Aile ve Akrabaları Alparslan Hocayı Anlattı

Alparslan Hoca, 19 aydır "suç örgütü kurmak ve yönetmek" iddiaları ile haksız bir şekilde Bolu cezaevinde tutulmaya devam ediyor. Bu iddialardan dolayı 22 Ağustos'ta 3. duruşması gerçekleşecek.

Tutuklu yargılandığı "suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçlaması ise büyük bir hukuk garabeti ve insanlık suçu olarak yorumlanıyor.

4 Kasım 2018'de Alparslan Kuytul Hocanın kendi evinde, ailesi ve yakın akrabalarıyla özel bir program düzenlenerek canlı yayında onun yaşantısı hakkında röportaj yapıldı. Yakınlarının dilinden onu yakından tanımak isteyen sevenlerine ve takipçilerine özel yaşantısı hakkında bilgi edinme imkanı sunuldu.

İşte yakın akrabalarının, Alparslan Kuytul Hoca hakkındaki bazı yorumları ;

Tahir Kuytul (Alparslan Hocanın Yeğeni)

“Amcam bu ülkenin yetiştirdiği kıymetli bir insandır.Bugün içerde değil dışarda olup insanları bilgilendirmesi,doğru yola iletmesi gerekir.”

Alparslan amcam, Ahmet amcamın yani abisinin kalan kıyafetlerini değerlendiriyormuş. Ceza evindeyken onun kıyafetlerini çantadan çıkardığımızda bir hırka gözümüze çarptı. Ahmet amcama hediye edilmiş bir hırkaydı. Görüşte Ahmet amcamın gözleri doldu.Dolandırıcılıkla suçlanan bir insanın üzerinde 35 yıllık hırkayı görünce bizimde gözlerimiz doldu.Tutukluluğu zamanında giydiği paltoyu, 99 yılında Gölcük Depremine yardıma gittiği fotoğraflarda yine üstünde görüyoruz. Ağrına gidiyor insanın.Bu  örnekleri çoğaltabiliriz, amcamın hayatına baktığımızda, evine baktığımızda…

 

Atılan bu iftiralar akla mantığa sığmayan iftiralar. Hayatı kayıtlar altında zaten amcamın bunlar tespit edilecek şeyler.

 

 

Rüstem Kuytul ( Alparslan Hocanın Ağabeyi)

“Ülkesine,vatanına,milletine,çevresine hayırlı bir evlat olmak için elinden gelen çabayı bir disiplin içinde bugüne kadar yürütmüş bir kişidir. Kendisinin bu yönü ile iftihar ediyoruz.”

Her konuda gençliğinden beri gösterdiği hassasiyeti dikkate aldığımız zaman, gençlik için,bu millet için,bu devlet için,bu vatan için kendi hayatından gerçekten fedakarlık etmiş bir insan.

Alparslan da zaten yüklendiği misyon itibari ile hizmetleri itibari ile gençliği ve lise çağından beri gerçekten  Allah razısı için insanları eğitmeyi ve insanlara doğruyu öğretmeyi misyon edinmiş birisidir.Gerçekten iddianameyi okuduğu zaman insan bir tuhaf oluyor. Kendisi hayatı boyunca inancımıza aykırı olan vatanın milletin dirliğine,birliğine zarar verebilecek hiçbir unsurun içinde bulunmamıştır.Aksine kendisi de Allah rızası için her türlü kötülükle sadece terörle değil, her türlü yanlışla mücadele etmiş gençlere bu yönde sürekli eğitim vermiştir. Bunları konferanslarında görmek mümkündür.

 

Fatma Hanım (Alparslan Hocanın Ablası)

“Küçüklüğünden beri helali haramı bilen bir yapısı vardı.”

“Çok da dünya malına önem vermeyen bir yapısı vardı.’Bir lokma bir hırka misali’ aza kanaat eden,lükste gözü olmayan, israfı sevmeyen bir yapısı vardı.”

“Alparslan daha ilkokula gitmiyordu. Komşumuzun bahçesinden bir hurma dalı bize sarkmıştı. Babamda Alparslan’ı denemek için ağzını yokladı. ‘Oğlum niye koparmıyorsun’ dedi. ‘Baba o bizim değil başkasının’ dedi. ‘Oğlum dalı bize gelmiş ne fark eder’ dedi. ‘Dalı bizde ama kök onda’ dedi. ‘Boş ver oğlum canın istiyorsa kopar ye kim görecek’ dedi. ‘Baba kimse görmezse Allah görüyor’ dedi. Bu sözler üzerine babam ona sarıldı ve onunla gurur duydu.

Bu oturduğumuz koltuklar elli yıllık. Daha Alparslan ilkokula gitmemişti belki, daha o yıllarda eve taşındığımızda alınan koltuklar,annemin koltuklarıdır. Evlendi yine aynı koltuklar… Evlenirken çok ısrar ettik yenisini almadı.

 

Murat Özbek (Alparslan Hocanın Yeğeni)

“Ben dayımda hep zühdü gördüm. İmkân varken daha aşağıda yaşamak zordur. 50 yıllık kanepede oturmak zordur. Öyle bir insanı bu şekilde suçlamaları benim çok zoruma gitti. “

“Onun ağzından  bu yaşıma kadar para-pul tartışması,konuşması yada planlaması duymadım ben.”

 

Yavuz Kuytul (Alparslan HocanınYeğeni)

“Amcamın vakıftaki odasına girdim. Hava kararmak üzere amcamın odasında küçük bir lamba yanıyordu.Baktım ‘Amca gözlerin bozulacak neden bu kadar az ışıkta kitap okuyorsun?’ dedim. ‘ Ben okuyabiliyorum’ dedi amcam. ‘Diğer ışıkları da yak’ dedim. ‘Çok fazla yanıyor o zaman, vakfın parası harcanmasın boş yere.’ dedi.

 

Semra Kuytul (Alparslan Hocanın Eşi)

En kısa zamanda bu davalardan beraatini bekliyoruz.Gerçekten tertemiz bir insan.Kelimelerle izah edilemeyecek kadar tertemiz hayatı olan bir insan.Hepimiz akrabaları olarak ondan razıyız. Umuyoruz ki; Rabbim de razıdır.

Ben bir eş olarak;Keşke herkesin eşi onun gibi olsa. Onun gibi duyarlı,hassas,hak hukuk tanıyan biri olsa diyorum. Biz akrabaları eşi-dostu olarak ondan razıyız.Böyle hayırlı bir insana en kısa zamanda hak ettiği değerin verilmesini umut ediyoruz!