Türkiye’de doğa ve tarım alanlarına yönelik tartışmalı bir yasal düzenleme daha Meclis’ten geçti. “Süper İzin” adıyla kamuoyunun gündemine oturan torba yasa, zeytinliklerin enerji amaçlı madencilik faaliyetlerine açılmasına yeşil ışık yaktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan oylamada teklif, 255 milletvekilinin “evet” oyuyla kabul edilirken, 199 vekil karşı çıktı. Yeni yasa, zeytinliklerin “doğayla uyumlu” olduğu öne sürülen yöntemlerle maden işletmelerine tahsis edilebilmesini mümkün kılıyor.
Yasanın öne çıkan maddeleri arasında, kamulaştırılan tarım arazilerinin madencilik firmalarına uygun bedellerle kiralanabilmesi, zeytin ağaçlarının taşınması ve aynı bölgede yeni sahaların oluşturulması yer alıyor. Ancak uzmanlar, zeytin ağaçlarının verimliliğinin kolay kolay geri kazanılamayacağını, doğaya verilecek zararın kalıcı olacağını belirtiyor.
Düzenleme kapsamında getirilen bir diğer değişiklikle, maden şirketlerinin taşıdıkları ya da taşıyamadıkları zeytin ağaçlarının en az iki katı kadar yeni zeytin ağacı dikmesi şartı getirildi. Ancak bu uygulamanın uzun vadede ekolojik dengeyi korumaya yetmeyeceği savunuluyor.
Çevre savunucuları ve bazı muhalefet milletvekilleri, yasanın tarım alanlarını tehlikeye attığını, doğal kaynakların şirketlerin kullanımına açıldığını ifade ediyor. Zeytinliklerin bulunduğu alanlarda acele kamulaştırma uygulamalarının da önünün açılması, halkın mülkiyet hakkına müdahale olarak değerlendiriliyor.
Tepkilere neden olan bir diğer başlık ise Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinde yapılan düzenleme. Yeni yasa ile kamu kurumlarının üç ay içerisinde görüş belirtmemesi halinde, otomatik olarak “olumlu” görüş verilmiş sayılacak. Bu da birçok projeye denetim dışı onay yolu açabilir.
Ayrıca devlet ormanlarında madencilik faaliyetlerinin bedelsiz olarak yürütülmesine imkan tanınması da yasa paketinin en çok eleştirilen yönlerinden biri oldu. Yalnızca maden arama değil, işletme süreçleri de bu kapsama dahil edildi.
Tarım alanları, zeytinlikler ve ormanların şirketlerin çıkarları doğrultusunda kullanılmasına izin verilmesi, uzmanlara göre hem çevre felaketlerine hem de kırsal kalkınmanın çökmesine neden olabilir.