Foto Galeri | Türkiye’de Görülmesi Gereken Antik Kentler-2

Dünyanın kültürel ve tarihsel olarak en zengin topraklarından olan Türkiye’de en güzel ve görülmeye değer bazı antik kentleri sizler için derledik.

Foto Galeri | Türkiye’de Görülmesi Gereken Antik Kentler-2
09 Ara 2021 16:14:00

1- Anavarza Antik Kenti, Adana

Adana Kozan’da konumlanan, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Anavarza Antik Kenti nam-ı değer “yenilmez şehir”. Efes Antik Kenti’nden daha büyük bir alanı kaplayan antik kent farklı medeniyetlerin izlerini barındırıyor. Antik çağların en büyük kenti olarak bilinen Anavarza, Kilikya Bölgesi’ndeki tek örnek olan 3 girişli zafer takı olmak üzere günümüze kadar korunarak gelen şehir kalıntıları ile hayranlık uyandırıyor.

2- Ani Ören Yeri, Kars

Türkiye-Ermenistan sınırına yakın bir noktada konumlanan Arpaçay Nehri kenarında kurulan Ani Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. “1001 Kilise Şehri” olarak da tarih ve arkeoloji sayfalarında anılan Ani Antik Kenti’nde Bagratuni Ermenileri’nden Bizanslılar’a, Selçuklular’dan Gürcüler’e kadar farklı devletlerin izlerini görmek mümkün. Tarih boyunca farklı uygarlıklara onlarca savaşa şahit olan Ani Antik Kenti’nin ayakta kalan kalıntıları arasında manastır, cami, kilise yapıları var.

3- Dara Antik Kenti, Mardin

“Doğu’nun Efes’i” olarak anılsa da aslında Dara Antik Kenti’nin eşi benzeri yok. Araştırmalara göre 507 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasaniler’e karşı korumak için kurulan Dara Antik Kenti tarihi İpek Yolu üzerinde olmasıyla uzun yıllar önemli bir merkez olmuş. Dini, kültürel, askeri ve ticari bir merkezden kalan antik kent gören herkesi büyülüyor.

4- Göbeklitepe, Şanlıurfa

2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Göbeklitepe tarihe dair bildiklerimize yeni bir yön veren bir hazine. Harran Ovası’na hâkim bir noktada M.Ö. 9,500-8,000 yılları arasında tarihlenen ve yaklaşık 1500 yıllık bir dönemden kalan arkeolojik kalıntılar insanlık tarihine yeni bir ışık tutuyor. Göbeklitepe’de bulunan dikilitaşlar dünyanın en eski anıtsal yapıları arasında yer alıyor.

5- Nemrut Dağı, Adıyaman

Volkanik bir dağ, doğal anıt ve insan eliyle yapılan tarihi eser olarak büyük bir değer olan Nemrut Dağı 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı. M.Ö. 1. yüzyılda burada hüküm süren Kommagene Kralı’nın tüm din ve kültürleri bir bayrak altında toplamak için tasarladığı düşünülen heykeller bugün bile gizemini ve görkemini korumaya devam ediyor. “Zeus’un göklerdeki tahtına en yakın yer” olarak bilinen Nemrut Dağı dev heykelleri, muhteşem gün doğumu ve gün batımı manzaralarıyla mutlaka görülmeli.

6- Aphrodisias Antik Kenti, Aydın

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Aphrodisias Antik Kenti’ne kavuşmamızı fotoğrafçı Ara Güler’in yolunu kaybedip, buranın fotoğraflarını çekmesine borçluyuz. Adını, aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite’den alan antik kent M.Ö. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu egemenliğinin güçlenmesiyle kutsal bir öneme sahip olarak Aphrodisias ismini almış.

7- Uzuncaburç (Diocaesarea-Olba) Antik Kenti, Mersin

‘Doğu Akdeniz’in Efesi’ olarak bilinen Uzuncaburç Olba Antik Kenti ülkemizin kıymetli hazinelerinden biri daha.⁠ 2 bin 500 yıllık antik kent binlerce yıllık kilise, tapınak ve anıt mezarlarıyla bir tarihe tanıklık ediyor. Özellikle uzun sütunlarıyla Efes Antik Kenti’ni anımsatıyor.⁠ Silifke’ye 30 km mesafede olan antik kent Mersin rotasının vazgeçilmezi.

8- Alacahöyük, Çorum

İlk milli kazımız olan Alacahöyük Antik Kenti 4 farklı uygarlık katmanının izlerini taşıyan Anadolu’nun kıymetli hazinelerinden.  Eski Tunç Çağı Hatti dönemine ait olduğu anlaşılan kral mezarları ile bilim dünyasında ünlenen antik kentte Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu-Osmanlı dönemlerine ait izler de bulunuyor.

9- Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir

Tarihi M.Ö. 3000 yılına uzanan, Hititler Dönemi’nde, 8 katlı bir şehir olarak inşa edilen Kaymaklı Yeraltı Şehri Roma ve Bizans dönemlerinde daha fazla oyularak genişletilmiş. Tüf kayaların oyulmasıyla ortaya çıkan şehir, toplulukların geçici olarak yaşaması için odalar, salonlar, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyularından oluşuyor. Yeraltı şehrinin ışıklandırılmış 4 katı ziyarete açık.

10- Kaunos Antik Kenti, Muğla

Likya-Karya döneminde önemli bir liman kenti olan Kaunos Antik Kenti bugün içerisinde olduğu doğası ve binlerce yıllık mezarları, hamam, tiyatro gibi mimari izleri ile mutlaka görülmesi ve hikâyesi öğrenilmesi gereken antik kentlerden. Gösterişli kaya mezarları ile ünlü olan Kaunos Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Marmaris, Dalyan’da yer alan kente gitmek de bir o kadar keyifli. Dalyan’dan kalkan teknelerle 10 dakika yolculuk yaptıktan sonra ağaçlı yoldan 15 dakika kadar yürümeniz gerekiyor.

11- Knidos Antik Kenti, Muğla

Datça Yarımadası’nın en uç noktasında inşa edilen Knidos antik çağın güçlü ve zengin liman kenti olarak biliniyor. 2600 yıllık bir tarihi olan şehir, Ege ve Akdeniz’in buluştuğu bir noktada bulunmasından dolayı deniz ticaretinin en önemli şehirlerinden. Araştırmalara göre ilk medeniyetin izlerinin Karyalılar’a dayandığı ardından Antik Yunanistan asıllı Dorlar’ın geldiği Knidos bilim, sanat ve mimarlıkta da iz bırakmış bir şehir.

12- Sagalassos Antik Kenti, Burdur

Burdur’un Ağlasun ilçesinde bulunan ve tartışmasız Akdeniz’in en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Sagalassos Antik Kenti’nin tarihi 12.000 yıl öncesine dayanıyor. Orijinal taşlarının büyük bölümünün korunarak günümüze gelmesi ile merak uyandıran antik kent Roma mimarisinin en iyi örnekleriyle dolu. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sagalassos Antik Kenti her gezginin mutlaka görmesi gereken antik kentlerimizden.

13- Kibyra Antik Kenti, Burdur

2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Kibyra Antik Kenti Burdur’un Gölhisar ilçesinde yer alıyor. Romalılaşmış doğu şehirleri kategorisinin en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen Kibyra Antik Kenti tam 2 bin 300 yıllık bir tarihe sahip.  “Gladyatörler kenti” olarak bilinen kentte M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren stadyumda gladyatörlerin gösteri yaptığı biliniyor.

14- Xanthos Antik Kenti, Antalya

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne birlikte dâhil edilen Xanthos Antik Kenti ve Letoon Antik Kenti birbirine 5 km uzaklıkta bulunuyor. Likya Birliği’nin idari merkezi olan Xanthos Antik Kenti Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Letoon Antik Kenti ise Antalya’nın Kaş ilçesi sınırlarında yer alıyor. Xanthos Antik Kenti, Lykia bölgesinin önemli din ve yönetim merkezlerinden biri olmuş; Helen, Pers, Roma, Bizans gibi farklı uygarlıkların izlerini taşımış. Letoon Antik Kenti ise Xanthos’un kutsal alanı olarak birçok tapınak kalıntısını barındırıyor.

15- Olympos Antik Kenti, Antalya

Günümüzde Antalya’nın Olimpos Beydağları Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan Olympos Antik Kenti’nin tam kuruluş tarihi bilinmiyor. MÖ 167–168 yıllarında basılan Likya Birlik sikkelerinde bahsedilen Olympos Antik Kenti’nin gücü ise Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip 6 şehirden biri olmasından geliyor. Bugüne ulaşan kalıntıların büyük bölümü ağaç ve çalılarla örtülü olsa da bu orman içerisindeki antik kenti gezdikten sonra Çıralı’nın berrak sularında serinleyebilirsiniz.

16- Patara Antik Kenti, Antalya

Fethiye-Kalkan arasında Xanthos Vadisi’nde yer alan Patara Antik Kenti konumu ve bıraktığı miras ile en büyük tarihi değerlerden biri. Vadinin denize açılan tek yeri olması sebebiyle tarihte her zaman önemli bir liman kenti olarak anılan Patara’da Helenistik, Roma, Bizans dönemlerinin izlerini görmek mümkün. Güzel havalarda kenti ziyarete gidiyorsanız daha sonra Patara Plajı’ndan denize girebilirsiniz.

17- Aspendos Antik Kenti, Antalya

Antalya’nın Belkıs Köyü’nde yer alan Aspendos Antik Kenti, 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklendi. MÖ 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulan şehir MS 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen tiyatrosu ile tanınıyor. Akdeniz’in en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosu ihtişamını korumaya devam ederken antik kentin agora, stadyum, hamam, sarnıç kalıntıları da görülmeye değer.

18- Aizanoi Antik Kenti, Kütahya

2012 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik Kenti, Kütahya’ya 50 km uzaklıktaki Çavdarhisar’da bulunuyor. Adını, Zeus’un su perisi kızı Erato ve Arkadia kralı olan Arkas’ın oğlu Azan’dan alan antik kent özellikle Zeus Tapınağı ile tanınıyor. Şehrin en önemli dinsel yapısı olan tapınak dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından biri.

19- Tripolis Antik Kenti, Denizli.

Kaynaklarda Tripolis’in ilk adının Apollonia olduğu, daha sonra Geç Helenistik Dönemde Tripolis olarak adlandırıldığı ve ilk kuruluşunun Lidya Devleti zamanında olduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. Kent altın çağını Roma döneminde yaşadı. MS 2. yüzyılda kentte yeni bir yapılanmaya gidildi ve şehir kapıları, caddeler, hamamlar, stadyum, tiyatro ve meclis binası gibi kamu binaları yaptırıldı. Tripolis Antik Kenti’nde günümüze ulaşan yapıların çoğu da Roma dönemi yapısı. Bölgenin aktif fay hatlarına yakınlığı, bunun bir sonucu olarak sık yaşanan depremler, şehrin zamanla önemini yitirmesine sebep oldu. MÖ 2. yüzyıldan itibaren birçok deprem ve savaşa tanıklık ettiği için defalarca tahrip olan Tripolis Antik Kenti, Geç Roma ve Bizans döneminde sur ile çevrildi. Eğimli arazide kurulan kentin surları yer yer burçlarla, gözetleme kuleleri ve kalın duvarlarla desteklendi.

20- Stratonikeia Antik Kenti, Muğla.

Bünyesinde bulunan gladyatör okulu nedeniyle Gladyatörler Şehri olarak adlandırılan antik kent, kapladığı 7 kilometrelik alanla dünyanın en büyük mermer kentleri arasında gösteriliyor. Antik Çağ, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait geniş yelpazede kalıntılara sahip olan antik kentte günümüze en sağlam ulaşan yapılar arasında Selçuklu hamamı ve Osmanlı dönemine ait Şaban Ağa Camisi bulunuyor. MÖ 3. yüzyılda kurulan antik kente, Seleukos kralı I. Antiokhos tarafından karısı Stratonike’nin adı verilmişti. Hellenistik Dönem boyunca, Seleukos, Ptolemaios, Makedonyalılar, Rodos ve Roma arasında el değiştiren Stratonikeia, MÖ. 130/129 yılında tamamen Roma’ya bağlanmıştı. Antik çağ coğrafyacısı ve gezgini Strabon’a göre kent, çok güzel yapılarla donatılmıştı.

21- Soli Pompeiopolis, Mersin

Mersin’in Mezitli ilçesindeki Viranşehir mahallesinde bulunan ve MÖ 700’lü yıllarda Rodoslu koloniciler tarafından kurulan Soloi Antik Kenti, Kilikya tarihinin önemli liman kentlerinden biri. Helenistik dönemde Seleukos egemenliğinde olan ve parlak bir dönem yaşayan kent, MÖ 1. yüzyılda yönetimin zayıflamasıyla korsan yağmalarına maruz kalarak zayıfladı. MÖ 78 yılında Pompeius kumandasındaki Roma İmparatorluğu ordusunun eline geçti. Grekçe Soloi , Latince Soli olarak kullanılan ve “Güneş” anlamına gelen kentin adı, bu olaydan sonra Pompeiopolis (Pompeius’un kenti) olarak değiştirildi. 3 bin yıllık antik kent, bugüne kadar ortaya çıkarılan liman, sütunlu cadde, tiyatro, Roma hamamı, kent duvarları, nekropol, su kemeri gibi yapılarıyla dönemin parlak şehirlerden biri olarak dikkat çekiyor.

22- Sardes Antik Kenti, Manisa.

Lidya Devleti’nin başkenti olan Sardes Antik Kenti, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim merkeziydi. Tarihte devlet güvencesinde paranın ilk basıldığı yer olarak bilinen Lidya döneminin Sardes Kenti, tarım, hayvancılık, ticaret ve Paktolos (Sart ) Çayı’nda yapılan altın madenciliği sayesinde zengin bir kent olmuştu. MÖ 7. yüzyıldan başlayarak MS 7. yüzyıl erken Bizans dönemine kadar süren 14 yüzyıl boyunca Sardes gerek ulaşım, gerekse idari ve ticari bakımdan önemli bir kentti. Günümüzde ayaktaki yapıları Sinagog ile Gymnasion’dan oluşuyor. Sinagog MS 3. yüzyılda inşa edilmiş bir yapı. Gymnasion ise Sinagog’un hemen yanında yer alıyor. Gymnasion’un süslü doğu cephesinin MS 3. yüzyılın başında inşa edildiği anlaşılıyor. Bu iki yapının kenarı boyunca uzanan kemerli dükkanlar Bizans Dönemi’ne tarihleniyor.

Etiketler:   antik kent


0 Yorum

Yorum Yaz