Gazze Şeridi, insani ve tıbbi açıdan derinleşen bir felaketle boğuşuyor. Sıkılaştırılmış abluka nedeniyle bölgedeki sağlık sistemi tam bir çöküşün eşiğine gelmiş durumda. Hastaneler, elektrik kesintileri, jeneratör yakıtı eksikliği ve temel ilaç sıkıntısı gibi çoklu krizlerle mücadele ederken, sivillerin sağlık hakkı erişilemez hale geliyor.
Sarf Malzemeler Bulunmuyor
Yapılan tespitlere göre, sağlık tesislerinde kullanılan tıbbi sarf malzemelerinin %72'si artık bulunmuyor. Bu kritik eksiklik, rutin operasyonlardan acil müdahalelere kadar tüm süreçleri felç etmiş durumda. Durumun en çarpıcı sonuçlarından biri, yaklaşık 4.000 glokom hastasının, tedavi edilememeleri nedeniyle kalıcı görme kaybı (körlük) riski altında olması.
Krizin boyutu, savunmasız gruplar üzerindeki etkide daha da net görülüyor. Çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş ve sağlık hizmetlerinden yoksun barınaklarda yaşam mücadelesi veren Filistinli hamile kadın sayısı 40.000'e yaklaşıyor. Öte yandan, 5 yaş altındaki yaklaşık 323.000 çocuk, temel gıda ve besin desteğinden mahrum kaldığı için yetersiz beslenme ve bunun getireceği uzun vadeli sağlık problemleri tehdidi altında.
Tedavi İçin Seyahat Engeli: Ölüm Listesine Dönüşen Bekleyiş
Gazze içinde tedavisi mümkün olmayan hastalar için dışarıya seyahat izni almak ise neredeyse imkansız bir hal aldı. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın resmi bekleme listelerinde, aralarında yaklaşık 4.300 çocuğun da bulunduğu 19.989 hasta kayıtlı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise bu vakalardan 18.500'ünü onaylamış durumda. Bu onaylı hastalardan, Birleşmiş Milletler tarafından "son derece kritik" olarak sınıflandırılan ve acilen seyahat etmesi gereken 3.788 vaka bulunuyor.
Ancak, Mayıs 2024'te sınır kapısının kapatılması ve onay prosedürlerinin daha da karmaşıklaşması, bu hastalar için bir "ölüm bekleyişine" dönüştü. Resmi rakamlara göre, çıkış izni ve tedavi fırsatı beklerken 1.156 hasta hayatını kaybetti. Bu durum, tıbbi kuşatmanın yarattığı insani trajediyi en acı şekilde gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, uluslararası hukukun koruması altında olan sivil halkın sağlık hakkının ihlal edildiğini vurgulayarak, acil insani koridorların açılması, tıbbi malzeme ve ilaç girişine izin verilmesi ve kritik hastaların tahliyesi için uluslararası topluma acil çağrıda bulunuyor. Gazze'deki tıbbi kuşatma, her geçen gün geri dönüşü olmayan kayıplara neden olmaya devam ediyor.
