Küresel gıda fiyatları son 6 yılın zirvesinde!

FAO Küresel Gıda Fiyat Endeksi'ne göre, küresel gıda ürünlerinde, Kasım ayında son 6 yılın en yüksek değerleri görüldü

Küresel gıda fiyatları son 6 yılın zirvesinde!
04 Ara 2020 21:20:02

Küresel gıda ticareti Kasım ayında sert bir şekilde yükselerek, Birleşmiş Milletler'in (BM) kıyaslama raporlarına göre, son altı yılın en yüksek fiyat seviyelerini gördü.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) aylık yayımladığı Gıda Fiyat Endeksi, Ekim ayına göre yüzde 3,9 ve bir önceki yılki değerinden yüzde 6,5 yükselerek ay boyunca ortalama 105,0 puan olarak gerçekleşti. Böylece gıda fiyatlarında 6 aydır aralıksız yükseliş devam etti.

Bu artış oranlarının 2012'den bu yana en sert yükseliş trendine işaret ettiğine dikkat çeken FAO, bu rakamların da 2014 yılından bu yana görülen en yüksek fiyatlar olduğunun altını çizdi.

FAO Fiyat Endeksi uluslararası gıda ticaretinden en yüksek işlem hacmine sahip ürünlerin fiyatlarını aylık olarak takip ediyor. Endekste yer alan tüm alt sektörlerde de Kasım ayında fiyat artışları tespit edildi. 


FAO Bitkisel Yağ Fiyat Endeksinde, küresel palm yağı stoklarında ciddi daralmaların da etkisiyle geçtiğimiz ay boyunca yüzde 14.5'lik çarpıcı bir yükseliş yaşandı. FAO Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi, Kasım ayında ortalama 121,9 puanla aylık 15,4 puan (veya yüzde 14,5) çarpıcı bir artış kaydetti ve Mart 2014'ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Yükselişte, soya, kolza tohumu ve ayçiçeği yağı fiyatlarındaki artışın yanısıra palm yağı fiyatlarındaki yukarı yönlü hareket de etkili oldu. Palm yağı fiyatları aralıksız 6 aydır yükselişini sürdürüyor, stoklardaki daralma da fiyatların artışında bir başka etki yarattı. Soya tarafında ise Güney Amerika'da azalan ihracat rakamı ve Hindistan'ın artan ithalat talebi fiyatlar üzerinde baskı yarattı.

FAO Tahıl Ürünleri Endeksi Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,5 arttı. Bu artış 2019 Kasım oranlarına göre yüzde 19,9 bir yükselişe işaret ediyor. Son artış, endeksin değerinde üst üste beşinci aylık yükselişe işaret etti. Arjantin'de düşük hasat oranları ve azalan ihracat oranı, Amerika Birleşik Devletleri ve Ukrayna'da düşük üretim beklentileri ve Çin'den gelen yüksek miktarda talep nedeniyle bu buğday ihracatında da fiyatlarda ciddi bir artış trendi gözleniyor. Diğer iri taneli tahıllar arasında güçlü talep, yemlik arpa ve sorgum fiyatlarını da yükseltmeye devam etti.

FAO Şeker Fiyatı Endeksi de olumsuz hava koşullarının Avrupa Birliği ile Tayland ve Rusya Federasyonu'nda ürün beklentilerini zayıflatması nedeniyle artış eğiliminde. Üretimde küresel eksikliğe dair beklentilerin de artmasıyla fiyatlarda yüzde 3,3 artışlar gözleniyor. Kasım'da 87,5 puana yükselen endekste iki ay üst üste artışlar sürüyor. Şeker fiyatlarındaki yükselişte, Nikaragua, Honduras ve Guatemala'da kasırgadan zarar gören şeker kamışı mahsulleri ve altyapısının etkisi de oldu. 


FAO Süt Ürünleri Endeksi de küresel artış endeksinde zirvede yer aldı. Ürünlerin mevsimsel olarak düşük üretim trendinde olduğu bir süreçte Avrupa'nın artan peynir, süt ve tereyağı talepleri nedeniyle fiyatlarda yaşanan yüzde 0,9'luk artışlar, süt ürünlerinin fiyat endeksini son 18 ayın zirvesine taşıdı. En son artış, büyük ölçüde artan tereyağı ve peynir fiyatlarından kaynaklandı, bu da küresel ithalat talebindeki istikrarlı artışları ve bölgedeki süt üretiminin mevsimsel düşüklere ulaşmasıyla aynı zamana denk gelen Avrupa'daki perakende satışlardaki artışı yansıtıyor. Buna karşılık, altı aylık art arda artışların ardından, Asya'da, özellikle Çin'deki alımların yavaşlaması ve Hindistan'daki süt tozu fazlası nedeniyle yağsız süt tozu fiyatları düştü. Başta Cezayir olmak üzere Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan spot tedarik talebindeki artışa rağmen, Çin'in daha küçük alımları tam yağlı süt tozu fiyat teklifleri üzerinde baskı oluşturdu.

FAO Et Fiyatları Endeksi ise Ekim ayına göre yüzde 0,9 oranında artmasına karşın hâlâ bir önceki senenin fiyatlarından yüzde 13,7 daha geride. Koyun, sığır ve domuz etinde bir önceki aya göre artışlar yaşanırken kümes hayvanlarının fiyatlarında ise düşüşler var. Uluslararası sığır eti fiyatları, Çin'den gelen güçlü talep ve Okyanusya'dan gelen kısıtlı tedarikler nedeniyle art arda dört ay süren düşüşlerin ardından yükseldi. Brezilya'da kesime hazır hayvanların az bulunurluğuna karşın Çin'in hızlı alımlarıyla desteklenen domuz eti fiyatları hafif toparlandı. Almanya ve Polonya'nın, Afrika domuz vebası salgınları nedeniyle Asya pazarlarına ihracat yapması yasaklanmış durumda.

FAO 2020 Tahıl Üretimi Tahminlerini Düşürdü

FAO, 2020 yılı için küresel tahıl üretim tahminini 2 milyar 742 milyon tona düşürdü. Bu üretim rakamı da bir önceki yılın üzerinde rekor bir üretim miktarına işaret ediyor.

FAO'nun dün açıklanan Tahıl Arzı ve Talebi Özeti Raporuna dayanılarak yapılan yeni tahminler; iri tahılda 1 milyar 470 milyon ton, buğdayda 761,7 milyon ton, pirinç üretiminde ise 508,4 milyon ton küresel üretime işaret ediyor.

Kuzey yarımkürede kışlık buğday ekiminin devam ettiği ve bazı büyük üretici ülkelerde ekim ücretlerinin artmasının da beklendiği, raporun ileriye yönelik öngörüler bölümünde yer aldı. ABD'deki süren kurak hava koşulları ve yaşanan La Nina fırtınasının fiyatları orta düzeyde olumsuz olarak eklemesi bekleniyor.

2020/21'deki dünya tahıl kullanımının, Çin'de mısır ve sorgumun artan oranda yem olarak kullanımının yanı sıra Brezilya ve ABD'de mısır bazlı etanol üretiminde bir artış beklentisiyle, 2019/20'den yüzde 1,9 artışla 2.744 milyon tona yükseleceği tahmin ediliyor.

Küresel tahıl stoklarının 2021 yılı sonunda küresel stok kullanım oranının yüzde 30,7'sine denk gelecek şekilde 866,4 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. Bu rakam FAO raporlarına göre son 5 yılın en düşük oranı olmasına ragmen yine de küresel anlamda güvenli bir seviye olarak görülüyor.

Dünya tahıl ticaretinin 2020/2021 yılında, ABD'deki mısır satışlarının beklenenden daha hızlı olması ve Çin'den gelen güçlü alımların sürmesi nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 3,4 artış göstererek 454,6 milyon tona yükseleceği tahmin ediliyor.

Covid-19, La Nına ve Gıda güvensizliği

COVID-19 pandemisinin, özellikle gelir kayıpları açısından etkisi, küresel gıda güvensizliği seviyelerine neden olan önemli bir etken. Pandemi, Orta Amerika'daki son kasırgalar ve Afrika'daki seller de dahil olmak üzere çatışmalar, zararlılar ve hava şoklarının neden olduğu kırılgan koşulları şiddetlendiriyor ve yoğunlaştırıyor.

FAO tarafından dün yayımlanan son üç aylık Mahsül Beklentileri ve Gıda Durumu raporuna 34'ü Afrika'da olmak üzere dünya çapında 45 ülke halen gıdada dış yardıma bağımlı olmaya devam ediyor.

Rapora göre, gıda üretiminde dışarıya bağımlı 51 düşük gelirli ülkenin toplam tahıl üretiminin, Güney Afrika ve Uzak Doğu Asya'daki büyük üretim artışları sayesinde son 5 yıldaki yüzde 7 olan büyümenin de üstüne çıkarak 496,3 milyon ton aşması bekleniyor.

Raporda, ABD'deki La Nina Kasırgasının, Güney Afrika ve Doğu Asya'da ortalamanın üzerinde yağış riskini artırdığı, Orta Doğu Asya ve Doğu Afrika'nın bazı bölgelerinin ise olumsuz üretim şoklarına yol açabilecek yağmurların azalmasını beklediği belirtiliyor.

Gıdada dış yardıma bağımlı 45 ülkeler: Tanzanya, Kongo, Afganistan, Bangladeş, Burkina Faso, Burundi, Cabo Verde, Kamerun, Kore, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Demokratik Halk Cumhuriyeti, Demokratik Cumhuriyeti, Cibuti, Eritre, Eswatini, Etiyopya, Gine, Haiti, Irak, Kenya, Lübnan, Lesotho, Liberya, Libya, Madagaskar, Malavi, Mali, Moritanya, Mozambik, Myanmar, Namibya, Nijer, Nijerya, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Güney Sudan, Sudan, Suriye Arap Cumhuriyeti, Birleşik Cumhuriyeti, Uganda, Venezuela, Yemen, Zambiya ve Zimbabve



0 Yorum

Yorum Yaz