3 Milyonluk Vurgun Yalanı! Yandaş Medya Yine Tetikçiliğe Soyundu!

Furkan Vakfı operasyonu sonrası yandaş medya iftiralarına hız kesmeden devam ediyor. 30 Ocak’ta vakıf binasında ve evlerde yapılan aramalar sonrasında vakfın kasasından çıkan 350 bin lira sanki evlerden, kutulardan (!) çıkmış gibi haber yapan tetikçi medya, iftiraları tutmayınca bu kez de operasyondan yaklaşık 1 ay sonra vakıftan sahte makbuz çıktığını iddia etti.

Eklenme Tarihi: 27 Şub 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
3 Milyonluk Vurgun Yalanı! Yandaş Medya Yine Tetikçiliğe Soyundu!

Furkan Vakfı operasyonu sonrası yandaş medya iftiralarına hız kesmeden devam ediyor. 30 Ocak’ta vakıf binasında ve evlerde yapılan aramalar sonrasında vakfın kasasından çıkan 350 bin lira sanki evlerden, kutulardan (!) çıkmış gibi haber yapan tetikçi medya, iftiraları tutmayınca bu kez de operasyondan yaklaşık 1 ay sonra vakıftan sahte makbuz çıktığını iddia etti.

Vakfa usulsüz şekilde arama yapılması konusu ise geçtiğimiz haftalarda gündeme gelmişti. 30 Ocak’ta yapılan operasyonda vakıf, onlarca polisle gün boyu aranmış, ancak istediklerini bulamamış olacaklar ki bir kaç gün sonra emniyet güçleri tarafından usulsüz bir arama daha yapılmıştı. Usulsüz arama sonrası avukat Adem Tural ve vakıf yetkilileri tarafından konuyla ilgili açıklama yapılarak ‘bundan sonra sunacakları hiçbir delil güven arz etmiyor’ denilmiş ve usulsüz arama sonrası olası iftiralara işaret edilmişti.

Usulsüz arama sonrası böyle bir haberin ortaya atılması akıllarda ciddi soru işaretlerinin oluşmasına sebep olurken, sürekli iftira ve asılsız haberlerle Furkan Vakfına yönelik karalama kampanyası uygulayan haber sitelerinin atmış olduğu ‘3 milyonluk vurgun’ başlığı ise yeni bir karalama kampanyası olarak değerlendirildi.

'Sahte makbuzlarla 3 milyonluk bağış toplanarak, suç örgütüne yardım etti' diyecek kadar habercilikten uzak yayın yapan bazı haber sitelerinin amacı bir kez daha aşikar oldu.

Yıllardır toplumun hayrına faaliyetler yapan Furkan Vakfına karalama ve iftiralarla itibar kaybettirmeye çalışan 'tetikçi medya kimin emrinde' sorularını akla getirdi.

Bu güne kadar karalama amaçlı yapmış oldukları haberlerin hiçbir dayanağı olmadığı gibi vakfa ait olduğu iddia edilen makbuzlarında resmi hiçbir delile dayandırılmadığı görüldü. Üzerinde vakfa ait amblem, mühür ve imzanın bulunmadığı kağıt parçalarının vakfa aitmiş gibi göstererek haber yapan sitelerin bir kez daha habercilik anlayışını bırakarak, tetikçiliğe soyunduğu görüldü.

İlgili Haber;

Usulsüzlükler devam ediyor! “Öne sürecekleri hiçbir belge ya da delil güven arz etmiyor”