İnsani koridor talebi, Suriye-İsrail anlaşmasını çıkmaza soktu

ABD arabuluculuğunda yürütülen Suriye-İsrail güvenlik görüşmeleri, İsrail’in Süveyda’ya insani yardım koridoru açma talebi nedeniyle tıkandı. Şam yönetimi bu isteği egemenlik ihlali olarak değerlendiriyor.

Eklenme Tarihi: 27 Eyl 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 27 Eyl 2025
İnsani koridor talebi, Suriye-İsrail anlaşmasını çıkmaza soktu

ABD’nin arabuluculuğunda aylardır sürdürülen Suriye-İsrail güvenlik anlaşması görüşmeleri, son aşamaya yaklaşmışken çıkmaza girdi. Konuya yakın kaynaklara göre, taraflar Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde anlaşmanın ana hatlarında uzlaşmaya çok yaklaşmıştı; ancak işgalci İsrail’in Süveyda’ya insani yardım koridoru açma ısrarı süreci sekteye uğrattı.

Anlaşmanın temel amacı, Temmuz ayında çatışmaların yaşandığı Süveyda’yı da kapsayan bir askerden arındırılmış bölge oluşturmak ve bölgede kalıcı güvenlik sağlamaktı. İşgalci İsrail ise ülkede yaşayan yaklaşık 120 bin Dürzi’nin güvenliği gerekçesiyle bu talebin gerekli olduğunu savundu. Ancak Şam yönetimi, söz konusu talebi egemenlik ihlali olarak reddetti.

Diplomatik kaynaklar, Paris’teki önceki görüşmelerde reddedilen bu talebin, İsrail tarafından son anda yeniden gündeme getirilmesi nedeniyle bu hafta bir anlaşma açıklanamadığını aktardı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu’nun ofisi ve Suriye Dışişleri Bakanlığı ise görüşmelerin tıkanma noktalarına ilişkin yorum yapmadı.

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, iki ülkenin “gerilimi azaltma anlaşması”na yaklaştığını, bu çerçevede İsrail’in saldırılarını durduracağını ve Suriye’nin sınır hattına ağır silah taşımayacağını söyledi. Ancak bazı diplomatlar, Washington’un kapsamlı bir güvenlik mutabakatı yerine daha dar kapsamlı bir anlaşmaya yöneldiğini belirtti.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, New York’taki bir etkinlikte, “İsrail’den korkuyoruz, endişeliyiz. Tersini söylemek doğru olmaz,” sözleriyle İsrail’in süreci oyaladığını ifade etti. Siyonist Netanyahu ise BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Suriye’nin egemenliğine saygı gösteren ve bölgedeki azınlıkların güvenliğini sağlayan bir anlaşmaya varılabileceğini iddia etti.

Suriye ve İsrail, 1948’den bu yana düşman konumunda. 1974’te BM gözetiminde dar bir askerden arındırılmış bölge oluşturulmuştu. Ancak Suriye’deki rejim değişikliği sonrası İsrail, ülke genelinde askeri operasyonlarını artırarak güneydeki varlığını genişletti. Şam yönetimi ise süregelen müzakerelerde 1974 anlaşmasına dönülmesi gerektiğini savunuyor.

Şara, kısa süre önce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Her an bir anlaşmaya varabiliriz, ama ardından yeni bir sorun çıkıyor. Asıl mesele İsrail’in taahhütlerine uyup uymayacağıdır.”