Cezayir: Her koşulda Filistin davasına bağlı kalacağız

Filistin sorununun, Cezayir dış politikasının kilit noktalarından biri olduğunu kaydeden Cezayir Enformasyon Bakanı Belhimer, halk ve hükümet olarak Filistinlilerin yanında olduklarını söyledi.

Cezayir: Her koşulda Filistin davasına bağlı kalacağız
27 Ağu 2020 11:27:26

Cezayir Enformasyon Bakanı Ammar Belhimer, Sputnik’e açıklamasında, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı mücadeleyi, salgının anayasa referandumu hazırlıkları üzerindeki etkisini ve ülkesinin Filistin, Kuzey Afrika ve Akdeniz'deki gerilimlere yönelik dış politika duruşunu değerlendirdi.

Cezayir yönetiminin pandeminin en başından itibaren, vatandaşlarının hayatlarını ve sağlığını korumak için her yola başvurmakta kararlı olduğunu dile getiren Belhimer, hastaların transferi ve gerekli tıbbi yardımın tesliminde ulusal ordunun yardımına başvurulduğunu belirterek, "Hükümetimiz, salgının yayılma riskini en aza indirmek için en başından itibaren gerekli tüm önlemleri aldı" dedi.

Hükümetin, 19 Mart’ta ortalamanın altında gelire sahip vatandaşa destek amacıyla bazı tedbirler aldığını kaydeden Cezayirli bakan, ancak bazı işletmelerin bir şekilde ayakta kalmak ve çalışmaya devam etmek için çalışan sayısını yarı yarıya indirmek zorunda kaldığını belirterek, "Küçük çocukları olan aileler bile işsiz kaldı, biz bunu biliyorduk. Ancak, kendisini zor durumda bulan herkes şu ya da bu şekilde yardım aldı, ek sübvansiyonlar ve ödemeler tahsis edildi" ifadelerini kullandı.

Salgın yüzünden birçok plan ve projenin dondurulduğunu ve daha geç tarihlere askıya alındığını dile getiren Belhimer, ancak hükümetin en önemli ve öncelikli projelerinin yavaş da olsa hayata geçirilmeye devam ettiğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 6 ayın olayları, ekonomik kalkınma için yeni yollar aramaya zorladı. Örneğin, Cezayir artık petrol ve doğalgaz ihraç etmeye hazır. Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un hükümet üyeleriyle son görüşmesinde bu konu değerlendirildi. Ekonominin çeşitlendirilmesi, her türlü dış kaynaklı koşulda istikrarlı büyümeyi sağlamalı. Bu belki de Cezayir yönetiminin mevcut durumdan çıkardığı temel ders oldu."

Koronavirüsün anayasa referandumu hazırlıkları üzerindeki etkisini değerlendiren Enformasyon Bakanı, "Referandumun gerçekleşmesi için her seviyede uygun koşulların karşılanması gerekiyor. Halihazırda anayasa düzenlemeleri üzerinde çalışmalar devam ediyor. Değişiklikler paketi taslağı üzerinde mutabakat sağlanır sağlanmaz referandum tarihi belirlenecek" dedi.

Anayasa düzenlemelerinin, Cezayir toplumunun temel talebi olduğunu vurgulayan Belhimer, düzenlemelerin ülkenin siyasi ve kısmen yasal sisteminde radikal değişime yol açacağını kaydederek, "Bildiğim kadarıyla uzmanlar komisyonu halkın talep ve isteklerine büyük bir hassasiyetle kulak veriyor, tüm tartışmalı konuları düzenlemeye çalışıyor. Reform paketi üzerindeki çalışmalar devam ediyor. Onun ham şekliyle sunulmasına kimse ilgi duymuyor, bu çalışmalar bitene ve paket son halini alana kadar onu incelemek mümkün görünmüyor" diye konuştu.

BAE ve İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirme anlaşmasına da değinen Belhimer, "Filistin sorununun, Cezayir dış politikasının kilit noktalarından biri. Halk ve hükümet olarak ezilen Filistinlilerin yanındayız. Bu nedenle, koşullar ne olursa olsun, Filistin davasına bağlılığımızı yeniden teyit ediyoruz" diye kaydetti.

Fas ile gerilimi de değerlendiren bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fas, büyük tarihsel ve kültürel derinliğe sahip ilişkilerle birbirimize bağlandığımız komşu ve kardeş ülke. Ortak hedefimiz var: Ekonomik ve politik anlamda güçlü bir Mağrib. Koronavirüs salgını, bölgesel istikrarı sağlamak için güçlerin birleştirilmesi gerektiğini açık bir şekilde gösterdi. Bu yüzden iki kardeş ülke arasını bozmaya yönelik çabaları önemsemiyoruz, birlikle savunacağımız çok şey var ve bu her türlü anlaşmazlıktan çok daha önemli."

Belhimer, Libya kriziyle ilgili Cezayir ve Fas arasında koordinasyonun olup olmadığı sorusuna şu yanıtını verdi:

"Cezayir, krizi diplomatik yollarla çözmeyi amaçlayan her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyor. Aynı zamanda dış politikamızın diğer ülkelerin içişlerine karışmama ilkesine dayandığını hatırlatırım. Bu yüzden Libya krizi, komşularının değil öncelikle Libyalıların sorunu. Bu nedenle Cezayir yalnızca görüşmeleri düzenleme çabalarını desteklemeye hazır, taraflardan birini destekleme yönünde koordinasyon düzenlemeye hazır değil."

Libya konusunda Tunus ile yapılan işbirliğinin özelliklerine de değinen Belhimer, "Cezayir ve Tunus, Libya’nın batı sınırını paylaşıyor. Her iki ülke, Libya’nın iç işlerine karışılmaması ve çatışmanın politik yollarla çözüme kavuşturulması gerektiğini savunduğu için silahlı grupların yasa dışı yollarla Libya’nın batı sınırından silah sevkiyatlarına ve ülkelerimize sızma girişimlerine ortaklaşa tepki verebiliyoruz" diye konuştu.

Libya konusunda Türkiye ile işbirliği iddialarını da değerlendiren Belhimer, "Türkiye, özellikle ekonomik anlamda Cezayir’in partneri. Aramızda, tarihin derinliklerine kök salmış güçlü bağlar var. Libya’daki çatışmaya askeri değil siyasi çözüm aramaya hazır olan herkesle her zaman ortak dil bulmaya çalışacağız" dedi.

Doğu Akdeniz’deki gerilimle ilgili, 'diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesine dayanarak Cezayir’in, egemenliğini bozmaya yönelik her türlü girişimi de reddettiğini' kaydeden Enformasyon Bakanı, "Hiç bir çatışmanın içine çekilmek istemiyoruz, Akdeniz de istisna değil. Yabancı ülkelerin planları bizi ilgilendirmez" diye ekledi.

Cezayir-Rusya ilişkilerine de değinen Belhimer, iki ülke arasındaki ilişkilerin her zaman verimli olduğunu kaydederek, "Ortaklık ilişkilerimizin daha da güçlenmesini umuyoruz. Koronavirüs salgını bağlamında son aylarda tüm dünyayı saran sağlık alanındaki kriz, Moskova’nın desteğinin bizim için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Rusya, Cezayir’e tıbbi yardım gönderen ilk ülke oldu ve bu bizim için çok değerli. Bu nedenle iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilme anlamında vektör çizildi, potansiyel var, üzerinde çalışacağız” ifadelerini kullandı.



0 Yorum

Yorum Yaz