Bahçeli, işgalci İsrail'in terör örgütlerinden daha aşağı bir seviyede olduğunu kaydederek, şu ifadelere yer verdi:
"Suriye'nin güneyinde Dürzilerle Arap aşiretler arasında fitne yayan, karışıklıktan istifadeyle Şam'ı bombalayan İsrail'in terör örgütlerinden daha aşağı bir seviyeye indiği açıktır. Siyonist vandallık, Terörsüz Türkiye ve bölge hedefine sabotaj yapmış, Suriye'nin güneyi-kuzeyi boyunca planlanan kaos koridorunu silah zoruyla inşa etmek için vahşet sarmalını genişletmiştir. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin siyasi ve toprak bütünlüğü ülkemiz açısından ihlali ve inkarı düşünülemeyecek ilkesel tutum ve politikasıdır. İsrail'in sözde 'Davut Koridoru'yla nereye ulaşmak istediği, bu suretle Anadolu sınırlarına dayanmak ve sonrasında da tutunmak için her türlü alçaklıktan istifadeye teşne olduğu her türlü izahtan varestedir. İsrail işbirlikçisi malum bir Dürzi şeyhinin bu yöndeki beklenti ve talebi de son derece tehdit içermektedir. Çatışmaların merkezinde yer alan Süveyda'dan kuzeye açılacak koridor şeytan koridorudur, Suriye'nin bölünmesidir, Türkiye'nin hedef alınmasıdır.
PYD/YPG terör örgütünün Siyonist tuzağa kapılmadan, maksimalist heveslere aldanmadan 27 Şubat İmralı çağrısına müzahir hareket etmesi de en azından kendi hayrına olacaktır. Milattan önce 3000'den bu yana coğrafyamıza zehir katan, artan şiddet ve ölçekte huzursuzluk çıkartan siyonizmin böyle giderse mazlum milletleri müdafaa onurunu asırlar boyunca vicdanında taşıyan Türk milletiyle karşı karşıya gelmesi mukadderdir."
Bahçeli, Suriye'nin yaklaşık 400 kilometrekare toprağının işgalci İsrail'in işgaliyle gasp edildiğini, "Haydut devlet İsrail'in" bu topraklar üstünde 10 askeri üs kurduğunu belirtti.
"İsrail bölgemizin ve dünya barışının bir numaralı istikrarsızlık mihrakıdır." ifadelerini kullanan Bahçeli, ABD'nin adil, hakkaniyetli ve dengeli bir politikayla bölgesel barış ve huzura destek olmasının, İsrail'in arkasından çekilmesinin artık bir adalet ve insanlık gereği olduğunu vurguladı.