Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Yemen'e uygulanan yaptırımları 14 Kasım 2026 tarihine kadar uzattı. Karar 15 üyeli konseyde 13 oyla kabul edildi. Rusya ve Çin çekimser kaldı.
Kararla birlikte Husilere yönelik finansal kısıtlamalar ve seyahat yasakları 2026'nın ortasına dek sürecek. Ayrıca yeni isimler de yaptırım listesine eklendi. Konsey üyeleri, bu adımın Yemene "açık bir mesaj" olduğunu vurguladı.
Yemen Uzmanlar Heyeti'nin Görevi de Uzatıldı
Aynı oturumda Yemen Uzmanlar Heyeti'nin görev süresi de 15 Aralık 2026'ya kadar uzatıldı. İngiltere'nin sunduğu bu tasarı, heyetin yaptırımların izlenmesi ve raporlanmasındaki rolünü güçlendiriyor.
Heyet, Yemen'deki silah akışı, Husilerin finans kaynakları ve ihlalleri ayrıntılı biçimde raporluyor. Raporlar, konseyin yaptırım kararlarını gözden geçirmesinde kilit belgeler arasında yer alıyor.
Rusya ve Çin, yaptırımların insani etkileri gerekçesiyle çekimser oy kullandı. Her iki ülke de çözümün silah değil diyalog olduğunu savundu. Ancak kararın geçmesi için bu çekimserlik yeterli olmadı.
Çekimser ülkeler, insani yardımın önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Konseydeki Batılı üyeler ise Husilerin silah sağlamaya devam ettiğini ve bu nedenle baskının sürmesi gerektiğini belirtti.
Yaptırımların Yemen Halkına Etkisi Tartışılıyor
İnsan hakları örgütleri, yaptırımların Yemen halkını ciddi bir şekilde etkilediğini ifade ediyor. Özellikle bankacılık sistemindeki kısıtlamaların gıda ve ilaç ithalatını zorlaştırdığı ifade ediliyor.
Birleşmiş Milletler, insani muafiyetlerin daha etkin uygulanması çağrısında bulunuyor. Konsey üyeleri ise hedefin halk değil silah akışını finanse eden ağlar olduğunu dile getiriyor.
Sürecin Geleceği ve Diplomatik Çözüm Arayışları
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Yemen'de taraflar arasında yeni bir ateşkes görüşmesi için hazırlık yapıyor. Önümüzdeki aylarda Umman'ın başkenti Maskat'ta gizli bir diyalog turu planlanıyor.
BMGK kararı, bu diyalog sürecinde Batı'nın elini güçlendirmeyi amaçlıyor. Ancak gözlemciler, yaptırımların tıpkı geçmişte olduğu gibi müzakere masasını zayıflatabileceği uyarısında bulunuyor.