Allah’ın Ayı Muharrem ve Oruç

Hicri yılın başlangıcı olan Muharrem Ayı, 21 Eylül Perşembe günü itibariyle başladı. Muharrem ayıyla birlikte faziletlerin de arttığı bu günlerde bu aydan en güzel şekilde istifade edilmelidir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur” buyurarak bu ayın önemine değinmektedir.

Eklenme Tarihi: 28 Eyl 2017
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Allah’ın Ayı Muharrem ve Oruç

İşte Oruçlu Olunması Gereken O Günler

“Aşûra günü oruç tutun, fakat Yahudilere muhalefet edin. Ondan bir gün önce veya sonrayı da oruçlu geçirin.”

Muharrem ayının 10. günü ihya ettiğimiz bu kutlu gün, 30 Eylül Cumartesi gününe denk geliyor. Aşure ayında vatandaşlar komşularına, dost ve akrabalarına yılda bir defa aşure dağıtıyor.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) 9. günü seferde bulunduğundan yalnız 10. günü oruç tutmuşlar ve “Sağ olursak gelecek sene 9. günü de tutarız.” buyurmuşlardır.

Muharrem ayının birinden onuna kadar 10 gün oruç tutmak fazîletli ibâdetlerdendir. Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve 10. günlerde oruç tutmalıdırlar.

Ebû Hüreyre -radıyallâhu anh-'den şöyle dediği nakledilmiştir:!

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e farz namazdan sonra hangi namazın ve Ramazan ayı orucundan sonra hangi orucun efdal olduğu soruldu da: 'Farz namazdan sonra en faziletli namaz, gece yarısı kılınan namazdır. Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allâh'ın ay'ı olan Muharrem orucudur.' buyurdular. (Sahîh-i Müslim! Tercemesi ve Şerhi 6 / 235)

Hazret-i Ali (r.a.) demiştir ki: 'Adamın biri gelip, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve selem- Efendimize sordu: Ramazan'dan sonra hangi ayda oruç tutmamı emredersin? Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: '-Ramazan'dan sonra oruç tutacaksan, Muharrem ayında tut Çünkü o, Allâh'ın ayı'dır. O ayda bir gün vardır ki, o günde Allâh geçmiş kavimlerden birinin tevbesini kabul etmiştir.Yine o nünde gelecek diğer kavimlerin de günahlarını afv eder.' buyurdu. (Tâc Tercemesi 2/146)