İsrail Knesset, UNRWA tesislerine su ve elektrik verilmesini durduran ve kurumun kullandığı bazı arazilere el konulmasına izin veren yasa değişikliğini ilk oylamada kabul etti. Düzenleme, Kudüs’teki UNRWA faaliyetlerini doğrudan hedef alıyor. İsrail’in işgal yönetimi, Filistinli mültecilere hizmet veren Birleşmiş Milletler kuruluşu UNRWA’yı hedef alan yeni bir adım daha attı. İsrail parlamentosu Knesset, çarşamba günü gerçekleştirilen ilk oylamada, UNRWA’nın kullandığı tüm tesislere su ve elektrik sağlanmasını tamamen durdurmayı ve kurumun bazı arazilerine el koyulmasını mümkün kılan yasa değişikliğini onayladı.
Oylamanın ardından tasarı, değerlendirilmek üzere Knesset’e bağlı komiteye sevk edildi. Komitenin belirlenmesiyle birlikte değişikliğin takip süreci resmi olarak başlamış oldu.
Yeni düzenlemeye göre, ülkedeki su ve elektrik sağlayıcıları, tüketici olarak UNRWA’nın kayıtlı bulunduğu hiçbir tesise hizmet veremeyecek. Ayrıca İsrail kontrolündeki topraklarda kurumun kullandığı bazı taşınmazlara “doğrudan el koyma” yetkisi tanınıyor.
Bu hamle, daha önce kabul edilen ve İsrailli makamların UNRWA ile her türlü resmî teması yasaklayan düzenlemenin bir devamı niteliğinde görülüyor. O dönemde, su ve elektrik gibi temel hizmetlerin bu yasağa dahil olup olmadığı tartışma yaratmıştı. Yeni değişiklik, bu hizmetleri de açık biçimde yasak kapsamına alarak tüm soru işaretlerini ortadan kaldırıyor.
Tasarı aynı zamanda özellikle Kudüs’teki UNRWA tesislerinin hedef alınmasını, bu tesislerdeki hizmetlerin tamamen kesilmesini ve kurumun taşınmazlarının zorla devralınmasını mümkün kılıyor.
İsrail yönetimi, 28 Ekim 2024’te alınan kararlarla UNRWA’nın ülkedeki tüm faaliyetlerini yasaklamış; kurumun ofis açmasını, hizmet sunmasını ve yetkililerle irtibat kurmasını engellemişti. Ayrıca UNRWA personeline vize verilmesi durdurulmuş, vergi ve gümrük muafiyetleri kaldırılmış ve Gazze ile Batı Şeria’ya gönderilen yardım malzemelerinin geçişi ciddi şekilde kısıtlanmıştı.
Hükümet ve tasarıyı destekleyen milletvekilleri, UNRWA’yı “terör faaliyetlerine zemin hazırlamakla” suçlarken, kurumun eğitim müfredatında “kışkırtıcı ve şiddeti teşvik eden içerikler” bulunduğunu iddia ediyor. UNRWA ise tüm suçlamaları reddederek, faaliyetlerinin uluslararası hukuk çerçevesinde yürütüldüğünü vurguluyor.
