Serbest bırakılan esirin ifadeleri şu şekilde:
“Kassam Tugayları’nın Gölge Birliği, savaş ve Hamas Hareketi’ne karşı gösteriler düzenledi. Bu olay, Mart ayının 25 inde gerçekleşti.
Biz, İsrailli esir askerler olarak, Beyt Lahya’dan kuzeye doğru başlayan, Beyt Hanun’a, oradan Gazze’ye ve ardından güneye, Han Yunus’a kadar uzanan bu gösterilerin ortasında yürüdük.
Direniş karşıtı sloganlar atan bu gösteriler, İsraillilerin içini ferahlattı. Onlar bunu bir zafer gibi gösterdiler.
Oysa gerçekte bu gösteriler Kassam Tugayları’nın bir planıydı.
Bu sayede, İsrailli esir askerler kuzeyden güneye taşındı — hem İsrail keşif uçaklarının hem de İsrail istihbaratının gözü önünde.
İsrail tarafı, bu gösterilerin Hamas’a karşı olduğunu sanarak seviniyordu.”
Esir asker sözlerine şöyle devam ediyor:
“Kuzeyden güneye taşınma planının başarılı olacağını hiç beklemiyorduk, özellikle de keşif uçakları başımızın üzerindeyken bizi tanımadılar."
Daha da garip olan, Kassam mensuplarının bizden gösterilere öncülük etmemizi istemesiydi.
Bize Arapça atacağımız sloganları öğrettiler. Omuzlarda taşınıyorduk, direniş karşıtı sloganlar atıyorduk, Kassam savaşçıları da arkamızdan aynı sloganları tekrar ediyordu.
Sonunda, İsrail istihbaratının gözleri önünde, fark edilmeden Han Yunus’a güvenli şekilde ulaştık."