MAZLUMDER'den “28 Şubat Yeter Artık!” başlıklı basın açıklaması!

MAZLUMDER, Türkiye’nin farklı illerindeki şubelerinin de katıldığı “28 Şubat Yeter Artık!” başlıklı basın açıklamalarının bir yenisi de bugün gerçekleştirdi.

MAZLUMDER'den “28 Şubat Yeter Artık!” başlıklı basın açıklaması!
30 Kas 2018 23:05:36

MAZLUMDER tarafından Aralık 2017-Şubat 2018 tarihleri arasında haftalık olarak, Şubat 2018’den itibaren de aylık olarak gerçekleştirilen “28 Şubat Yeter Artık!” basın açıklamalarının bu ayki toplantısı, Türkiye’nin farklı illerindeki şubelerinde yapıldı.

Her ayın 28’inde, 28 Şubat mağdurları için yapılan basın açıklamaları dizisi kapsamında bugün Ankara Şube Merkezinde ; Adıyaman Şube Merkezinde , Ağrı Şube Merkezinde, Adana'da İnönü Parkı’nda, İstanbul'da Çağlayan Adliyesi önünde de bir basın açıklaması yapıldı.

MAZLUMDER MYK Üyesi  Orhan Göktaş’ın sunuculuğunu yaptığı basın açıklamasında ilk söz alan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Adana Koordinatörü Orhan Erkuş, “Yıllardır zindanda yatmakta olan Yusufîlerimizin çıkmasını beklerken bir kaç gün öncesinde yeni mağduriyetlerin yaşandığına şahit olduk. Bizler Yusuflarımızın zindandan çıkmasını beklerken baktık ki adaletin tesisini kuracak olan insanlar bizlerin Bünyaminlerimize göz diktiler. Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Fikret Gültekin ile farklı isimlerin şu anda mağduriyetleri var. Çeyrek asırdır zindanda olan akrabalarımız ve tanıdıklarımız var.”diyerek 28 Şubat sürecinin halen devam ettiğine değindi.

28 Şubat sürecinde uydurma ve düzmece delillerle binlerce insanın İslami faaliyetlerinden dolayı cezaevine atıldığını ifade eden Erkuş, halen 600'e yakın mahkumun olduğunu hatırlattı. Mağdurların ve ailelerinin çektikleri sıkıntıları anlatan Erkuş, yıllardır mağdur edilen bu insanlar için yeniden yargılanma yolunun açılması gerektiğinin belirtti.

“28 Şubat, mahpuslar ve aileleri için devam ediyor”

Basın açıklamasını okuyan MAZLUMDER Adana Şube Başkanı Avukat Mehmet Ali Önal de“28 Şubat 1997’de teşebbüsün ötesine geçip gerçekleşmiş bir darbe olarak gündemimize oturan 28 Şubat Darbesi halen insan öğütüyor. Üzerinden 21 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, 28 Şubat Darbesi özellikle cezaevlerinde tutulan Müslüman siyasi mahpuslar ve aileleri için bütün ağırlığıyla devam etmektedir.”diyerek  zulmün devam ettiğine işaret etti.

İstanbulda ise MAZLUMDER adına Av. Ömer Karataş, "28 Şubat 1997’de teşebbüsün ötesine geçip gerçekleşmiş bir darbe olarak gündemimize oturan 28 Şubat Darbesi halen insan öğütüyor." dedi.

Ağrı da ie Dernek Ofisinde gerçekleşen basın açıklamasını Mazlumder Ağrı Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Gökçe okudu. "28 Şubat Yargı Kararları İptal Edilsin", "28 Şubat Mahpusları Derhal Serbest Bırakılsın" taleplerini bir kez daha vurgulayan Volkan Gökçe: "28 Şubat’ın brifingli yargısının kararlarıyla hapsedilen mazlumların tahliyesi; 28 Şubat’ın tahkim ettiği zemine basarak büyüyen paralel yargının kararlarıyla hapsedilen hemen her çevreden mazlumun tahliyesi; Brifingli ve paralel yargı zemininde oluşan önyargılarla oluşturulan içtihatlarla halen devam eden yargı zulümlerinin son bulması öncelikli meselemizdir." dedi.

Adıyaman'da ise MAZLUMDER Adıyaman Şube Başkanı İbrahim Halil Kıran okudu.

Kıran, "28 Şubat 1997'de teşebbüsün ötesine geçip gerçekleşmiş bir darbe olarak gündemimize oturan 28 Şubat Darbesi halen insan öğütüyor. Farkında mıyız, üzerinden 21 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, 28 Şubat Darbesi özellikle cezaevlerinde tutulan Müslüman siyasi mahpuslar ve aileleri için bütün ağırlığıyla devam etmektedir." dedi.

28 Şubat sürecinde mahkum edilen Müslümanların çeşitli işkence ve hakaret ile kendilerine atılan suçları zorla imzalatılan belgeler ile kabul etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

MAZLUMDER Ankara Şubesi’nde yapılan basın toplantısına ise ; Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru sonucu cezaevinden yeni çıkmış olan Hizb-ut Tahrir üyesi Yılmaz ÇELİK ile mahkum İlim davasından yatan Mehmet Olam’ın ağabeyi Hüseyin Olam, Sivil Toplum Kuruluşları Adına  Ankara Kardelen Derneği Başkanı Şükrü Can katıldı. Basın açıklamasını ise  MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Ünlü okudu.

MAZLUMDER Genel  Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dalaz’ın sunumuyla başlayan basın toplantısında ilk olarak Hizb-ut Tahrir üyesi Yılmaz Çelik konuştu.

Yılmaz Çelik konuşmasında, kendisi  ile alakalı bir takım bilgilere yer verdi. Hakkında açılan davaları, maruz kaldığı hukuksuzlukları dile getiren Yılmaz Çelik, 2004 senesinde başvurduğu Anayasa Mahkemesi’nin lehinde verdiği kararla son girdiği cezaevinden çıktını söyledi.

Bu kararla, Hizb-ut Tahrir davalarının farklı bir seyir aldığını söyleyen Çelik, bu AYM kararının, diğer Hizb-ut Tahrir davasından hükümlü-tutuklular için de mahkûmiyetlerin sonlandırılması noktasında bir emsal karar olması gerektiğini ifade etti.

Yılmaz Çelik’in ardından söz alan Hüseyin Olam, 28 Şubat’ın bir yıl sonrasında, 1998 yılında JİTEM tarafından kardeşiyle birlikte kaçırıldığını, ciddi işkencelere maruz kaldıklarını ve daha sonra metruk bırakıldıklarını ve kendi çabalarıyla bir şekilde evlerine ulaştıkları söyledi. Kısa bir süre sonra evlerine gelen Terörle Mücadele ekiplerince tutuklanarak sorguya alındıklarını ve ardından mahkemeye sevk edildiklerini ifade eden Olam, örgüt üyeliğinden kendisine 6 yıl, kardeşi Mehmet Olam’a ise müebbet hapis cezası verildiğini söyledi. 2000 yılında cezaevine giren Mehmet Olam 18 yıldır cezaevinde…

 

MAZLUMDER’in adına basın açıklamasını Ankara Şube Başkanı AbdurrahmanÜnlü, MAZLUMDER’in adil yargılanma hakkını savunduğunu ve bunun bir an evvel tüm mağdurlar için sağlanması gerektiğini söyledi.

Basın açıklamasının okunmasının ardından basın toplantısı sona erdi.

MAZLUMDER Basın Açıklaması:

28 ŞUBAT MAHPUSLARI  DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

28 Şubat 1997’de teşebbüsün ötesine geçip gerçekleşmiş bir darbe olarak gündemimize oturan 28 Şubat Darbesi halen insan öğütüyor.

Farkında mıyız?

Üzerinden 21 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, 28 Şubat Darbesi özellikle cezaevlerinde tutulan Müslüman siyasi mahpuslar ve aileleri için bütün ağırlığıyla devam etmektedir.

Farkında mıyız?

Beraat etmesi gerekirken aynı torba dosyaya dâhil edildikleri için müebbet hapis cezası verilen; en ağır yorumla bile adli nitelikli süreli hapis cezası alması gerekirken siyasi nitelikli müebbet hapis cezası verilen; delil niteliği tartışmalı olup ABD’de deşifre edilmiş dijital kayıtlarla cezalandırılan; avukatsız, işkenceli ve her türlü aşağılık yöntemle onur kırmaya dönük sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan; toplumsal zemin oluşturmak adına ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat Mahpusları darbenin gerçek mağdurları olarak halen cezaevlerinde tutuluyorlar.

Farkında mıyız?

Unutulmamalıdır farkında olmazsak ve farkında olmamıza rağmen duyarsız kalırsak Allah karşısında verecek hesabımız olmayacaktır.

28 Şubat’ın brifingli yargısının kararlarıyla hapsedilen mazlumların tahliyesi; 28 Şubat’ın tahkim ettiği zemine basarak büyüyen paralel yargının kararlarıyla hapsedilen hemen her çevreden mazlumun tahliyesi; Brifingli ve paralel yargı zemininde oluşan önyargılarla oluşturulan içtihatlarla halen devam eden yargı zulümlerinin son bulması öncelikli meselemizdir.

MAZLUMDER olarak,

-28 Şubat Siyasi Yargı Kararları İptal Edilsin!

-28 Şubat Mahpusları Derhal Serbest Bırakılsın!

 



0 Yorum

Yorum Yaz