Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Gazze Şeridi’nde derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkesin sağlanmasını talep eden yeni bir tasarıyı Çarşamba günü oylamaya hazırlanıyor. Tasarıda ayrıca, Hamas tarafından rehin tutulan kişilerin serbest bırakılması ve Gazze’ye insani yardımın tüm engellerden arındırılarak ulaştırılması çağrısı yapılıyor.
Slovenya'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar, oylama öncesinde yaptığı açıklamada, “Harekete geçmek için çoktan geç kaldık. Tarihi sorumluluğumuz sessiz kalmamak.” ifadelerini kullandı. Ancak tasarının geçmesi için Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olan ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'nın veto yetkisini kullanmaması gerekiyor. Özellikle ABD’nin tasarıyı veto edip etmeyeceği hâlâ belirsizliğini koruyor.
GHF Yardımı Durdurdu
Bu gelişmelerin ortasında, ABD destekli Gazze İnsani Vakfı (GHF), güvenlik endişeleri nedeniyle yardım dağıtımını askıya aldığını açıkladı. Vakıf, İşgalci İsrail ordusundan dağıtım bölgelerinde sivil güvenliğin artırılmasını ve daha net yönlendirme talimatları verilmesini istedi. GHF sözcüsü, “Önceliğimiz, yardım alan sivillerin güvenliği ve onurudur.” dedi.
Salı günü bir GHF yardım noktasında yaşanan kaosta, işgalci İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu en az 27 kişi şehit oldu, onlarcası da yaralandı. Uluslararası Kızılhaç Komitesi, olayı doğrularken, GHF olayın kendi sorumluluk alanlarının dışında gerçekleştiğini savundu.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, yardım operasyonlarının mevcut haliyle sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, “Siviller sadece bir lokma yiyecek için hayatlarını riske atıyor.” ifadelerini kullandı. GHF’nin özel güvenlik şirketlerini kullanması, tarafsızlık ilkesi açısından yoğun şekilde eleştiriliyor.
ABD'nin Veto Riski
Öte yandan, Trump yönetimi, Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik girişimlerine devam ettiğini belirtiyor. Ancak ABD'nin bu kritik tasarıyı veto edip etmeyeceği uluslararası kamuoyunun en çok merak ettiği konu olmaya devam ediyor.
Gazze'deki insani kriz her geçen gün derinleşirken, BM ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail'in engellemeleri ve bölgede süregelen kaosun yardım ulaştırmayı ciddi şekilde sekteye uğrattığını belirtiyor. Uzmanlar, 2.1 milyon Gazzelinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor.