The Guardian’ın elde ettiği verilere göre, İsrail’in Ramla yakınlarında yer alan ve 1980’lerde kapatılan yeraltı cezaevi Rakefet, 7 Ekim 2023 sonrası yeniden faaliyete geçirilmiş; burada 100’ü aşkın Filistinli, çoğu sivil, yargılanmadan alıkonulmakta, doğal ışık ve uygun koşullardan mahrum bırakılmakta.
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi, İsrail tarafından işletilen ve adı Rakefet Hapishanesi olarak geçen yeraltı hapishanesinde Filistinlilerin yargılanmadan tutulduğu, hücrelerin doğal ışık almadan yerin derinliklerinde konumlandırıldığı ve sistematik işkence gördükleri yönünde çarpıcı bir rapor yayımladı.
Kapsam ve koşullar
Rakefet hapishanesi, 1980 ’lerde İsrail’in “en tehlikeli suçlularını” tutmak için inşa edildi ancak insanlık dışı koşullar nedeniyle kısa süre sonra kapatıldı.
7 Ekim 2023’teki saldırılardan sonra, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben‑Gvir’in talimatıyla bu tesisin yeniden faaliyete geçirildiği belirtiliyor.
Hapishane kompleksi: Hücreler, avlular, görüşme odaları ve bütün birimler yerin altında bulunuyor; “doğal ışığın girebileceği hiçbir açıklığın bulunmadığı” ifade ediliyor.
Bir avukat görüşmesinde, gözaltına alınanlardan birinin “34 yaşında hemşire” olduğu, “Ocak ayından bu yana hiç güneş ışığı görmediğini” söylediği aktarılıyor.
Resmi verilere göre, tesisin önce 15 kapasiteli olduğu, fakat şu anda Gazze’den getirilen ve haklarında suçlama bulunmayan çoğunluğu sivil 100’den fazla Filistinlinin burada tutulduğu bildirildi.
İşkence ve hukuki durum
Tutukluların avukatı tarafından aktarılan ifadelere göre, hücreler penceresiz, havalandırmasız, sabah 4’te yatakların alınması, gün içinde neredeyse hiç dışarı çıkamama gibi uygulamalar mevcut.
Görüşmeler sırasında avukat-müvekkil gizliliği ihlal edilmekte; kamera gözetimi altında, “ailesiyle konuşamazsınız” gibi tehditlerle karşılaşıldığı aktarılıyor.
İnsan hakları örgütü The Public Committee Against Torture in Israel (PCATI), bu koşulların uluslararası insani hukuka aykırı olduğunu, “işkence” kategorisine girebileceğini ifade ediyor.
Uluslararası boyut ve tepkiler
Uluslararası hukukta “cezasız ve yargı olmadan tutma”, “temel insan haklarının ihlali” gibi uygulamalar ciddi riskler oluşturuyor. PCATI direktörü Tal Steiner şöyle diyor: “Yeraltında, uzun süre ışık olmadan tutulmak, beden ve zihni yok eder.”
Ceasefire (ateşkes) anlaşması sonrası yaklaşık 1.700 Gazeli tutuklu serbest bırakılırken, hâlâ 1.000’in üzerinde tutuklunun benzer koşullarda alıkonulduğu belirtiliyor.