ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi’nin geleceğine dair hazırlanan ve "Project Sunrise" adı verilen 32 sayfalık kapsamlı bir vizyon belgesini uluslararası kamuoyuna sundu. Wall Street Journal tarafından sızdırılan plan, Gazze’yi yoksulluktan kurtarıp bir "sahil metropolü" haline getirmeyi vaat etse de, projenin insani boyutu "etnik temizlik" tartışmalarını beraberinde getirdi.
Gazze’nin Yeni Yüzü: Teknoloji ve Lüks Turizm
Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan gibi bölge aktörlerine sunulan planda, Gazze’nin sahil şeridi tamamen yeniden kurgulanıyor. Taslakta; gökdelenler, hızlı tren hatları ve yapay zekâ destekli enerji şebekeleri dikkat çekiyor. "Yeni Rafah" başlığı altında sunulan görsellerde, kentin 500 bin nüfuslu modern bir şehre dönüştürülmesi öngörülüyor. Ancak bu "vizyonun" en büyük eksiği, şu an bölgede yaşayan 2 milyon Gazzeliye ne olacağı sorusu.
Trump’tan Net Mesaj: "Geri Dönmeyecekler"
Planın en tartışmalı ve sarsıcı kısmını bizzat Trump’ın açıklamaları oluşturuyor. Filistinlilerin yıkıntılar arasında yaşamasının anlamsız olduğunu savunan Trump, bölge halkının Gazze dışına kalıcı olarak yerleştirilmesi gerektiğini açıkça ifade etti. Trump, Gazze’nin yeniden inşası bittiğinde bölgenin yeni sakinlerinin kimler olacağını belirtmezken, mevcut Filistinli nüfusun geri dönüş hakkını tamamen devre dışı bıraktı.
ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da bu yaklaşımı destekleyerek, Gazze'nin şu an yaşanabilir olmadığını ve temizlik sürecinin yıllar süreceğini, bu yüzden halkın bölge dışında yeni hayatlar kurması gerektiğini savundu.
112 Milyar Dolarlık Fatura ve "Silahsızlanma" Şartı
On yıllık bir sürece yayılan planın toplam maliyeti 112,1 milyar dolar olarak hesaplandı. ABD'nin 60 milyar dolarlık hibe ve borç garantisiyle "çapa ülke" olması planlanırken, tüm bu yatırımın gerçekleşmesi için tek bir kırmızı çizgi çekildi: Hamas'ın kayıtsız şartsız silahsızlanması ve tünel ağlarının tasfiyesi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, güvenlik sağlanmadan hiçbir yatırımcının bölgeye gelmeyeceğini belirterek, planın başarısının tamamen direniş gruplarının tasfiyesine bağlı olduğunu vurguladı.
Dört Aşamalı "Ulus İnşası"
Proje, 20 yılı aşkın bir perspektifle dört aşamadan oluşuyor:
Trump, bu süreçte işgalci İsrail'e yönelik "sarı hat" uyarısında bulunarak yeni bir Berlin Duvarı istemediğini belirtse de, planın Gazze halkını tamamen yerinden eden yapısı uzmanlar tarafından "lüks bir işgal ve modern sürgün" olarak nitelendiriliyor.
Dış İlişkiler Konseyi’nden Steven Cook gibi uzmanlar, bu planın fiilen bir "ulus inşası" olduğunu ve Hamas silahsızlanmadan kağıt üzerinde kalmaya mahkum olduğunu savunuyor. Beyaz Saray ise planın "kalıcı barış için tek yol" olduğu iddiasını sürdürüyor.