DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Van’da düzenlediği “Barış ve Demokratik Toplum” mitinginde yaptığı konuşmada hem tecrit politikalarına hem de kayyum uygulamalarına yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Bakırhan, Abdullah Öcalan’a uygulanan ağır tecridin sadece bir kişiyle sınırlı olmadığını belirterek, “Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit, 86 milyon insanın barış umuduna uygulanmıştır. Bu tecrit, Türkiye’nin barış ihtimaline vurulmuş zincirdir” ifadelerini kullandı.
Öcalan ile görüşmelerin neredeyse tamamen durduğunu vurgulayan Bakırhan, şu sözlerle tepki gösterdi:
“Türkiye’yi kaostan kurtaracak bir kapı aralandı ama siz o kapıyı bir ay açıp bir ay kapatıyorsunuz. İmralı kapıları elinizdeki musluk mudur? Böyle mi barış sürecine sahip çıkacaksınız? Tecrit kalkmadan barış gelmez. Barış ciddiyet ister, çözüm cesaret ister.”
Bakırhan ayrıca, Öcalan’la görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğini ve bu görüşmelerin toplumla şeffaf şekilde paylaşılmasının Türkiye’nin geleceği açısından kritik olduğunu söyledi. Komisyonların yalnızca “lafla değil, icraatla” konuşması gerektiğini belirtti.
Kayyum tepkisi: “14’te 14 yapan halkın iradesine pranga vuruluyor”
Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasına da değinen Bakırhan, kayyum uygulamalarının halk iradesine açık bir müdahale olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kayyum haksızlıktır, hukuksuzluktur. 14’te 14 yapan Van halkının iradesine vurulmuş prangadır. Kayyum geldi, hizmet bitti; kayyum geldi, yolsuzluk başladı. 223 emekçi kardeşimiz işinden edildi. Bu bir zulümdür.”
Kayyum yönetiminin miting afişlerini yırttırdığını da iddia eden Bakırhan, “Sen bir bez parçasını yırtabilirsin ama Van halkının 14’te 14 başarısını silemezsin” dedi.
“Barışa karşı olanlar açıkça söylesin”
Konuşmasında çözüm süreci karşıtlarını da hedef alan Bakırhan, “Sabah akşam çözüm karşıtlığı yapanlara sesleniyorum: Lafı dolandırmayın, çıkın açıkça deyin ki ‘biz barışa karşıyız.’ Gençler ölsün, acı artsın istiyorsanız bunu açıkça söyleyin” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ne istiyor Kürtler? Demokrasi, özgürlük, onurlu yurttaş olmak istiyor. Eşit ve birlikte yaşamak istiyor. Bunun neresi kötüdür? Gelin barışta ortaklaşalım.”
