İşgalci İsrail, Hamas’ın kilit isimlerini yurt dışında suikast listesine ekledi. İşgalci İsrail basınında yer alan haberlere göre, Hamas’ın Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayya, Katar’da suikastla hedef alınması planlanan isimlerin başında geliyor. Bu gelişme, İşgalci İsrail Başbakanı Netanyahu’nun önümüzdeki hafta ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da yapacağı kritik görüşme öncesi dikkatleri üzerine çekti.
İşgalci İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, yalnızca el-Hayya’nın değil, Hamas’ın askeri kanadının önemli komutanlarından İzzeddin el-Haddad’ın da hedefte olduğunu açıkladı.
Hamas, siyasi ve askeri kanatları ayrı yapılanmalar olarak sürdürürken, örgütün siyasi liderliği 2012 yılına kadar Suriye’nin başkenti Şam’daydı. Ancak Suriye iç savaşı nedeniyle merkezini Katar’a taşıdı. Katar, 2011’de dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın çağrısıyla Hamas’ın sürgündeki liderlerine ev sahipliği yapmaya başlamıştı.
Son günlerde, Katar’daki Hamas liderlerinden kişisel silahlarını teslim etmelerinin istendiği öne sürülüyor. İddialara göre, bu çağrıdan Hamas Şura Konseyi Başkanı Muhammed İsmail Derviş ve Hamas Siyasi Büro Üyesi Zaher Jabareen de etkilendi. Ancak bu bilgiler henüz bağımsız kaynaklarca doğrulanabilmiş değil.
İşgalci İsrail, 7 Ekim 2023’te Gazze’de patlak veren savaşın ardından, Hamas yetkililerine yönelik sınır ötesi operasyonlarını artırmıştı. Bu süreçte yurt dışındaki en dikkat çeken suikastlardan biri, Beyrut’ta Hamas liderlerinden Salih el-Aruri’ye düzenlenen saldırı oldu.
Öte yandan, İşgalci İsrail’in Katar’da suikast gerçekleştirmesi halinde, bölgede ciddi bir diplomatik kriz yaşanabileceği belirtiliyor. Katar, ABD’nin bölgede en kritik müttefiklerinden biri konumunda. Al-Udeid Hava Üssü, ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) bölgesel merkezi olarak stratejik önem taşıyor. Nitekim geçen ay İran’ın bu üssü hedef alması, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırmıştı.
Gazze savaşında Katar ve Mısır, ABD için kilit arabulucular haline gelirken, Trump yönetimi yılın başında uzun yıllardır tabu olan bir adım atarak Hamas ile doğrudan görüşmelere başlamıştı. Bu temaslar, ABD-İsrail vatandaşı olan bir rehinenin serbest bırakılması için yürütülmüştü.
İşgalci İsrail’in planladığı suikastların, Gazze’de ateşkes umutlarının tartışıldığı bir döneme denk gelmesi ise endişeleri artırıyor. Trump, kısa süre önce İsrail’in Gazze’de 60 günlük bir ateşkes üzerinde uzlaşmaya vardığını açıklamıştı. Ancak bu anlaşmanın detayları ve uygulama aşaması hâlâ belirsiz.
Gazze’deki insani kriz de sürüyor. Hamas, Birleşmiş Milletler gözetimindeki eski yardım dağıtım sistemine dönülmesini talep ederken, yeni oluşturulan Gazze İnsani Yardım Fonu (GHF) eleştirilerin hedefi olmuş durumda. Bölgede savaşın başladığı günden bu yana, 56 binden fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildiriliyor.