göz mü yumacağız? Ne yapalım, talihimiz buymuş, terörle yaşamaya alışalım mı diyeceğiz? Yoksa terörün bütün şirretliklerini ve habis kamburlarını hayatımızdan çekip çıkarmaya mı odaklanacağız?
'Herkes nerede durduğunu gözden geçirmelidir'
Herkes nerede durduğunu gözden geçirmelidir. Pozisyonunu, niyetini, düşüncesini, ilişki ağlarını yeni baştan kontrol etmelidir. Demokrasiyi yozlaştıranlara sessiz mi kalacağız? Yoksa hakkın ve hukukun safında toplanarak milletin çelikten iradesiyle günahkar bölücüleri doğduklarına pişman mı edeceğiz? Bilinmelidir ki, dağda elde edilen stratejik ve mukayeseli üstünlüğü TBMM’de kaybetmeye, TBMM’de eritmeye ne sabrımız ne de tahammülümüz kalmıştır."
'Bebek katiline 'sayın' diyen milletvekilleri istemiyoruz'
Bahçeli, devamında HDP'li milletvekillerine eleştiriler yöneltti. HDP'nin kapatılması gerektiği görüşünü tekrarlayan Bahçeli, "Türk devletinin ekmeğini yiyip havasını soluyan, hazinesinden geçinip imkânlarından yararlanan, sonra da dönüp bu devletin varlığına diş bileyen, nifak saçan, suikast düzenleyen teröristlere güzellemeler yapan siyasi terör safralarının yakasından tutmak millet vekaletinin iffetini taşıyan her muhterem milletvekili için namus meselesidir" ifadesini kullandı.

Bahçeli, şunları söyledi:

"Bebek katiline sayın diyen milletvekilleri istemiyoruz. Teröriste gerilla diyen milletvekillerine katlanamıyoruz. Sırtını PKK’ya, YPG’ye dayayan, terörist cenazelerine katılan, icazeti Kandil ve İmralı’dan alan hainlere milletvekilliği haramdır görüşündeyiz.
Yeter artık, sabır taşı çatladı, bıçak kemiğe dayandı. Bu mesele var oluş yok oluş meselesidir. İp inceldiği kadar incelmiştir, kopacağı varsa zaten kopacaktır. Gözümüzün içine baka baka hala provokasyonlarını devam ettiren mazbatalı teröristlerin bulundukları mekan; dualarla, Kuran-ı Kerim tilavetleriyle, kurbanlarla ve bir Cuma günü açılan Gazi Meclis olamaz, olmamalıdır.
'HDP’lilerin milletin vergileriyle aldığı maaş haramdır'
Gara katliamıyla ilgili Türkiye’yi suçlayan, mağaranın bombalandığını ileri süren bölücü milletvekillerinin Gazi Meclis’ten tasfiyesi bugün değilse ne zaman yapılacaktır? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kapsamda açtığı soruşturmayı hayırlı bir gelişme olarak değerlendiriyor, taviz verilmeden alayının üstüne gidilmesini temenni ediyorum.
Bu milletvekillerinin ve diğer HDP’lilerin milletin vergileriyle aldığı maaş haramdır, zıkkımdır.  Ve bu HDP’nin kapatılması için zaman kaybetmek devletimizin egemenlik haklarına ileri düzeyde zarardır."
'Halk TV, tıpkısının aynısıyla PKK TV’si haline gelmişti'
Bahçeli ayrıca, Halk TV'de yer alan bir haberin paylaşımını milletvekillerine aktardı. "Sipariş haberciliğin önde gideni, bölücülüğün amigosu Halk TV’nin sosyal medyadan Gara’yla ilgili yaptığı şu paylaşıma lütfen kulak veriniz" diyen Bahçeli, bunları 'Başlarından vurulmuşlar: Irak’ta bir mağarada 13 vatandaşın naaşı bulundu.', 'PKK’nın öldürdüğü 13 esirle ilgili kimlik tespitleri başladı.' diye sıraladı.

"Bölücü terör örgütünün kaçırıp alıkoyduğu vatan evlatlarına esir demek halkın ağzı değil, hıyanetin, hüsranın, husumetin ağzıdır" ifadesini kullanan Bahçeli, "Halk TV, tıpkısının aynısıyla PKK TV’si haline gelmiştir" görüşünü dile getirdi.

'CHP yönetimine sesleniyorum'
Bahçeli, konuşması sırasında CHP yönetimine de tepki gösterdi. "CHP yönetimine sesleniyorum; Gara katliamcısı PKK’yı saklamak ne size ne de gayri meşru dostunuza hiçbir şey kazandırmayacak, bilakis aziz milletimizin gözünden ve gönlünden daha da düşürecektir" diyen Bahçeli, ana muhalefet partisine şu çağrıyı yaptı:

"Korkmayın, çekinmeyin, HDP’ye ve bölücü terör örgütüne verilmiş bir sözünüz yoksa PKK’ya katil demek, eşkıya demek, terörist demek, cani demek size ancak onur, ancak şeref, millet nezdinde de itibar kazandıracaktır.
Fakat arkadan dolanarak, kapı kapı dolaşarak ne kızı vereyim ne de dünürü küstüreyim havasındaysanız, biliniz ki, ya nal toplarsınız ya da yal paklarsınız. Türk milleti böylesi bayat numaraları yutmaz. Ucuz etin yahnisinin yavan olacağını gayet iyi bilir."
'Bu Anayasa Mahkemesi kime hizmet etmektedir?'
Bahçeli, konuşmasında Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen bazı hak ihlali kararlarını eleştirdi. CHP'li Enis Berberoğlu hakkında verilen karara değinen Bahçeli, bu süreçle ilgili olarak bazı hatırlatmalarda bulunduktan sonra "Anayasa Mahkemesi’nin bir kereye mahsus kabul edilen geçici 20. maddeyi yanlış yorumladığı açıktır. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi’nin yerindelik denetimi yapamayacağı da bilinen bir yasa kuralıdır. Ne hikmetse hak ihlalleri hep şaibeli ve hakkında soru işaretleri olan isimlerle ilgili verilmektedir" dedi.

"Aynı mahkeme, 25 Şubat 2016 tarihinde Can Dündar, 9 Haziran 2020 tarihinde terörist Demirtaş hakkında hak ihlali yapıldığını kararlaştırmıştır" ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

"22 Mayıs 2019 tarihinde de, Osman Kavala’nın tutuklanmasının hukuki olmadığı gerekçesiyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı da oybirliğiyle kabul etmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararlarını fütursuzca verirken milletin haklarını hiç hesaba katmadığı, dikkate almadığı çok net bir şekilde görülmektedir.
Bu Anayasa Mahkemesi kime hizmet etmektedir? Kimin mahkemesidir? Hak konusu sırf Türkiye’nin anayasal düzenini bozmak için uğraşan ve ihanete kapı kulluğu yapanlar için mi geçerlidir? Yurt dışında yaşayan bir casusun nasıl bir hakkı vardır ki ihlal edilmiş olsun? Bir teröristin ne hakkı olacaktır ki, Anayasa Mahkemesi buna çanak tutsun? 
Bizim görüşümüz şudur: Anayasa Mahkemesi milletin mahkemesi olmayacaksa, Türkiye’nin egemenlik ve tarihsel haklarını çiğneyenlere ihlal gerekçesiyle destek vermeyi sürdürecekse, derhal kendini feshetsin, başındaki zat da gecikmeden istifa etsin. Yeniden milli varlığımıza layık, adalet ve hukuk ölçülerimize müzahir bir yüksek mahkemeyi kurmasını Allah’ın izniyle başarırız, buna da muktediriz."



0 Yorum

Yorum Yaz