Bakan Fidan'dan AİHM'e Kavala tepkisi: Davayı Avrupa siyasallaştırdı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala kararına sert tepki gösterdi. Fidan, "Bu davayı ilk siyasallaştıran siz oldunuz" dedi.
Fidan'dan AİHM'e sert sözler
Bakan Fidan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne durumu açıkça ifade etti. Avrupa'nın bu davayı siyasallaştırdığını söyledi. Mahkeme sürecini sokaklardan parlamento koridorlarına taşıyanların Avrupa olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bu süreci siyasallaştırmadığını belirtti. AİHM'nin tutumunu eleştirdi. Kararın tarafsızlığını sorguladı.
Kavala davasının hukuki bir süreç olduğunu hatırlattı. Siyasi baskı altında kalınamayacağını ifade etti. Türkiye'nin hukuk devleti ilkelerine bağlı kalacağını söyledi. Uluslararası mahkemelerin kararlarını değerlendirme sürecinin devam ettiğini belirtti. Bu konuda yapıcı bir yaklaşım sergilediklerini açıkladı.
Avrupa Konseyi'ne mesaj
Fidan, Avrupa Konseyi yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde Türkiye'nin tutumunu net şekilde ortaya koydu. Kavala davasının Türkiye'nin iç işi olduğunu vurguladı. Dış baskılara boyun eğmeyeceklerini ifade etti. Hukukun üstünlüğü ilkesinin herkes için geçerli olduğunu söyledi. Türkiye'nin egemenlik haklarını koruyacağını belirtti. Bu konuda kararlı olduklarını açıkça ortaya koydu.
Avrupa ile ilişkilerin yapıcı bir şekilde devam etmesi gerektiğini ifade etti. Ancak bu ilişkilerin karşılıklı saygı temelinde olması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin Avrupa ile stratejik ortaklığını sürdürmek istediğini söyledi. Bu ortaklığın eşitlik temelinde olması gerektiğini belirtti. Tek taraflı beklentilerin ilişkileri zedeleyeceğini ifade etti.
Hukuk süreci devam ediyor
Osman Kavala'nın yargılandığı davanın temyiz süreci devam ediyor. Türkiye'deki mahkemelerin kararını beklediklerini ifade etti. Bu sürecin bağımsız ve tarafsız şekilde yürüyeceğine inandıklarını söyledi. Uluslararası mahkemelerin kararlarının bağlayıcılığı konusunda tartışmaların sürdüğünü belirtti. Bu konuda hukukçuların görüşlerini aldıklarını ifade etti.
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olduğunu hatırlattı. Ancak bu sözleşmenin dağıtılması gerektiğini vurguladı. Her ülkenin kendi hukuk sisteminin olduğunu belirtti. Bu sistemlerin saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti. AİHM'nin kararlarının uygulanması konusunda üye ülkelerin tereddütleri olduğunu söyledi. Bu konuda Avrupa'da yeni bir anlayışa ihtiyaç olduğunu belirtti.