İstanbul'daki Gazze Mahkemesi 3. Günü: İsrail İçin Soykırım Yargılaması Çağrısı

İstanbul'da düzenlenen Gazze Mahkemesi'nin nihai oturumunda, uluslararası kurumların işgalci İsrail karşısındaki başarısızlığı masaya yatırıldı. Mahkeme, İsrail'in soykırım suçlamasıyla yargılanması ve BM dahil tüm suç ortaklarının hesap vermesi için küresel bir seferberlik çağrısı yaptı.

Eklenme Tarihi: 25 Eki 2025
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 25 Eki 2025
Gazze Mahkemesi

İSTANBUL - İşgalci İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları belgelemek amacıyla kurulan uluslararası Gazze Mahkemesi'nin nihai oturumu, İstanbul'da gerçekleştirildi. Üç gün süren oturumlar, yarın açıklanacak nihai karar öncesinde uluslararası hukukun çöküşünü ve İsrail'in soykırım politikalarını gözler önüne serdi.

Eski Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk başkanlığında, İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen "Gazze Mahkemesi: Nihai Oturum"da, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü sistematik şiddetin boyutları, uluslararası kurumların bu süreçteki rolü ve Filistin halkının meşru direniş hakkı kapsamlı şekilde ele alındı.

Gazetecilerin Şehadeti ve Tarihe Geçen Tanıklıklar

Oturumun en çarpıcı bölümlerinden biri, İsrail saldırılarında şehit olan gazetecilerin daha önceden kaydedilmiş ifadelerine yer verilen "Gazetecilerin Hedef Alınması" başlıklı oturum oldu.

Gazeteci Mohammad Qraiqea'nın, "Annemi İsrail'in kurşunlarıyla şehit olmuş halde bulduğumda, onu kefenledim ve öğleden sonra haber yapmaya devam ettim" sözleri salondaki herkesi derinden etkiledi. Qraiqea, 220'den fazla meslektaşının şehadetine rağmen Gazze'den seslerini dünyaya duyurmaya çalıştıklarını belirtti.

Uluslararası Sistem İflas Etti

"Uluslararası Sistemin Yanıtı" oturumunda konuşan Queen's Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ardi Imseis, işgalci İsrail'in Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) hedef almasını, "Filistin halkının soykırımdan kurtuluş umudunu yok etme çabası" olarak nitelendirdi.

Eski BM yetkilisi ve insan hakları avukatı Craig Mokhiber ise Birleşmiş Milletler'i ağır bir dille eleştirerek, "Filistin'de soykırım işlenirken ateşkes emri veremeyen, failleri sorumlu tutamayan BM, ahlaki açıdan iflas etmiştir" dedi. Mokhiber, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin veto yetkilerini kullanarak İsrail'i koruduğunu vurguladı.

Direniş Meşru Bir Haktır

"Direniş ve Dayanışma" oturumunda söz alan gazeteci Ramzy Baroud, "Gazze, insanlık, ahlak ve uluslararası hukukun en önemli sınavı oldu" ifadelerini kullandı. Ailesinden 110'dan fazla kişinin Gazze'de şehit düştüğünü anlatan Baroud, "Kurtarıcı yoktur, halk kendini kurtarır. Bu nedenle Filistinliler bir özgürlük sürecinin içindedir" dedi.

Colorado Üniversitesi'nden Prof. Dr. Wadie Said de uluslararası hukukun, işgal altındaki halkların direniş hakkını açıkça tanıdığını hatırlatarak, İsrail ve ABD'nin bu hakkı gasp etme çabalarını eleştirdi.

Sivil Toplum Harekete Geçmeli

Küresel Sumud Filosu aktivistleri de yaşadıklarını anlattı. Aktivist Sümeyye Sena Polat, "İşgalci İsrail, dünyayı karşısına alarak bombalarla insanları katlediyor. Biz bebek ölümlerinin her türlüsünü orada gördük" diye konuştu.

Medya, üniversiteler, hükümetler ve şirketlerin katil İsrail'e verdiği destek "suç ortaklığı" bağlamında masaya yatırıldı. ABD İçişleri Bakanlığı'ndaki görevinden istifa eden Lily Greenberg, hükümetlerin sivil kayıplardan haberdar olduğu halde politikalarını değiştirmediğini söyleyerek, katil İsrail'e askeri desteğin durdurulması çağrısında bulundu.

BDS Hareketi Büyüyor

Filistinli aktivist Jamal Juma, Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketinin İsrail ekonomisi üzerinde somut etkiler yarattığını vurguladı. Juma, "Geçici ateşkesler, sistematik adaletsizliği ortadan kaldırmaz. Anlamlı bir hesap verebilirlik olmadan soykırım koşulları sürecektir" dedi.

Yarın Tarihi Karar Açıklanacak

Gazze Mahkemesi üyeleri, üç gün boyunca yapılan sunum ve tanıklıkların ardından hazırladıkları "Eylem Çağrısı"nı sundu. Yarın yapılacak son oturumda Saraybosna ve İstanbul'daki bulguların değerlendirilmesinin ardından Gazze Mahkemesi'nin nihai kararı açıklanacak.

Mahkemenin, İsrail'in soykırım suçlamasıyla uluslararası arenada yargılanması ve BM dahil tüm suç ortaklarının hesap vermesi için küresel bir seferberlik çağrısında bulunması bekleniyor.