İran’dan Trump’ın Seyahat Yasağına Tepki: “Irkçı ve İnsan Haklarına Aykırı”

İran, Trump’ın 12 ülkenin vatandaşlarına yönelik uygulamaya koyduğu seyahat yasağına tepki gösterdi. Tahran yönetimi, kararı "ırkçı, ayrımcı ve uluslararası hukuka aykırı" olduğunu belirtti.

Eklenme Tarihi: 07 Haz 2025
1 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 07 Haz 2025
İran’dan Trump’ın Seyahat Yasağına Tepki: “Irkçı ve İnsan Haklarına Aykırı”

İran Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin ulusal güvenlik gerekçesiyle imzaladığı seyahat yasağının, özellikle Müslüman ülkeleri hedef aldığını ve bu kararın yalnızca siyasi değil, aynı zamanda ideolojik bir yaklaşımı yansıttığını belirtti.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Trump yönetiminin İranlılara ve diğer bazı ülke vatandaşlarına uyguladığı seyahat yasağı, “din ve uyruk temelli ayrımcılık” olarak tanımlandı. İran, bu uygulamanın hem uluslararası hukuk normlarını ihlal ettiğini hem de temel insan haklarına karşı açık bir saldırı olduğunu vurguladı.

İran Dışişleri açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“ABD yönetimi, İran vatandaşlarını yalnızca inançları ve kökenleri üzerinden hedef alarak, Müslümanlara yönelik köklü önyargılarını ortaya koymuştur. Bu karar, ayrımcılığın açık bir örneğidir ve uluslararası toplum tarafından reddedilmelidir.”

Yasağın Kapsadığı Ülkeler

Donald Trump’ın başkanlığı döneminde alınan karar kapsamında, aşağıdaki 12 ülkenin vatandaşlarına ABD’ye seyahat yasağı koyuldu.

İran

Afganistan

Myanmar (Burma)

Çad

Kongo Cumhuriyeti

Ekvator Ginesi

Eritre

Haiti

Libya

Somali

Sudan

Yemen

ABD yönetimi bu kararı, “ulusal güvenliğe yönelik tehditlerin azaltılması” amacıyla aldığını savundu. Ancak İran, bu gerekçenin gerçeği yansıtmadığını ve yalnızca politik propaganda amacı taşıdığını belirtti.

İran: “ABD Hukuki Sorumluluktan Kaçıyor”

Tahran, bu tür yasakların yalnızca iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri zedelemediğini, aynı zamanda uluslararası hukukun eşitlik ve insan hakları temel ilkelerine ciddi zarar verdiğini açıkladı.

İranlı yetkililer, ABD’nin bu kararla birlikte:

Din temelli ayrımcılığı meşrulaştırdığını,

Müslümanlara ve gelişmekte olan ülkelere karşı sistematik bir önyargı sergilediğini,

Uluslararası sorumluluklardan kaçınmaya çalıştığını savundu.