Filistin Direnişinden Yeni Hamle: “Ateş” Stratejisiyle İşgalci İsrail’e Sert Darbe

Filistin direniş grupları, işgalci İsrail’e karşı “ateş” stratejisini etkin biçimde kullanıyor. Son haftalarda çıkan büyük yangınlar, İsrail’e hem fiziksel hem psikolojik olarak ağır kayıplar yaşattı.

Eklenme Tarihi: 01 May 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 01 May 2025
Filistin Direnişinden Yeni Hamle: “Ateş” Stratejisiyle İşgalci İsrail’e Sert Darbe

İşgal altındaki topraklarda Filistin direnişi, yeni bir stratejiyle işgalci İsrail’e karşı etkili sonuçlar elde ediyor. Son dönemde yangınlar, hem Batı Şeria’da hem de Gazze çevresinde İsrail yerleşimlerini hedef alarak ciddi zararlara yol açtı.

İşgalci İsrail merkezli Haaretz gazetesi, çıkan yangınlarda yaklaşık 24 bin dönüm arazinin küle döndüğünü ve bunun bölge tarihindeki en büyük felaketlerden biri olduğunu yazdı. İşgalci İsrail polisi yangınların kasten çıkarıldığını öne sürerken, iç istihbarat kurumu Şabak olayla ilgili soruşturma başlattı ve üç Filistinliyi gözaltına aldı.

Batı Şeria’da Ramallah’tan Kudüs’e kadar pek çok askeri nokta ve yasa dışı yerleşim, son haftalarda Filistinlilerin hedefi oldu. Haziran 2024’te Kafr Nima köyü yakınında dört Filistinli gencin şehit edilmesinin ardından, Harish yerleşim birimi ve Kudüs’teki Ofrit askeri üssü yakınlarında çıkan yangınlar dikkat çekti. Yalnızca iki gün sonra Etzion Askeri Kampı’nda çıkan yangın sonucu 200 İsrail askeri tahliye edildi.

Filistin direnişinde “ateş”in geçmişi ise oldukça derin. 1988 intifadasında Molotof kokteylleriyle başlayan bu yöntem, 2018’den itibaren Gazze’den gönderilen yanan balonlarla yeni bir boyuta taşındı. Bu balonlar, İsrail’in tarım arazilerini tahrip etti, elektrik kesintilerine neden oldu ve yerleşimlerde korkuya yol açtı. 2023 Eylül ayında Kisofim bölgesindeki yangının da Gazze’den gelen balonlardan kaynaklandığı bildirilmişti.

İşgalci İsrail kamuoyu ve siyasi-askeri otoriteler, bu yeni direniş tarzı karşısında şaşkın. İsrail medyası, yangınların etkisini “bir cephe savaşı kadar yıkıcı” olarak yorumlarken, toplumda hem fiziksel hem de psikolojik yıpranma yaşandığı vurgulanıyor.