ABD merkezli Washington Post gazetesi, 1 Haziran’da Gazze’de gerçekleşen ve İşgalci İsrail askerlerinin yardım dağıtım noktalarında 32 sivil Filistinliyi öldürdüğü, 200’den fazlasını ise yaraladığı iddiasına yer verdiği haberini, üç gün sonra geri çekti. Gazetenin bu “düzeltme” adımı, özellikle sosyal medyada büyük tepki topladı.
Olay, Gazze’nin Rafah bölgesi ve merkezindeki ABD-İsrail destekli yardım alanlarında yaşandı. Yerel yetkililer ve görgü tanıkları, İsrail askerlerinin yardım almak için toplanan kalabalığa doğrudan ateş açtığını bildirdi. Gazetenin ilk başlığı, “İsrail askerleri Gazze’de ABD yardım noktasında 30’dan fazla kişiyi öldürdü” şeklindeydi. Ancak 3 Haziran’da yapılan açıklamayla haberin “tarafsızlık ilkelerine uymadığı” ve “İsrail’in resmi açıklamalarına yeterince yer verilmediği” ifade edilerek değiştirildi.
Yapılan düzeltmede, İşgalci İsrail ordusunun “Askerlerimizin bu olaylardan haberdar olmadığı” yönündeki savunmasına geniş yer verildi. Ayrıca ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın da ateş açıldığı iddiasını reddettiği belirtildi.
Bu gelişme üzerine Pulitzer ödüllü Filistinli yazar Mosab Abu Toha, “Gazze’de öldürülüyoruz ama medya, İsrail yalanladığı için bunu haberleştiremiyor. Yani ölüyoruz ama öldüren yok mu?” diyerek tepki gösterdi. Araştırmacı gazeteci Laila al-Arian ise, düzeltmenin, Filistinlilerin güvenilmez görülmesiyle ilgili sistematik bir sorunun yansıması olduğunu söyledi: “Katliamları inkâr eden bir hükümetin sözü, gerçek tanıklıklardan daha değerli sayılıyor.”
Bazı kullanıcılar Washington Post’u “gerçeği çarpıtmakla” ve “siyasi baskılara boyun eğmekle” suçladı. Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt’in düzeltmeyi destekleyen paylaşımı ve İsrail yanlısı milyarder Bill Ackman’ın, gazetenin sahibi Jeff Bezos’a “soruşturma başlatılması” çağrısı yapması, siyasi baskı iddialarını güçlendirdi.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Tom Fletcher ise, Gazze’deki yardım kuyruklarında vurulan sivillerin görüntülerini hatırlatarak, “Bu sahneler, kasıtlı olarak insanları temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakmanın doğrudan sonucudur” dedi.