(Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.) [Maide 90] ayeti ile kumar islamda haram kılınmıştır.
Peki islamda hangi oyunlar kumar kategorisine girer?
Birkaç kimse, aralarında para, mal toplayarak piyango çekip, isabet etmeyenlerin, isabet edenlere mal, para vermelerini sözleşmeleri kumardır. (Mecelle 2169)
Bir şeyin kumar olabilmesi için bahse giren iki veya daha fazla kişinin zarar veya kâr etme ihtimalinin bulunması şarttır.
Kumarda, sonu tahmin edilen işin oyun olması, kazançlı, başarılı olması veya zararlı olması arasında fark yoktur. Canbazın düşüp düşmeyeceğini, geminin batıp batmayacağını tahmin edenlerin, birbirlerine para vermek için sözleşmeleri de kumar olur. Bunun içindir ki, oyun, yarış yapılmaksızın, kumarcıların isimleri veya para ile aldıkları biletlerin numaraları arasında piyango çekerek, çekilen numara sahiplerine biletlerden toplanan paraların hepsini veya bir miktarını dağıtmak kumar olur. Çünkü, piyangoya katılanların hepsi kendi numarasının çekileceğini ümit etmektedir. Bu tahminleri doğru çıkanlar, yanlış çıkanların önceden vermiş oldukları paralardan almaktadır. Aldıkları para ile, önceden bilete verdikleri paranın farkını, tahminleri yanlış çıkanlardan almış olmaktadır. Tahminleri yanlış çıkacaklardan para toplamak güç olacağı için ve bunlar önceden belli olmadıkları için, piyangoya katılanların hepsinden, önceden bilet ücreti ismi altında para toplanmakta, tahmini doğru çıkanların vermiş oldukları, sonra kendilerine iade edilmektedir. Önceden toplanan paraların hepsini piyango sahibi almakta, bundan "aslanpayı"nı kendine ayırıp, geri kalanını tahminleri doğru çıkanlara vermektedir.
Piyango sahibi, kumara iştirak etmese bile, harama sebep olduğu için, büyük günah işlemekte iştirak edenleri sömürmektedir. (Redd-ül Muhtar, S. Ebediyye, İ. Ahlakı)
Piyangodan çıkan para hayır işlerinde kullanılabilir mi?
https://www.youtube.com/watch?v=_aKCa_5iGdg
Milli Piyango İdaresinin vizyonundan biri, ülke ekonomisine olan katkılarımızı olabilir en iyi düzeye yükseltmektir.
Ancak kumarda kazanılan para veya mal, haram mal olarak kabul edilir. Kişi tevbe ettikten sonra haram olan para veya malı hayır kurumuna ya da fakirlere dağıtmalı ancak bundan bir sevap beklememelidir.
Devlet eliyle oynatılan kumar çeşitlerinden "Sayısal Loto" çekilişleri neden bir günden iki güne çıkarıldı?
Kumar alışkanlıklarına azaltmaya yönelik bir uygulama olmazken haftada ikiye çıkarılması islami camialarda büyük tepkiye yol açtı. Bu değişiklik Maliye Bakanı Nabi Ağbal’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı “Yasadışı şans oyunlarının oynanmasını azaltmak için yasal şans oyunlarının cazibesini arttırmalıyız” açıklamasını hatırlattı.
Bahis-Piyango İle Hayatı Kararanlar
Habertürk'ün haberinde piyango, şans oyunları, kumarla hayatı kararanlar yer alıyor. Kendi ifadeleriyle şöyle diyorlar:
- ‘ZOR KURTULDUM’: Tekstil firmasında şoförlük yapan Y.A., “7-8 sene oynadım. Asgari ücretle çalışıyordum ama kumara haftada 2 bin lira yatırıyordum. Kupon yattıkça kaybettiğini almak için tekrar oynuyorsun. Borç gırtlağa geldi. Eşimle boşanma aşamasına geldik. Arabayı satıp borcumu ödedim” dedi.
Y.A. eşiyle boşanma aşamasına geldikten sonra kumarı bıraktığını söyledi.
- ‘HACİZ KAPIMDA’: S.G. ise 2008 yılında üniversitede arkadaş teşvikiyle sanal kumara başladığını belirtti ve şunları anlattı: “Önce kazandırdılar, öğrenciyken paraya ihtiyacımız vardı. Sonra alıştım. Dengem bozuldu. 2 bin TL para ile çalışmak anlamsız geliyordu. Yakınlarımdan borç aldım, kredi çektim. 7 yıl oynadım, 150 bin TL batağa girdim. Hacizler kapımda, cezaevine gideceğim.”
150 bin TL borcu olduğunu anlatan S.G., “Haciz geldi, cezaevine gideceğim” dedi.
- ‘MOTORU SATTIM’: Kuryelik yapan M.A., “2014’te Brezilya- Meksika maçında Brezilya galibiyetine oynadım. Kredi kartından 4 bin lira çektim, bütün parayı yatırdım. Maç golsüz bitti. Motosikleti satmak zorunda kaldım. 2 yıl yürüyerek, otobüslerle kuryelik yaptım” dedi.
- ‘EŞİM TERK ETTİ’: Sigortacıda çalışan C.S., “15 bin TL borca girdim. Son çare olarak eşimin 12 bin TL değerindeki altınlarını bozdurup yerine sahtelerini koydum. Eşim bu yüzden evi terk etti” diye yaşadıklarını anlattı.
- ‘EVİME KİRACI OLDUM’: Taksici B.D. de sanal kumarda 120 bin TL kaybetti. Borçlar yüzünden tehdit aldı. Borcuna karşılık 200 bin liralık evinin tapusunu devretti. Şimdi kendi evinde kiracı oldu.
Karar'da yer alan bir haberde ise şu satırlar durumun vehametini ortaya koyuyor:
Ailesini terketti, intihar etti
En çarpıcı örneklerden biri 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiye isabet eden Ahmet Bayram. Bayram büyük ikramiyeyi kazandıktan 4 yıl sonra kendini asarak canına kıydı. Bayram’ı ölüme sürükleyen 4 yıllık serüven filmlere bile taş çıkartacak cinsten. Bayram, Erzurum’da yaşıyordu. 9 çocuk babasıydı ve işsizdi. Talih kuşu başına konduğunda eşi dostu ile birlikte bütün Türkiye sevindi. Parayı alır almaz ilk iş olarak eşini ve çocuklarını terk etti. Başına siyah bir peruk takıp İstanbul’da aldı soluğu. Gece hayatı, genç sevgili ve kumar. Hazır paraya dağ bile dayanmaz derler ya. Öyle oldu. Kısa sürede bitip tükendi piyango ikramiyesi. Sonrasını tahmin etmek zor değil. Paralar suyunu çekince garibanlığa dönüp eski eşine sığındı. Kapıya dayanan alacaklılar yüzünden bunalıma girip Nisan 2009’da evin banyosunda kendini astı.
Genç eş aldı, kalbi 1 yıl dayandı
Ömrünün son baharında piyango milyarderi olan İzmirli Salih Dede’nin başına gelenler ise fıkraları aratmayacak cinsten. İzmir’de demircilik yapan Salih Gümüşçay, 1989 yılında Milli Piyango’dan 5 milyar lira kazandı. O zamana kadar yalnız başına yaşıyordu. Dudak uçuklatan bir servetin sahibi olunca, bir anda yüzlerce akrabası çıktı ortaya. İzmir Devlet Hastanesi’nde tanıştığı hemşire Birsen Hanıma gönlünü kaptırdı. Kısa süre sonra da evlendi. Müthiş servet ve genç bir eşe kavuşan Salih Dede’nin mutluluğu sadece 1 yıl sürdü. 1990’da hayatını kaybetti. Parasının büyük bölümü genç karısına miras kaldı. Akrabaları miras talebinde bulununca, DNA testi için öldükten tam 5 yıl sonra mezarı açıldı.
Değişen hayatı sokakta bitti
Milli Piyango'dan 30 yıl önce kazandığı büyük ikramiyeyi kısa sürede bitirerek, sefalet içinde yaşayan Mehmet Sarıoğlu, Denizli'nin Sarayköy İlçesi'ne bağlı Tırkaz Köyü'ndeki barakasında, soğuktan donarak yaşamını kaybetti. Tırkaz Köyü'nde, çiftçilik yapan 81 yaşındaki Mehmet Sarıoğlu, 30 yıl önce Milli Piyango'dan büyük ikramiyeyi kazanınca, İstanbul'a taşındı. Uzun yıllar İstanbul ve diğer büyük şehirlerde yaşayan Mehmet Sarıoğlu, kazandığı büyük ikramiyeyi 10 yılda bitirdi. Parasız kalan Sarıoğlu, tekrar köyüne dönerek, yaptığı barakada yaşamaya başladı. Ancak barakasında sobadan sıçrayan kıvılcım nedeniyle yangın çıktı. Yangında, barakası ve eşyaları tamamen yanan Sarıoğlu, sokakta kaldı. Sarıoğlu'nun bu durumuna üzülen köylüler, aralarında para toplayarak, kendisine yeni bir baraka yaptırdı. Sarıoğlu, yeni barakasında çevredekilerin yardımlarıyla yaşamını sürdürmeye başladı. Köy bekçisi İbrahim Kıyak, Sarıoğlu'nun günlerce ortalıklarda görünmemesi üzerine merak edip, barakasına gittiğinde cesediyle karşılaştı. Yastığının altından eski piyango biletleri ve listesi çıkan Sarıoğlu'nun yapılan otopsisinde donarak öldüğü belirlendi.
Hızlı yaşadı çabuk tüketti
Denizli’nin Çivril ilçesinde marangoz olarak geçimini sağlayan Osman Kaplan, çeklerini ödeyemediği için hapse girdi ve 1999 yılında hapisten çıktıktan 2 gün sonra sayısal lotodan 340 milyar lira kazandı. Önce eşinden boşandı. Ardından İzmir’de Pınar Şirin adlı şarkıcıyla 20 milyar lira harcayıp Hilton’da nişan yaptı. 6 ay sonra ondan da ayrıldı. Hızlı yaşayan Kaplan’ın parası kısa sürede tükendi. Paraların nasıl bittiğini anlayamayan Kaplan, “İkramiyeyi kazanınca akrabalarım çoğaldı. Daha önce borç para isterim diye herkes kaçarken, ikramiyeden sonra neredeyse bütün Çivril akrabam oldu. Nereden akraba olduğumuzu anlayamadım ama onlar Orta Asya’ya kadar uzanıp bir yerlerden tutturdu. O kadar yol kat edip geldiler diye her birine para veriyordum. Hızlı bir hayat yaşadım, para bitti” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Eşine kalmasın diye hepsini harcadı
53 yaşındaki Mustafa Savgan’ın macerası ise çiçekçi bir kadının kendisine 2 lira harçlık vermesiyle başladı. Bu parayla piyango bileti alan Savgan, 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Savgan, eşinden ayrılmak istedi ama ayrılamadı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım.150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Lokantalarda ödediğim hesabın 5-6 katını bahşiş olarak bırakıyordum. Sonunda paraları tükettim. Evlenirken karıma aldığım 1 kilo altını da sattım, harcadım. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985′ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum” diyerek ibretlik hikayesini anlattı.
Ve diğerleri…
Yeşim Akyol: 2003′te 2 trilyon çıktı. Kavga etmeye başladığı 8 yıllık eşinden boşandı. Kocası “Para çıkınca beni boşadı” diye suçladı.
Salih Bahtiyar: 1985 ve 1997′de iki büyük ikramiye kazandı. Bahtiyar’ın huzuru kaçtı, “Mafya beni bulacak” diye bunalıma girip, eve kapandı.
Ayhan Yalçınkaya: 1995′te zengin oldu. Memurluğu bıraktı. İşyerleri elinden gidince “Memurluğa geri dönmek istiyorum” dedi.
Necmi Yıldırım: 2004′te 10 trilyonun dörtte birini kazandı. İkramiye yüzünden kavga çıkaran oğlu, bıçakla Yıldırım’ı boğazından yaraladı.
