15 Ülke, Arap Ligi ve İİT’den İşgalci İsrail’e Batı Şeria Tepkisi: “Uluslararası Hukukun Açık İhlali”

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 15 ülke, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İsrail Parlamentosu’nun Batı Şeria’da “İsrail egemenliği”ni dayatan yasa tasarılarını en güçlü şekilde kınadı. Ortak açıklamada, söz konusu adımın uluslararası hukukun ve BM kararlarının açık ihlali olduğu vurgulandı.

Eklenme Tarihi: 24 Eki 2025
1 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 24 Eki 2025
15 Ülke, Arap Ligi ve İİT’den İşgalci İsrail’e Batı Şeria Tepkisi: “Uluslararası Hukukun Açık İhlali”

İsrail Parlamentosu’nun işgal altındaki Batı Şeria’da “İsrail egemenliği”ni genişletmeyi amaçlayan yasa tasarılarını onaylaması, uluslararası arenada sert tepkilere yol açtı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yanı sıra 14 ülke, Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), ortak bir açıklama yayımlayarak kararı “uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak niteledi.

Açıklamaya imza atan ülkeler arasında Türkiye, Ürdün, Endonezya, Pakistan, Cibuti, Suudi Arabistan, Umman, Gambiya, Filistin, Katar, Kuveyt, Libya, Malezya, Mısır ve Nijerya yer aldı. Arap Ligi ve İİT’nin de destek verdiği açıklamada, İsrail’in adımlarının BM Güvenlik Konseyi’nin 2334 sayılı kararını ihlal ettiği vurgulandı.

Taraflar, İsrail’in Doğu Kudüs dahil olmak üzere 1967’den bu yana işgal altındaki Filistin topraklarının demografik yapısını ve statüsünü değiştirme girişimlerini kınadı. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) yakın tarihli istişari görüşüne atıfta bulunularak, İsrail’in Batı Şeria’daki işgalinin ve ilhak politikalarının “geçersiz” olduğu hatırlatıldı.

Ortak açıklamada, UAD’nin 22 Ekim 2025’te yayımladığı görüşe değinilerek, İsrail’in Gazze’deki sivil halka yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulandı. Divan’ın, “açlığı savaş yöntemi olarak kullanma yasağının” altını çizdiği ve İsrail’in insani yardımları engellemesinin uluslararası hukukla bağdaşmadığı ifade edildi.

Açıklamanın sonunda taraflar, uluslararası toplumu hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. Adil ve kalıcı bir barışın, “1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’nin kurulmasıyla” mümkün olacağı bir kez daha vurgulandı.