Özür Diliyoruz!

Yazar: Semra KUYTUL Tarih: 23 Tem 2016

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşürülen Rus uçağı sebebiyle bozulan ilişkileri düzeltme adına Rusya’ya özür beyanında bulunması, diğer bir deyişle öldürülen pilotun ailesinden özür dileyerek üzgün olduğunu belirtmesi aklımıza;“tek özür dilenecek olan, ölen Rus pilotun ailesi mi?” sorusunu getirdi.
14 senedir özür dilenecekler listesi oldukça kabarmış aslında… Fakat Rusya’dan özür dileyenler aynı erdemi (!) asıl özür dilenmesi gerekenler konusunda göstermeye pek de niyetli görünmüyorlar…

Fakat Türkiye vatandaşı olarak eğilen başımızı kaldırabilmek için idarecilerin yaptığı hatalar sebebiyle ortaya çıkan zararlardan dolayı, onlar adına özür dilemeyi borç bildik.
Konu özür dileme olunca; 14 senedir iç ve dış politikada atılan yanlış adımlar sebebiyle zarara uğrayan yüzbinler hatta milyonları düşünmeden geçmek mümkün değil! Siyasilerin üzerinde durmadan geçtiği ciğeri yanıkları onlar adına biz analım ve bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkeyi yönetenler adına en azından biz özür dileyelim. 
Ve tarih yazsın ki biz Furkan Hareketi olarak, yapılan tüm bu zulüm ve günahları asla tasvip etmedik, bunları yapanlarla beraber de olmadık!

Türkiye Halkı Olarak AKP’li Yetkililer Adına Özür Dilemeyi Bir Borç Biliyoruz!

Özür dilemeye kimden başlasak? 
Öncelikle; 14 sene önce ‘İncirlik Hava Üssü’nü açarak Türkiye’den kalkan Amerikan jetlerinin Irak halkına bomba yağdırmasından dolayı o günün Başbakanı, Bakanları ve Milletvekilleri adına,

IRAK HALKINDAN ÖZÜR DİLİYORUZ!

Ebu Garip Hapishanesi’nde Iraklı Müslümanlara insanlık dışı işkenceler yapan, kadınlara tecavüz eden Amerikan askerlerinin ekmeğini, yemeğini ve ihtiyaçlarını karşılayarak ülke olarak yapılan tüm bu zulümlere destek olduğumuz için O MAZLUMLARIN HEPSİNDEN ÖZÜR DİLİYORUZ.
Irak’ta; geriye kalan 4 milyon yetimden, yüzbinlerce evsiz, barksız, sakat, biçareden, namusu kirletilen binlerce kadından ve bir buçuk milyon şehidin kendilerinden ve geride bıraktıkları acılı ailelerinden özür diliyoruz!
Bu konuda; başımızın üzerinden kalkan Amerikan jetlerinin, bombalarının Iraklı bebelerin başına düşmesini izlemekle kalmayıp, bu konuda büyük zalim Amerika ile stratejik ortak olmakla övünen bir Başbakan’a, yeniden ve yeniden oy veren %50 adına da özür dileriz. 
O bebelerin, o şehitlerin, o mazlumların aileleri (!) kusurumuza bakmasınlar! Affedin!
Keşke yaşadıklarınızın tazminatını ödeyecek gücümüz olsa!
Önce; tez zamanda Beşşar Esed’ın işinin bitirileceğinden hatta Şam’da, Emevî Camii’nde Cuma namazı kılma hayallerinden bahsederek her türlü desteği verip sokağa döktüğümüz, sonra Esed’in zulmü ve müttefiki Rusya ile baş başa bıraktığımız, şimdi ise ülkemizde ağırlamaktan da aciz kalarak Avrupa ülkelerine şantaj sebebi olarak kullandığımız SİZ SURİYELİLER! ÖZÜR DİLERİZ!
O günün Başbakanı R.Tayyip Erdoğan’ın Beşşar Esed’e tehditkâr seslenişleri hâlâ kulaklarımızda. Bu sesi duyan Suriyeliler yıllar sonra kurtarıcılarını bulduklarını sanmışlardı. ÜMMETİN HALİFESİNİ! Size yaşattığımız tüm hayal kırıklıkları adına özür dileriz…

Düşüncesiz ve hayalperest hesaplarla yola çıkarak; yüzbinlerinizin ölmesine, milyonlarınızın göçebe olmasına, yüzbinlerin yetim-sakat kalmasına sebep olduğumuz sizlerden özür dileriz. Alabildiği bir bohça eşya ile yayan ve yalınayak kapılarımıza dayanan, sırtlarında yaşlılarını-hastalarını taşıyan yaralı-yorgun erkekler, perişan kadınlar, masum-muhtaç Suriyeli çocuklar! Özür dileriz!
“Stratejik ortak” değil de “taşeron” olduğumuzu yeni anladık ama artık sizi taşıyamıyoruz. Avrupa ülkeleri de ortaktı bu pastaya! Şimdi neredeler! Onlar da taşısınlar yükün bir kısmını! Onlara ulaşmak için deniz yolunu kullanabilirsiniz mesela! Hatta bir kısmınızın cansız bedenleri karaya vurursa belki utanma belası kabul ederler sizi!

EGE DENİZİMİZDE, MARMARA DENİZİMİZDE BOĞULAN ON BİNLER! ÖZÜR DİLERİZ!

Tazminat mı dediniz? Mümkün mü? Şu anda dünyada hangi devletin bütçesi buna yeter! Dünyayı versek ödeyemeyiz hakkınızı! O kısım ahirete kaldı artık! Yüce Allah hakkınızı alacak ve size verecek! Biz sadece özür dileriz!
Ey Mısır’ın mazlumları; Muhammed Mursi, Muhammed Bediî ve zindanlara doldurulmuş Müslüman kardeşler! Düne kadar kardeşimiz dediğimiz sizleri, Mısır’ın zindanlarında idamlara mahkûm edenlerle masaya oturduğumuz için sizden de özür dileriz!
Bu ülkede bin yıldır kardeş kardeş yaşadığımız, omuz omuza savaştığımız, kız alıp verdiğimiz, komşu-akraba olduğumuz Kürt Halkı! Yıllardır Türk-Kürt savaşını körükleyen politikalarla binlerce asker ve sivilin ölümüne sebep olanlar adına özür dileriz! 
Ey şehit aileleri! Geride bıraktıkları gözü yaşlı evlatları! Ciğeri yanık analar-babalar!

ÖZÜR DİLERİZ! AFFEDİN!

Ve Ey Filistin! 70 yıllık Filistin davamızı sattığımız için özür dileriz…
14 asırdır süregelen Yahudi ile savaşımızda sizi yalnız bıraktığımız için özür dileriz!
Sonuna kadar arkanızda duracağımıza söz verdiğimiz Gazzeliler! Size her gün zulmeden, Kadir gecesinde bile başınıza bombalar yağdıran işgalci israille anlaşmalar yaptığımız için özür dileriz! Sizi, işgalci israilin zindanlarına, attığı misket bombalarına ve hafifletilmiş (!) ablukaya terkettiğimiz için özür dileriz!
Hamas! Kusura bakma! Seni de yalnız bıraktık! İçinde bulunduğumuz bu şartlar bizi bu dönekliğe mecbur bıraktı. Affedin!
Şimdi bizim, sizin duanıza değil işgalci israilin yardımına(!) ihtiyacımız var!
Ve daha niceleri! Burada saymak-yazmak kolay mı? 
Size yeterli bütçe ayıramadığımız ve ilgilenemediğimiz ülkemizin muhtaçları, sokak çocukları! Uyuşturucuya terkettiğimiz gençliğimiz! Artan şiddet olayları mağdurları! İçki fabrikaları mamur olurken içkili araç kullananlar sebebiyle trafik kazalarında hayatını kaybeden on binler! Eğitimlerinde kalplerine Allah korkusu vermediğimiz için suç makinesine dönüşen insanlarımız! 
Yanlış iç ve dış politikalar sebebiyle ülkemizde patlayan bombalarda hayatını kaybeden insanlarımız! Arkada bıraktıkları;

ACILI AİLELER! 
YANIK YÜREKLER!
ÖZÜR DİLERİZ!

Tazminatınızı belki öderiz ama istifa istemeyin! O kadar da büyütmeyelim lütfen!!!
Siz kusura bakmayın! Affetmek erdemdir, affedin!
Ve Mavi Marmara mağdurları-şehitleri! Kanınız yerde kaldı. Özür dileriz! Ve acılı aileleri… Affedin! Bu arada tazminat işini halledecez, merak etmeyin!
Daha sayamayacağımız niceleri! Sizi sayamadığımız için de affedin! Canlarını, cananlarını kaybedenlerin yanında mallarını, haklarını kaybedenleri saymaya sıra gelmedi bile… 
Ortada özür dilenecek çok mesele var! 
Türkiye halkı olarak boynumuz bükük! Yüzümüz eğik! 
Biz Furkan Hareketi olarak; evet, bu yapılanları hiçbir zaman tasvip etmedik! Akan kanlarınıza elimizi bulaştırmamak için -atılan iftiralara rağmen- tüm bu hayatî hatalara asla destek vermedik! 
Bu günahlara ortak olmamak için ASLA OY KULLANMADIK! Eğer oy kullansaydık, kendi adımıza da özür dilememiz icabederdi. Bu sebeple böyle kanlı projelere imza atacakları belli olanları oylarımızla bile desteklemedik! 
Ama biz; o erdeme sahip olmayanlar adına Türkiye halkı olarak özür dileriz. 
Ortada büyük bir özür borcu var! Bir işe yaramayacaksa da gideni geri getirmeyecekse de… 
Ama bu, bir özürle kapanacak bir hesap değil elbet!

Ve Ey Rabbim! 
Senin eşsiz kanunlarını arkalarına atıp, koydukları beşeri kanunlarla; İslam davasının ve Müslümanların değil de şahsi menfaatlerin hesapları ile atılan adımlarla, senin ve kullarının hakkına zulmedenler adına senden de bağışlanma dileriz! 
AFFET BİZİ!
İçimizdeki akılsızlar, basiretsizler ve cahiller sebebiyle bizi de helak etme Ya Rabbi!

Paylaş:  
Semra KUYTUL
Semra KUYTUL