Alparslan Kuytul Hocaefendi’den Alçak İftiralara Cevap

Yazar: Alparslan Kuytul Hocaefendi Tarih: 10 Oca 2018

Kıymetli Kardeşlerim!

Bildiğiniz gibi yaklaşık 3,5 yıldır engellemeler ile karşı karşıyayım. Konferanslarımızda spor salonlarının dolup taştığını görünce spor salonlarında konferans yapmamıza engel oldular.  Bunun üzerine konferanslarımızı düğün salonlarında yapmaya başladık. Düğün salonlarını da tehdit ederek onu da engellemeye çalıştılar. Başaramayınca son çare olarak Valilik yoluyla engellediler. Son 1 yıldır onlarca konferansımız engellendi veya iptal edildi. Diğer taraftan yaklaşık 2,5 yıldır atmadık iftira bırakmadılar. Bazen PKK taraftarı dediler bazen IŞİD’cı. Bazen Rusya taraftarı dediler bazen İrancı. Bazen darbe taraftarı dediler bazen FETÖ’cü.

Hakkı Söyleyenlerin Hep Var Olacağını Hesaba Katmıyorlar

Hakkı söyleyen herkesi susturmakla görevlendirilmiş ve gözünü kin bürümüş kimseler attıkları bu iftiraların birbiri ile çeliştiğini göremediler. PKK ile IŞİD’ın, Rusya ile IŞİD’ın İran ile PKK’nın, İran ile IŞİD’ın… Birbirine düşman olduğunu unuttular ve bu iftiraların tutacağını zannettiler. Bu kimseler herkesi susturmak için iftirayı ve ağır hakaretleri bir strateji olarak görmektedirler. İftiralara ve ağır hakaretlere maruz kalan kimselerin “lanet olsun, bu kimselerle uğraşılmaz” deyip kenara çekileceğini düşünüyorlar. Bunlar herkesin aciz ve korkak olmadığını, hak bildiğini söyleyenlerin hep var olacağını hesaba katmıyorlar.

Bu iftiralara maruz kalan birisi olarak Hz. Peygamber (SAV)’e atılan “sihirbaz, şair, kâhin, deli” iftiralarını bugün daha iyi anlayabiliyorum. Hem Efendimiz (SAV)’in bu iftiralar esnasındaki halini ve üzüntüsünü hem de iftira atanların neden korkup bu iftiraları attıklarını anlıyorum. Bu iftiralar bizi üzüyor olsa da iftiralar ile hiçbir yere varılamayacağını ve bu iftiraları atanların Efendimiz (SAV)’e iftira atanlar gibi sonunda “ebter (sonu olmayan)” olacaklarını biliyor olmam beni rahatlatmaktadır. Ayrıca çektiklerimizin ahirette bize sevap olarak döneceğini ümit ediyor olmam ve bu belaların tüm arkadaşlarımızı hem sağlamlaştıracağı hem de birbirine kenetleyeceğini biliyor olmam beni rahatlatmaktadır.

Allah Beni Mert Yarattı Düşmanlarım Namert Çıktı

Şükürler olsun, Allah (cc) beni açık sözlü ve mert olarak yarattı fakat düşmanlarım namert çıktı. Sürekli sözlerimi kırpıp manayı çarpıtıyorlar. Ben, tanklara karşı çıkan, darbeyi engellemeye çalışan vatandaşlarımıza hak verdiğim ve onların aleyhinde hiçbir şey söylemediğim halde onlara “cani” dediğimi söyleyerek alçalıyor ve bu yöntemle beni susturmaya çalışıyorlar. Ben, Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği, bir askerin kafasının kesilmesi ve birinin de köprüden atılarak öldürülmesi olayını gerçekleştirenlere “Hâkim misiniz, cellat mısınız? Siz yargıya teslim edin, yargı karar versin”  demiştim. Olması gereken de bu değil mi? Hangi askerin darbeci hangisinin kandırılarak kışladan çıkartıldığını olay esnasında bilmek mümkün müdür? Bu, darbecileri savunmak mıdır?

Olaydan hemen sonra darbeci zannedilen yüzlerce askerin darbeden haberlerinin bile olmadığı ve aldatılarak kışladan çıkartıldığı anlaşılmış ve hepsi kışlalarına geri gönderilmişlerdir. Ya öldürülen askerler de darbeden haberi bile olmayan masum kişilerse! Böylesi hadiselerde her önüne gelen asker-polis öldürmeye başlarsa bu işin sonu nereye varır? Savcı ve hâkimler ne için var? Benim söylediğim bundan ibarettir. Ayrıca darbeden hemen sonra darbeyi lanetleyen miting yapan ve “Darbeler hakkın gasp edilmesidir” diyen ben değil miyim?

Bu İftiraları Atanlar İle Kıyamet Günü Görüşeceğiz

Konuşmanın tamamını dinlemeden, ne dediğimi anlamaya çalışmadan ve kul hakkından korkmadan bu iftiraları atanlar ile kıyamet günü görüşeceğiz. Bir gün gerçekler ortaya çıkacak ve anlayanlar çoğalacaktır. Bugüne kadar benzeri iftiralara inananlardan niceleri daha sonra hakikati öğrendiklerinde benden helallik istemediler mi?  Bunun da öyle olacağına inanıyorum. Beni bu iftiralar karşısında yalnız bırakmayan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Allah’a emanet olun.

Paylaş:  
Alparslan Kuytul Hocaefendi
Alparslan Kuytul Hocaefendi
Alparslan Kuytul Hocaefendi 1965 yılında Adana’da dünyaya geldi Ailesi ve çevresinden aldığı dini eğitim ve terbiye ile İslam’ı seven bir çocuk olarak yetişti Henüz ortaokul tahsili esnasında dinini öğrenme ve anlatma gayreti içerisindeydi Lise yıllarına geldiğinde milletinin içerisinde bulunduğu durumu onu daha çok çalışmaya ve İslam’ı tebliğ etmeye yöneltti Yaptığı ...
Yazar Sayfasına Git