İmralı Tutanakları Meclis'te Okundu: "Verdiğim Sözlerin Arkasındayım"

İmralı’ya giden üç kişilik heyetin hazırladığı tutanaklar komisyonda okundu; muhalefet tam tutanakların getirilmesini isterken, Öcalan’ın “verdiğim sözlerin arkasındayım” ifadeleri öne çıktı.

Eklenme Tarihi: 04 Ara 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 04 Ara 2025
İmralı Tutanakları Meclis'te Okundu: "Verdiğim Sözlerin Arkasındayım"

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, AK Parti, DEM Parti ve MHP’den bir üyenin İmralı Adası’nda PKK lideri Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmenin ardından ilk kez toplandı. Komisyonun ana gündemini, 24 Kasım’da gerçekleşen yaklaşık üç saatlik görüşmeye ait tutanaklar oluşturdu.

İmralı’ya giden heyette yer alan MHP’li Feti Yıldız, AK Parti’li Hüseyin Yayman ve DEM Partili Gülistan Kılıç’ın ziyareti, toplantının merkezinde yer aldı. Görüşmeye ilişkin hazırlanan 16 sayfalık tutanak, Meclis Başkanlığı’na sunulan ses kayıtları esas alınarak 4 sayfalık bir özet haline getirildi ve komisyonda okundu.

Okunan tutanak özetine göre, komisyon 21 Kasım’daki toplantısında beş siyasi parti grubundan birer üyenin yer aldığı bir heyetin İmralı Cezaevi’ne gitmesini oylayarak kabul etti. CHP ve Yeni Yol Partisi heyete üye bildirmedi. Bu çerçevede Hüseyin Yayman, Feti Yıldız ve Gülistan Kılıç Koçyiğit 24 Kasım’da Adalet Bakanlığı izniyle Öcalan’ın beyanlarını almak üzere cezaevine gitti.

Tutanakta Öcalan’ın, sürecin başından beri verdiği sözlerin arkasında olduğunu belirttiği, koşulların oluşması halinde bu sözleri yerine getirme imkanına sahip olduğunu söylediği aktarıldı. Türk-Kürt kardeşliğine vurgu yapan Öcalan, Ziya Gökalp’e de atıfta bulundu.

Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı kapsamında PKK’nın tüm bileşenlerinin silah bırakması gerektiğini söylediği ve bu çağrının hem Türkiye’de hem bölge ülkelerinde olumlu karşılık bulduğunu ifade ettiği kaydedildi.

Heyetin şehit ailelerinin hassasiyetini hatırlatması üzerine Öcalan’ın, “Her asker kaybı benim için trajedidir, asla sevinmem. Gençlerin ölmemesi gerekir” dediği; ayrıca TUSAŞ saldırısından dolayı üzüntü duyduğunu belirttiği yer aldı.

PKK’nın Irak’tan çekilen unsurlarının Suriye’ye geçtiğine yönelik gözlemler sorulduğunda Öcalan’ın, “Sadece fiziki silahlar değil, zihinsel silahlar da bırakılmalıdır” yanıtını verdiği aktarıldı.

Öcalan’ın, örgütün sahalar arasında yer değiştirmesinin çözüm olmayacağını, lider olarak tüm sahalar için kesin talimat vermesi gerektiğini dile getirdiği, 27 Şubat’tan bu yana “hiç şehit verilmediğini ve çatışma çıkmadığını” savunarak bunu olumlu bir tablo olarak değerlendirdiği belirtildi.

Suriye konusunda ise SDG’nin 10 Mart mutabakatındaki sekiz maddeyi esas aldıklarını, üniter yapı ve yerel demokrasiyi benimsediklerini söylediği ifade edildi.

Birlikte yaşam vurgusu yapan Öcalan’ın Sultan Sencer’e atıfta bulunduğu, 1995’ten beri reel sosyalizmi terk ettiğini, PKK’yı 1993’te feshetme girişiminin ise “bir el tarafından sabote edildiğini” söylediği kaydedildi.

Öcalan, daha önce dile getirdiği “devlete hizmet etmeye hazırım” sözlerinin arkasında olduğunu, koşulların el vermesi ve iletişim kanallarının açılması halinde bunu gerçekleştirebileceğini belirtti.