İşgalci İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan bağımsız ve küresel girişim “Gazze Mahkemesi”, İstanbul’da düzenlenen nihai oturumunun üçüncü gününde “Gazetecilerin Hedef Alınması” başlıklı oturuma ev sahipliği yaptı.
Oturumda, işgalci İsrail'in saldırılarında şehit edilen Filistinli gazeteciler Mohammad Qraiqea ve Hossam Shabat gibi isimlerin şehid edilmeden önce kayda alınmış ifadeleri dinlendi. Program, eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında gerçekleştirildi.
Gazeteci Mohammad Qraiqea, ifadesinde işgalci İsrail’in basın çalışanlarını doğrudan hedef aldığını ve 220’den fazla gazetecinin şehit edildiğini belirtti.
“Birçok meslektaşım, gazeteciliğe devam ederlerse evlerinin bombalanacağı yönünde tehditler alıyor. Bu psikolojik baskı, hepimiz üzerinde derin izler bırakıyor.”
Qraiqea, kişisel dramını ise şu sözlerle dile getirdi:
“Annemi kefenledim ve haber yapmaya devam ettim.”
“Gazeteci olmak suç sayılıyor”
Bir diğer Gazzeli gazeteci Hossam Shabat, Gazze’de sadece “gazeteci” olmanın bile işgalci İsrail için bir suç unsuru sayıldığını ifade etti.
Shabat, “Gece saat iki civarında katliam bölgelerine gidip yaşananları belgelemek, adeta bir ‘canlı bomba operasyonu’ gibi riskliydi” dedi.
Görevlerinin hayati önemine dikkat çeken Shabat, “Gazetecilerin ve uluslararası örgütlerin yokluğunda, tüm aileler ve vatandaşlar umutlarını bizde görüyordu” ifadelerini kullandı.
“İki gazeteci ortadan kayboldu”
Mahkeme oturumunda söz alan Ghazi Al-Majdalawi, 2023 Ekim’inden sonra iki Filistinli gazetecinin ortadan kaybolduğunu belirtti.
“İsrail, bu gazeteciler hakkında hiçbir bilgi vermiyor. Onlar hapiste mi, yoksa idam mı edildiler, bilmiyoruz” diye konuştu.
Mohammad Qraiqea ve Hossam Shabat, ifadelerini verdikten kısa bir süre sonra işgalci İsrail saldırılarında şehit olmuştu. İstanbul’daki Gazze Mahkemesi oturumunda dinletilen bu ifadeler, Gazze’de basın özgürlüğünün hedef alınan ilk değerlerden biri olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
