Suriye’de 2014’ten bu yana “DEAŞ’la mücadele” bahanesiyle varlık gösteren ABD, sahadaki oyun planını değiştiriyor. 8’i ana üs, 14’ü destek noktası olmak üzere toplam 22 noktada bulunan Amerikan güçleri, kapsamlı bir çekilme ve yeniden yapılanma sürecine girdi.
Deyrizor ve Haseke illerinde yer alan Koniko Gaz Sahası, Cafra, Himo ve Tel Beyder gibi üsler kapatıldı. Bu bölgelerdeki birlikler ya Irak’a çekildi ya da Şeddadi ve Kasrek gibi daha stratejik merkezlere aktarıldı.
“Yeniden yapılanma” mı, yoksa “gizli çekilme” mi?
Pentagon cephesinden yapılan açıklamalar “yeniden yapılanma” vurgusu taşısa da, birçok gözlemci bu hamleyi kademeli bir çekilme olarak yorumluyor. ABD güçlerinin geri çekildiği üslerin önemli bir kısmı, yıllardır PKK/YPG ile ortak operasyonların yürütüldüğü noktalar olduğu ifade edildi.
Bölgede konuşlu Fransız ve İngiliz askerlerinin bazıları Kasrek üssüne kaydırılırken, burada büyük bir sahra hastanesi inşa edilmeye başlandı. Aynı zamanda Şeddadi’de Fransız askerlerinin PKK/YPG militanlarına askeri eğitim verdiği aktarıldı.
İkmal hatları ve eğitim kampları boşaltıldı
Ana üslerin dışında kalan Robarya, Tel Temir, Life Stone ve Avde gibi insani yardım, sağlık ve eğitim amaçlı kullanılan noktalar da sessizce boşaltıldı. Bu hamle, ABD’nin sadece askeri değil, sosyal ve lojistik sahadaki etkisini de geri çektiğini gösteriyor.
İstihbarat devriyeleri sürüyor
ABD'nin tamamen sahayı terk ettiğini söylemek için henüz erken. Ömer Petrol Sahası’nda bulunan dev istihbarat ve gözlem merkezi hâlâ aktif. Buradan, kapatılan Koniko Gaz Sahası’na günlük devriyeler düzenleniyor. Ancak bu devriyelerin artık daha çok “alanı izleme” amaçlı olduğu değerlendiriliyor.
Sözler tamam, sıra eylemde mi?
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın geçen hafta yaptığı açıklamalar dikkat çekiciydi: “DEAŞ’la mücadelemizin yüzde 99’u tamamlandı. Sekiz üssü üçe düşürdük. Yakında belki bire indireceğiz.”
Bu açıklama, Washington’un Suriye’deki misyonunun sona yaklaşmakta olduğunun ilk resmi sinyali olabilir. Ancak ABD’nin bölgeyi tamamen terk edip etmeyeceği, özellikle PKK/YPG ile olan bağlar göz önünde bulundurulduğunda, hâlâ soru işareti olarak duruyor.