Salgın Sürecinde Evde Kalanlara 'Teknoloji Bağımlılığı' Uyarısı

Bu sürecin insanlar tarafından çok beklenmeyen bir süreç olduğuna dikkati çeken Dinç, "Bu kuşak insanlık için yeni bir tecrübe oldu. Dolayısıyla böyle bir dönemde insanlar, kendileri için en kolay ulaşılabilir ve en çok eğlence verecek, streslerini azaltacak kaynaklara yöneldi. Tabi bu süreçte teknoloji, en kolay ulaşılabilir, en ucuz, stresi en çok azaltan kaynak oldu. Bu sebeple şimdiye kadarki süreçte teknoloji kullanımının çok fazla olduğunu görüyoruz." dedi.

"Daha işlevsel davranışlar gerekiyor"

Belirsizliğin hakim olduğu bu süreçte insanların kendini teknolojiye vermesinin ilk başta adaptasyon için anlaşılabilir olduğunu ifade eden Dinç, "Neredeyse 40 gün geçti. Bu süreçte insanın mevcut duruma ve dönemin içinde bulunduğu şartlara adapte olabilmesi için daha işlevsel davranışlarda bulunması gerekiyor." diye konuştu.

Dinç, özellikle bu süreçte sokağa çıkma kısıtlamasına tabi olan 20 yaş altı gençlerin vakitlerini evde geçirdiklerini hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu gruptaki gençler vakitlerini evde geçiriyor ve enerjilerini atamıyorlar. O kadar enerjiye sahipken evde bu kadar uzun süre kalmak ister istemez ciddi anlamda stres biriktiriyor. Şehir hayatında çocuklar ve gençler daha önce böyle bir tecrübe yaşamadıklarından, ister istemez tek bildikleri ve en ulaşılabilir faaliyet olan teknolojiye daha çok sarılmayı tercih ettiler."

Gençlerin irtibatta kalmaları için teknolojiyi sık kullandıklarına işaret eden Dinç, "İrtibatta kalmak elbette bir ihtiyaçtır. İhtiyaca bağımlılık olmaz. Bağımlılık dediğimiz şey ihtiyacın üzerinde kullanımdır. İletişimi de işlevsiz kullanmamaya dikkat etmeliyiz." ifadelerini kullandı.

"Oyun bağımlılığına dikkat"

Bu süreçte uzun süreleri çevrim içi oyunlarda geçiren gençlere uyarıda bulunan Dinç, "Online oyunun bağımlılık yapma riski ve potansiyeli yüksek. Bağımlılık yaptığı zaman artık bu bir hastalık olarak ifade edilir. Bağımlılık da çok dirençli bir hastalıktır, hayattaki diğer fonksiyonları bitirir, götürür." dedi.

Gençlik evresinin, insanın gelişimi için en kritik dönem olduğunu vurgulayan Dinç, şunları kaydetti:

"Bu dönemde gençlerin boyunun uzaması, kilosunun oturması veya sağlıklı uyuması gerekiyor. Sağlıklı beslenmeleri lazım. Gençlerin kişiliğine ve yeteneklerine yatırım yapması gerekiyor ancak kendini geliştirmesi için yapması gereken gelişim ödevlerinden online oyun sebebiyle geri kalıyor. Özellikle gelişimin kritik olduğu ergenlik döneminde, online oyunlarda uzun saatler geçirmenin telafisi yok."

Dinç, internet ve teknolojinin kaçınılmaz şekilde hayatın merkezinde olduğuna dikkati çekerek, "Oyun dediğimiz şey eğlence için yapılıyor. İnsan eğlenceye 12 saat ayıramaz, bu hayatın doğasına ters. 1-2 saati eğlenceye ayırıyorsak 4-5 saat gelişimimize ayıralım. İnterneti hayatımızdan çıkarmayalım ama 1-2 saat kullanımdan sonra kabiliyetlerimizi geliştirmek ve kendimize yatırım yapmak için çalışalım." diye konuştu.