Bir genç daha uyuşturucu kurbanı oldu… Madde bağımlısı gencin annesinin feryadı yürekleri yaktı

Adana'da 11 yaşındayken uyuşturucuya başlayan 35 yaşındaki genç Seyhan Nehrine atlayarak hayatını kaybetti.Olay yerine gelen annesi dalgıç polisin çalışmalarını izlerken "Oğlumun öldüğü doğruysa şeker dağıtacağım, davul çaldıracağım o yaşarken ölüydü, asıl şimdi yaşamaya başladı" diyerek gözyaşı döktü.

Bir genç daha uyuşturucu kurbanı oldu… Madde bağımlısı gencin annesinin feryadı yürekleri yaktı
25 Tem 2019 14:37:18


Adana'da 11 yaşındayken uyuşturucuya başlayan genç Seyhan Nehrinde kayboldu. Olay yerine gelen annesi dalgıç polisin çalışmalarını izlerken, Millete dua ederken diyorum Allah size hayırlı evlat versin. Zenginlik istemeyin. Keşke doğru olsa öldüğü, şeker dağıtacağım, davul tutacağım. Benim oğlum yaşarken ölüydü. Eğer öldüyse şimdi yaşamaya başladı. Benim oğlum yaşamıyordu ki. Siz ona yaşamak mı diyorsunuz. Bir odanın içinde yaşıyordu" diyerek gözyaşı döktü.

Ekiplerin arama çalışmasını gözyaşı dökerek izleyen anne, "'Annesi kurtuldu' deyin. 11 yaşından beri oğlumla mücadale ediyorum. Götürmediğim, tedavi ettirmediğin yer kalmadı. Bu illetten kurtaramadım. Bugün benim bayramım, çünkü oğlum bu illetten kurtuldu. En son 'baba motor al' dedi. Motor alırsak, uyuşturucuyu bırakacağını söyledi. Bu motor onun sonu oldu. Oğlumun mezarının başına bu motoru getirip, koyacağım" dedi.  4 çocuk annesi Aysel S., "Her gün 300 lira bulmaktan kurtuldum " diye konuştu.

Gençlerimizi Bu İlletten Nasıl Kurtaracağız?

Yaşanan bu son olayla, uyuşturucu ve benzeri kötü alışkanlıkların aile ve toplum yapısında meydana getirdiği yara ve hasarlar daha net görülürken, gençlerimizi "bu hayattan nasıl kurtarabiliriz" sorusu akla geldi. Dünya genelinde milyonlarca hayat karartan uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, "sınırsız özgürlük" vaaden beşeri ideoloji ve sistemlerin yeni dünyaya sundukları en büyük getirilerinden(!) oldu.

İnsanın kutsiyete duyduğu ihtiyaç göz ardı edilmemeli

Bilim, her ne kadar uyuşturucu ve bağımlılık yapan maddelerin insan sağlığına yönelik zararından söz etse de kişileri bu alışkanlıktan kurtaramamakta. Zaten bilimin böyle bir görevi de mevcud değil. Bilim insanın maddeyi tanıması ve daha işlevli halde kullanması için vardır, onlara yasak ve sınırlar koymak için değil. Ki akıl ve bilimin, insanı kötülükten uzaklaştıramadığı gerçeği, bugün gelinen noktada daha net görülüyor. O halde insanı, zapt edecek, yasak ve sınırlarla hayatına yön verecek bir kutsiyete ihtiyaç var.

İslam geçmişte tertemiz bir toplum meydana getirdi, yine getirecektir

İşte ilahi kurallar, koyduğu kanunlarla insanı temiz bir hayat yaşamaya sevk etmektedir. İslamın koyduğu evrensel, fitri ve gerçekçi kanunlar geçmişte olgun/sağlıklı bireyler, aile ve toplumlar yetiştirdiği gibi bugün de yetiştirecektir. Yeter ki insanlar Allah'ın eşşsiz kanunlarına teslim olup, hayatlarını onun gönderdiği kurallara göre tanzim edebilsinler.




0 Yorum

Yorum Yaz