İşgalci İsrail’in Gazze'de gerçekleştirdiği katliamlar 22 aydır sürerken, Türkiye hükümetinin hâlâ ciddi bir adım atmaması kamuoyunda tepkilere neden oluyor. 1 Ağustos Cuma akşamı tefsir dersinin ardından kendisine yöneltilen gündeme dair soruları yanıtlayan Alparslan Kuytul Hoca, hükümetin bu pasif tutumunu açık bir dille eleştirdi.
Alparslan Hoca, açıklamasında şunları söyledi:
“Yapılan alçaklığı görünce somut adımlar attılar. Artık kemiği görünen çocukları, bebekleri görünce Trump bile ‘Gerçek bir kıtlık var. Bebekler gerçekten ölüyor’ demek zorunda kaldı. Birçok devlet laf değil, somut adım attı. Türkiye yalnızca laf üretiyor, başka bir şey yaptığı yok.”
Bu açıklamanın ardından sosyal medyada organizeli bir troll kampanyası başlatıldı.
Alparslan hocanın daha önce PKK'nın silah bırakmasına dair yönetilen bir soruya verdiği cevabı bağlamından kopararak yayınlayan trol hesapların, Alparslan hocanın Filistin davasına dair Türkiye'ye yaptığı haklı ve sert eleştirileri tesirsizleştirmeye çalıştıkları görüldü.
Kamaoyunda bu girişim hükümete yapılan eleştirileri susturma çabası olarak değerlendirildi.
Alparslan Kuytul Hoca’nın Sözleri Bağlamından Koparıldı
Alparslan Kuytul Hoca’nın bir konuşmasında geçen ifadeler, bağlamından koparılarak sosyal medyada dolaşıma sokuldu. Özellikle “41 yıldır savaşan bir örgüt niye bunu yapsın?” şeklindeki sözler, bazı çevrelerce maksatlı şekilde kırpılarak “terör örgütünün silah bırakmamasını savunuyor” algısı oluşturulmaya çalışıldı.
Konuşmanın bütününe bakıldığında, Alparslan Kuytul Hoca’nın terör örgütünün silah bırakması ile ilgili devletin çözüm sürecinde izlediği yüzeysel ve samimiyetsiz politikaları eleştirdiği ifade edildi.
Konuşmasında, “Bu mesele silah yakmayla olacak mesele değil. Sen sorunu çözdün mü? Kürtlerin taleplerini dikkate aldın mı? Sorun çözüldü mü? Çözülmedi.” ifadelerini kullanan Alparslan Kuytul Hoca, sembolik silah yakma gösterilerinin halkı kandırmaya yönelik bir tiyatro olduğunu vurguladı.
Kırpılan ifadelerin geçtiği bölümde ise şu uyarılarda bulunuyor:
“Meşru talepleri varsa meşru taleplerini yerine getirin. Hiçbir şeyi yerine getirmeden, hiçbir talebi karşılamadan ‘Silahları teslim edeceksiniz, kendinizi feshedeceksiniz’ derseniz... 41 yılda 40 bin-50 bin kişi ölmüş bir örgüt neden senin lafınla bunu yapsın? Suriye’de Kürdistan kurulmak üzereyken, İran’da güçlenmişken neden senin dediğini yapsın?”
Alparslan Hocanın bu sözlerin amacı, silah bırakmanın sadece bir emirle gerçekleşmeyeceğini; toplumsal ve siyasal sorunların samimi bir çözüm iradesiyle ele alınması gerektiği ifade edildi. Alparslan Kuytul Hoca, konuşmasının devamında:
“Hiçbir taviz vermeden bu sorunu halledeceklerini zannediyorlar, mümkün değil.” ifadeleri yer aldı.
Konuşmasında, devletin başarısızlığı başarı gibi gösterdiğini belirterek, Türkiye’nin dış politikadaki zaaflarına ve Batı'ya bağımlı iktidar yapılarına dikkat çeken ifadeler kullanan Alparslan Kuytul Hoca, yaşananların perde arkasını gözler önüne sermeye devam etti.
Kamuoyuna bu sözlerin “terör örgütünün silah bırakmamasının savunur” gibi algılarla yansıtılmaya çalışıldığı ifade edilirken, aslında gerçekçi bir çözümün hangi şartlarla mümkün olabileceğine dair bir analiz olduğu, konuşmanın bütününden açıkça anlaşıldığı aktarıldı.
Alparslan Kuytul Hoca’dan Çözüm Süreci Değerlendirmesi: “Silahla çözülmez demiştik ama samimi değillerdi”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yönelik “Tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” şeklindeki çıkışı yeniden çözüm sürecini gündeme getirirken, Furkan Hareketi Lideri Alparslan Kuytul Hoca’nın süreçle ilgili geçmişte yaptığı değerlendirmeler dikkat çekti.
Alparslan Kuytul Hoca, çözüm süreci ilk başladığında bu meseleye olumlu yaklaştıklarını, çünkü silahla bir çözüme ulaşılamayacağını düşündüklerini ifade etmişti:
“O zaman ‘Evet’ demiştik. ‘Bu mesele silahla çözülmez, çözüm süreci olabilir’ demiştik.”
Ancak sürecin işleyişine dair samimiyetsizlik tespit ettiklerini söyleyen Alparslan Hoca, tarafların güven vermediğini belirtmişti:
“Biz biliyorduk ki bu adamlar samimi değil. Çözüm süreci başlatıyorlardı ama bir yandan Kandil duruyordu. İki başlılık kabul edilemezdi.”
Sürecin bir tarafında Meclis’te AK Parti’yle hareket eden HDP’nin, diğer tarafta ise silahlı tehdit dili kullanan Kandil’in olduğunu ifade eden Alparslan Hoca, bu çelişkiye şu sözlerle işaret etmişti:
“HDP’liler Mecliste AK Parti’ye yardım ediyorlardı, öbür taraftan da Kandil silahla tehdit ediyordu. Yani biri sopa gösteriyor, biri de ‘ver yoksa sopayı yer’ diyordu.”
Sürecin asıl amacının barışı sağlamak değil, siyasi iktidarı korumak olduğunu savunan Alparslan Hoca, iktidarın niyetini şu şekilde değerlendirmişti:
“Hükümetin amacı çözüm değildi, CHP’yi iktidar yapmamak, kendi iktidarını korumaktı.”
Alparslan Hoca ayrıca yalnızca hükümeti değil, HDP, PKK ve CHP’yi de eleştirdiklerini vurgulamıştı:
“AK Parti’ye, HDP’ye, PKK’ya, CHP’ye… Hepsine karşı doğru neyse onu söyledik.”
SORU - CEVAP | Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamaları hakkında: Türkiye, tarihindeki en büyük tehlikeyle karşı karşıyadır! pic.twitter.com/d8whtgfzAs
— Alparslan Kuytul (@alparslankuytul) October 26, 2024