Gazze'de içme suyu sıkıntısı

Suların kirliliği ve yaşanan su kesintileri, içme suyu için halkın desalinasyon tesislerinden su satın almasına neden oluyor. Gazzeliler, şebeke suyunu sadece temizlik için kullanabiliyor.   İşsizlik ve yoksulluğun had safhaya ulaştığı bölgede, içme suyunu parayla satın almak halka yeni mali yük getiriyor.   Gazzeliler, son zamanlarda musluk suyunun renk ve tadında değişim olduğunu, suya atık su veya deniz suyunun karışmış olabileceğini akıllara getirdiğini belirtiyor.   "Musluk suyunun rengi ve tadı değişti"   Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde yaşayan Filistinli Merve Sebbahi (34), suyun renginde, tadında ve kokusunda değişim hissettiklerini söyledi.   Düzenli geliri bulunmayan 8 kişilik bir ailede yaşadığını ifade eden Sebbahi, içme suyunu Gazze'de yaygın olan desalinasyon tesislerinden satın almak zorunda kaldıklarını belirtti.   Her iki günde bir depoya gidip tesislerden su doldurmak gerektiğini kaydeden Sebbahi, bu durumun, zor şartlar altında yaşayan ailesinin maddi durumunu olumsuz etkilediğini kaydetti.   Filistinli Yusuf Ebu Dakka (30), şebeke suyunun zaman zaman kesildiğini, bu durumda su satın aldıklarını veya kentin sokaklarında bulunan sebillerden su taşıdıklarını kaydetti.   Ebu Dakka, temiz su alabilmek için uzun mesafeler kat ettiklerini, bazen günde 40 litre suya 4 şekel ödediklerini, bunun kendilerini ekonomik açıdan olumsuz etkilediğini söyledi.   "Yeraltı sularının yüzde 97'si içmeye elverişli değil"   Sahil Belediyeleri Su Arıtma İdaresi Müdürü Munzir Şeblag, Gazze'de su sıkıntısının daha da kötüleştiğini, yeraltı sularının yüzde 97'sinin içmeye elverişli olmadığını ifade etti.   Şeblag, "Gazze'deki yeraltı sularındaki klorür oranı artıyor. Filistin verileri ve Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre normal oranların üzerinde. Bir litrede bin 500 miligram klorür bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü klorür oranının bir litrede 400 miligramı aşmasına karşı uyarıyor." dedi.   Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre Gazze'nin yeraltı sularındaki klorür ve nitrat oranlarının had safhalara ulaştığını ifade eden Şeblag, bu durumun başta böbrek ve cilt hastalıkları olmak üzere birçok hastalığın artmasına neden olduğunu kaydetti.   Şeblag, "Atık su arındırma, desalinasyon tesislerinin ve birçok kuyunun yıkılmasının başlıca sebebi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıdır. İsrail'in sınır kapılarını kapatması ve ablukayı şiddetlendirmesi, suyla ilgili birçok proje için gereken malzemelerin girişinin önünde engel teşkil ediyor. Ayrıca bu durum uluslararası yardımların gecikmesine de neden oluyor" dedi.