Filistinli İbrahim, Çektiği Videolarla Gazze'de "Yardım" Adı Altında Yaşanan Sefaleti Dünyaya Anlatıyor

Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yaşayan İbrahim Abdurrauf el-Katravi, her gün yardım merkezlerine giden kalabalıkların arasına karışıyor. Amacı sadece ailesine yiyecek götürmek değil; aynı zamanda Gazze'de yardım adı altında yaşanan trajediyi kayıt altına almak.

Eklenme Tarihi: 01 Tem 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 01 Tem 2025
Filistinli İbrahim, Çektiği Videolarla Gazze'de "Yardım" Adı Altında Yaşanan Sefaleti Dünyaya Anlatıyor

Yardım Kuyruğundan Dünyaya Ses

Gazze’de yardım dağıtım merkezlerinin önü her gün aynı manzaraya sahne oluyor: açlık, korku, izdiham, bombardıman. Bu kalabalığın içinde bir kişi, elindeki cep telefonuyla yaşananları sessizce kayda alıyor. O kişi, Nusayrat Mülteci Kampı’ndan İbrahim el-Katravi.

Katravi de tıpkı diğer Gazzeliler gibi yardım kuyruklarına katılıyor. Ama kamerası sadece bir kayıt cihazı değil; onun için bir direniş aracı. Videolarıyla Gazze’de "insani yardım" adı altında yaşanan kaosu, çaresizliği ve sistematik aşağılanmayı dünyaya göstermeye çalışıyor.

“Sadece Kayıt Yetmezdi”

İlk başta niyeti yalnızca anı belgelemekti. Ancak dağıtım merkezlerinde yaşananları görünce fikri değişti. O anı şöyle anlatıyor:

“İlk gün sadece çekim yaptım. Henüz kimse yardım alamamıştı. Bir anda ateş açıldı, bomba atıldı. Ayağımın yanına düştü. Büyük bir korku yaşadık. İnsanları uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. O zaman anladım, bu sadece açlık değil; bu bir kıyım. İnsanlara ne yapıldığını göstermek istedim.”

"Hayatımı Değil, Ailemin Açlığını Düşünüyorum"

Ailesi ondan yardım merkezlerine gitmesini istemese de, İbrahim her gün aynı tehlikeyi göze alıyor. Nedeni açık:

“Ailem yemek bekliyor. Benim hayatım onların hayatından daha değerli değil. O yüzden gitmem gerektiğini hissediyorum. Onlar açken, ben nasıl evde durabilirim?”

Kimi gün 4-5 saatlik yürüyüşlerle yardım noktasına ulaşıyor. Kimileri kuzeyden, günler öncesinden yola çıkıyor. Yol boyunca sokaklarda uyuyan, yorgunluktan yere yığılan insanlar görüyor. O anları da kamerasıyla belgelerken, yaşadıklarını unutması kolay olmuyor.

Kurşunlar Altında Yardım Sırası

İbrahim’in anlattıkları sadece bir yardım krizi değil, aynı zamanda bir ölüm kalım savaşı. Salahaddin Caddesi’nde yaşadığı bir olayı şöyle aktarıyor:

“İnsanlar yürüyordu, bir anda ateş açıldı. Herkes yere yattı. Kurşunlar üzerimizden geçti. Biri babamla geldiğim bir gündü. Topçu ateşiyle yaralandı. Hastaneye vardığımızda gördüğüm manzara korkunçtu. Her yer yaralı doluydu.”

“Bu Yardım Sistemi Değil, Tuzak”

ABD-İsrail destekli yardım mekanizmasını eleştiren Katravi, bu sistemin yardım değil, bir tür cezalandırma olduğunu söylüyor:

“Yardım değil bu. Aşağılanma, sefalet, ölüm... Bu sistem tam bir tuzak. Kalamar oyununa benziyor. Koşuyorsun, hayatta kalmaya çalışıyorsun, ama her an vurulabilirsin.”