İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Gazze Şeridi’nin tamamen işgal edilmesini talep etmesi, İsrail ordusu içinde büyük bir huzursuzluk yarattı. Bu durum yalnızca orduyu değil, aynı zamanda hükümetin halkla ve uluslararası toplumla ilişkilerini de ciddi biçimde zora sokuyor.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in, işgal planına şiddetle karşı çıktığı ve hatta istifa tehdidinde bulunduğu iddia ediliyor. Bu gelişme, hükümet ile ordu arasındaki uyumsuzluğu gün yüzüne çıkarırken, aynı zamanda askeri moralin ciddi şekilde zedelendiğine işaret ediyor.
Kamuoyu İşgal Planına Karşı
Son yapılan anketlerde, İsrail halkının %74'ü, Hamas’ın rehineleri serbest bırakacağı bir anlaşma yoluyla savaşın sona ermesini desteklediğini belirtti. Ancak Netanyahu’nun talepleri, bu isteğin tam tersi yönde ilerliyor. Uzmanlara göre, bu durum ordu ile halk arasında derin bir çatlak oluşturma riski taşıyor.
Rehineler Tehlikede, Uluslararası Tepkiler Büyüyor
İsrail ordusu, işgal planının rehinelerin hayatını doğrudan tehlikeye atacağını vurguluyor. Kültür Bakanı Miki Zohar da bu riski kabul ederken, birçok güvenlik uzmanı savaşın artık "anlamsızlaştığını" ve daha fazla kazanım sağlamayacağını savunuyor.
Eski Başbakan Naftali Bennett ise İsrail’in dış politikada giderek "sakat bir devlet" görünümüne büründüğünü belirterek, bu tür işgal planlarının uluslararası imajı zedelediğine dikkat çekti.
Askeri ve Siyasi Endişeler Derinleşiyor
Ordunun en büyük korkularından biri, halkın desteğini kaybetmek. Ayrıca, askeri rezervlerin yetersizliği, uzun sürecek bir işgalin lojistik zorlukları ve uluslararası izolasyon riski, Netanyahu’nun planını hem içeride hem dışarıda tartışmalı hale getiriyor.
Uzmanlara göre, Gazze’deki savaşın yönü, yalnızca bölgedeki değil, İsrail’in iç siyasi dengeleri üzerinde de belirleyici olacak. Önümüzdeki günlerde alınacak kararlar, ordu ve hükümet arasındaki dengeyi ya daha da bozabilir ya da yeni bir uzlaşıya kapı aralayabilir.