İşgalci İsrail’de Filistinli Tutuklulara Zorunlu İdam Cezası Tasarısı İlk Oylamada Kabul Edildi

Knesset, “milliyetçi saikle işlenen suçlar” kapsamında Filistinli tutuklulara zorunlu idam cezası öngören yasa tasarısını ilk okumada onayladı; tasarı temyiz hakkını sınırlaması ve 90 gün içinde infaz şartı nedeniyle uluslararası hukuk uzmanlarının tepkisini çekiyor.

Eklenme Tarihi: 27 Kas 2025
1 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 27 Kas 2025
İşgalci İsrail’de Filistinli Tutuklulara Zorunlu İdam Cezası Tasarısı İlk Oylamada Kabul Edildi

İsrail Parlamentosu (Knesset), Filistinli tutuklulara yönelik zorunlu idam cezası düzenlemesini içeren yasa tasarısını Kasım 2025’te yapılan ilk oylamada 39’a karşı 16 oyla kabul etti. Tartışmalı düzenleme, işgal altındaki bölgelerde “milliyetçi motivasyon” taşıdığı iddia edilen ve bir İsraillinin ölümüne yol açan eylemler için zorunlu idam cezasıöngörüyor. Uzmanlara göre tasarının kapsamı, fiilen yalnızca Filistinli sanıkları etkileyecek şekilde tasarlanmış bulunuyor.

Taslak, yargı süreçleri açısından da ciddi değişiklikler içeriyor. Yasa yürürlüğe girdiği takdirde, mahkeme kararının ardından en geç 90 gün içinde infazın gerçekleştirilmesi şart koşuluyor. Bu süre; ceza indirimi, temyiz hakkı veya af mekanizmasını neredeyse tamamen devre dışı bıraktığı için insan hakları savunucuları tarafından yoğun biçimde eleştiriliyor. Knesset komisyonlarındaki görüşmelerde, infaz yönteminin zehirli iğne (lethal injection) olabileceği belirtiliyor.

Uluslararası hukuk uzmanları, düzenlemenin işgal altındaki siviller üzerinde ayrımcı bir cezalandırma sistemi yaratabileceğini ve bunun uluslararası hukuk açısından ciddi sorunlar doğuracağını ifade ediyor.

Tasarının gündeme gelmesinde, özellikle Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve partisi Otzma Yehudit’in etkili olduğu belirtiliyor. Ben-Gvir, hedefin “rehine takaslarını engellemek” ve Filistinli tutukluların siyasi pazarlık aracı olmasını önlemek olduğunu savunuyor.

Örgütler ise tasarının kabul edilmesi halinde, zaten işkence iddiaları, idari tutuklamalar ve kötü muamele tartışmalarıyla gündeme gelen ceza sistemi üzerinde ağır sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarıyor.